English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Dinleyecek misin

Dinleyecek misin translate French

157 parallel translation
Beni dinleyecek misin? Nick, Dr. Ranger'e ne dedi?
Concentrez vous Ou'a dit Nick au Dr Ranger?
Beni dinleyecek misin, yoksa anlayamıyor...
Vous allez m'écouter? Vous ne comprenez pas...
- Dinleyecek misin?
Tu m'écoutes?
Kötü olanından. Şimdi beni dinleyecek misin?
Maintenant, allez-vous m'écouter?
- Beni dinleyecek misin sen?
- Ecoute-moi!
Dinleyecek misin?
Veux-tu m'écouter.
Anne, beni dinleyecek misin?
- Maman, tu m'écoutes?
- Beni dinleyecek misin?
Veux-tu m'écouter?
- Dinleyecek misin?
Ecoute-moi...
Çeneni kapayıp dinleyecek misin! Pek fazla zaman kalmadı.
Fermez-la et écoutez, on a peu de temps!
- Beni dinleyecek misin? - Dinleyecek ne var?
- Tu veux bien m'écouter?
Peki hala içini döktüğüne göre, şimdi ya beni dinle ya da çeneni kapa, dinleyecek misin?
Maintenant que tu t'es soulagé, tu veux bien m'écouter une seconde?
Dinleyecek misin?
Vous m'écoutez?
Beni dinleyecek misin?
Tu veux que je t'en parle, ou non?
Jerry, nasihatımı dinleyecek misin?
Jerry, suis mon conseil, veux-tu?
- Dinleyecek misin?
- Est-ce que vous allez m'écouter?
- Beni dinleyecek misin?
- Tu m'as saisi?
Ron, dinleyecek misin?
Mais écoute!
Şu aptal şeyi kesip, beni dinleyecek misin?
Arrête cette idiotie et écoute!
Onlarι dinleyecek misin? Yoksa sιğιrlarιnι nehirden geçirip Teksas'tan götürecek misin?
Allez-vous les écouter, ou allez-vous conduire vos bêtes du Texas à la Rivière Rouge?
Beni gerçekten dinleyecek misin? Tabi.
Vous allez m'écouter?
Dinleyecek misin yoksa konuşup duracak mısın be?
Vous voulez écouter ou parler?
Peki Kontes Ferenczy'yi dinleyecek misin?
Où étais-tu? Souffrant d'insomnie, je suis partie à cheval.
Çeneni kapatıp beni dinleyecek misin?
Ecoute-moi! Tu vas la fermer?
Dinleyecek misin dinlemeyecek misin?
Tu m'écoutes ou pas?
Bu zırvaları dinleyecek misin?
Tu la laisses m'insulter?
Öğüdümü dinleyecek misin?
M'écouterez-vous?
Sadece dinlemeni istiyorum... Dinleyecek misin?
Ecoute-moi Ecoute-moi, veux-tu?
Beni dinleyecek misin? Bakalım bildik geliyor mu söyleyeceklerim.
Je voudrais vous dire quelque chose qu'on m'a dit à moi...
Bir dahaki sefere beni dinleyecek misin?
Tu m'écouteras la prochaine fois?
Dinleyecek misin, karar ver.
Décide si tu écoutes ou non.
Beni dinleyecek misin?
Tu m'écoutes, oui?
Dinleyecek misin, pencereden dışarı mı bakacaksın?
Rudy, tu écoutes ou pas?
Onları dinleyecek misin?
Allez-vous les écouter?
Nasihatimi dinleyecek misin?
- Tu suivras mes conseils?
- 4 bin insan Rhonda. Sezgilerini dinleyecek misin? Rhonda, mantığına kulak verir misin?
Veux-tu être logique, bon sang?
Dinleyecek misin?
- Est-ce que tu m'écouterais?
Joshua'yı dinleyecek misin artık?
Les taxis ne viennent pas ici? Tu veux téléphoner?
- Dinleyecek misin?
- Ecoutez-moi!
Beni dinleyecek misin? Sana anlatacaklarım var.
Je dois te dire quelque chose!
Önce dinleyecek misin, yoksa konuşacak mısın?
Tu m'écoutes d'abord ou tu parles toi?
Dinleyecek misin beni?
Écoute-moi!
Yani sana rahat olmanımı söyledi? Onu dinleyecek misin?
Alors, il t'a dit de te détendre?
Beni dinleyecek misin?
Allez-vous m'écouter?
Geri kalanını dinleyecek misin?
Ecoutez donc la suite.
aşkının söyleyeceği şeyler var. kalbimi dinleyecek misin
Mon amour a quelque chose à dire.
Beni dinleyecek misin yoksa bağıracak mısın?
Allez-vous écouter ou continuer à crier?
Mulder, dinleyecek misin...
Mulder, vous allez m'écouter...
Onu dinleyecek misin?
Veux-tu l'écouter?
Özrümü dinleyecek ruh halinde misin?
Etes-vous d'humeur à recevoir des excuses?
Bana, ağabeyine vurmanı, söylüyor, dinleyecek misin?
Moi, ton frère aîné?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]