Duş translate French
5,507 parallel translation
İşte buradalar. Duş kankalarım gelmiş.
Mes potes de douche!
Duş Kankası büyük patlama yaratacak.
Le "Pote de douche" va cartonner.
Duş Kanka'mıza ise patlama yaratacak dedi hem. Tek seferlik ücret için patlama yaratacak malımızı neden satalım anlamıyorum.
Si le "Pote de douche" cartonne, pourquoi le vendre pour une prime unique?
Duş Kanka'sının sahipleri sizler misiniz?
C'est pour le "Pote de douche"?
- 100,000 duş kankası mı?
100 000 "Potes de douche"?
- Has... 100,000 duş kankası sipariş edeceksin demek!
Vous en voulez 100 000?
Her neyse ek olarak, sizden patentini de alacağım. Burada gördüğünüz beyefendiler ise yeni ürünümüz olan Duş Dostu'nun üretimini devir alacak.
En prime, je récupérerai votre brevet et ces messieurs fabriqueront notre nouveau produit, le "Copain de douche".
Duydun mu beni? Evine gidip duş al!
Rentre chez toi prendre un bain.
Ya o işini gördükten sonra ben sıcak bir duş alıp her tarafımı temizlesem?
Si il vient mettre en mi-chemin et puis j'ai pris un bain vraiment chaud après et vraiment nettoyé?
Ben gidip bir duş alacağım.
Je vais prendre une douche.
Duş alıyorum..
Je me douche.
Duş almam gerek.
Il faut que je prenne une douche.
Duş buhar üflemeli.
La douche fait de la vapeur.
Duş rafı.
Nécessaire douche.
Üç tane duş lifi. Annemin gönderdiği pastırma makinesi.
3 éponges douche, une machine à jambon de maman.
Düşündümde istersen evime gelip sıcak yemek yiyip duş alabilirsin.
Je peux t'emmener chez moi pour manger et prendre une douche.
Eve gidip duş almalıyım.
Je dois aller prendre une douche.
Sıcak bir duş alıp güzel bir yemek yemeli iyice dinlenip, kahvaltı etmelisin.
Tu as besoin d'une douche chaude, et d'un bon repas, d'un peu de repos, et de nourriture.
Bir haftadır ne duş aldım....... ne de biri ile konuştum.
Je me suis pas lavé depuis une semaine... et je n'ai parlé à personne.
Eve gidip duş alıp düzgün birşeyler giyiyorsun.
Rentre, douche-toi, rase-toi et habille-toi.
Sonra da duş almışsın.
Et t'as pris une douche.
Kostümüm kaşındırıyordu, ben de banyoya gittim ve kostümümü Bay Duş Alan olarak değiştrdim ve kostümümü orada bıraktım.
Mon costume me piquait tellement que je l'ai enlevé. Je me suis déguisé en Monsieur-qui-prend-sa-douche et j'ai laissé l'autre déguisement.
Havlular sadece duş içindir!
Le rideau de douche, oh mon dieu!
Ben gidip bir duş alayım geleyim.
Non... non... nous ne pouvons pas faire ça...
Duş ve sen, he? Neler çeviriyorsunuz çocuklar?
J'emmène Tammy à sa chambre ou il va s'effondrer.
Oh, sıcak ve köpüklü bir duş alacağım
Oh, je vais tremper dans une belle salle de bain asclépiade chaud.
Duş alma vakti!
C'est l'heure de la douche, bébé!
3. sınıfta duş almayı bıraktım.
Au collège j'ai arrêté de me doucher.
Aslında duş alacaktım ama...
Je voulais plutôt prendre une douche.
- Duş daha hoş geliyor.
- La douche, c'est mieux.
Duş alacağımı söyledim sadece.
J'ai seulement dit que j'allais prendre une douche.
Burada bayılmadan önce..... duş alıp yukarı çıkacağım.
Je vais me rincer et monter avant de m'évanouir.
Duş alıyordum.
- Désolé. Non, je prenais juste un bain.
Bugün birden fazla püskürtme ayarı olan duş başlığı üzerinde çalışıyoruz.
Aujourd'hui, on bosse sur un pommeau de douche multi-jets.
Gidip duş alacağım.
Je vais me doucher.
Duş alsan iyi oluyor.
Tu t'es lavé.
Her seviye için duygusal bir duş.
Y a des zones virtuelles à chaque niveau.
Sanırım siz avukatlar fazla duş almak zorundasınız.
Vous autres avocats, vous devez souvent vous doucher.
Belki de her sabah işe bisiklet sürerek gidiyorsundur vardığında duş alıp yanında getirdiklerini giyiyorsundur.
Vous allez au travail à vélo, vous vous douchez en arrivant, puis vous vous changez.
Ben gidip bir duş alayım.
Je vais aller prendre une douche maintenant.
Ne alaka benimle duş mu alacaksın?
Pourquoi tu voudrais prendre une douche avec moi?
O zaman şimdi birlikte duş alıyoruz.
On prend tous un bain ensemble.
Ama duş...
Mais c'est un bain avec..
Kadehin boşalınca kaçalım. Otele gidip duş yapmalıyım.
Finis ta coupe, on rentre à l'hôtel, je veux prendre une douche.
- Duş başlıkları.
Pommes de douche!
- Bir gündür ne uyudum, ne de duş aldım.
Je ne me suis pas couché ou lavé de la journée.
- Duş da almıyormuş lan.
Elle prenait pas de douche.
Bu görüşmeyi hazırlarken sana karşı daha net olmalıydım.
J'aurais dus être plus claire quand je t'ais préparer a cette rencontre.
Alkol yüzünden bazı iniş, çıkışlar yaşadıktan sonra...
Après des démêlés avec la justice dus à ses problèmes avec l'alcool...
- Duş başlıkları mı?
Pommes de douche?
O, Mars'taki iklimsel değişikliklerin rüzgarla taşınan tozdan kaynaklandığını anlayan ilk kişiydi.
Il fut le premier à comprendre que les changements de saisons sur Mars étaient dus à la poussière battue par le vent.
dusty 49
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düştü 109
düşünemiyorum 69
düştüm 81
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düştü 109
düşünemiyorum 69
düştüm 81
düşünceli 20
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49