Erkek erkeğe translate French
718 parallel translation
Sevgili Bay Chambers, buraya sizinle erkek erkeğe konuşmaya geldim.
Cher monsieur, je suis venu vous parler d'homme à homme.
Artık, erkek erkeğe konuşabiliriz.
Maintenant nous pouvons discuter d'homme à homme.
Konuşmamız lazım, erkek erkeğe.
Il fallait que je vous parle d'homme à homme. Je suis monté.
Demokrat bir bey olan Dük Albertson'a hizmet ederken hemen yanı başında, erkek erkeğe yürürdük.
Quand j'étais au service du duc d'Albertson, un démocrate, je marchais à ses côtés.
Sonunda, yüz yüze, erkek erkeğe, kılıç kılıca.
Enfin nous voilà face à face, homme à homme.
- Herhalde erkek erkeğe benden söz ettiniz.
Il a dû rire. Vous avez dû parler de moi aux hommes du monde.
"Bizim Ida erkek erkeğe konuşabileceğin bir kız!"
"Bonne vieille lda." A moi, ils peuvent enfin parler d'homme à homme.
"Erkek erkeğe" konuşmaktan sıkıldım.
Ça commence à me fatiguer.
Yaşlı Huk'la erkek erkeğe dövüşmeye cesaret edemezsin!
Tu n'oses pas affronter le Capitaine Crochet d'homme à homme.
Seninle tek elim arkada erkek erkeğe dövüşeceğim.
Je t'affronterai, avec une main derrière le dos!
- Erkek erkeğe toplanacağız, gelsene. - Erkek erkeğe mi?
- Il y a une soirée à mon club.
Erkek erkeğe, tamam mı Miller?
D'homme à homme, hein?
Belki yanına gidip konuşursan hani erkek erkeğe.
Je pensais que tu pourrais aller lui parler.
En iyisi bu meseleyi erkek erkeğe konuşalım.
Il faut qu'on parle de ça d'homme à d'homme.
Erkek erkeğe dövüşmekten korktun mu?
Tu as peur d'un face ŕ face?
Bu yüzden 2 kişilik yemek yapıp erkek erkeğe yiyeceğiz.
On va se faire la cuisine tous les deux puis on va manger entre hommes.
Yok bir şey. Erkek erkeğe konuşuyorduk. Sodaya ne oldu?
Des bêtises entre nous...
Buraya gel, Antonio. Erkek erkeğe konuşalım.
Viens, parlons entre hommes.
Erkek erkeğe yaptığımız sohbetler son derece ilginçti.
Il est fascinant, pour les conversations d'homme à homme.
Ceketimi çıkarıyorum, erkek erkeğe dövüşeceğiz.
Réglons cette affaire d'homme à homme. Il ne me fait pas peur!
Mühendis bey, gelin erkek erkeğe konuşalım.
M l'ingénieur, laissez-moi vous parler d'homme à homme.
Erkek erkeğe dövüş bu.
C'est une affaire d'hommes.
- Ne? Ee, erkek erkeğe sohbet.
On a à parler entre hommes.
Erkek erkeğe konuşalım : Neden, bütün hayatını zehir etmemize göz yumuyorsun?
D'homme à homme, pourquoi t'empoisonnes-tu l'existence avec nous?
Şurada erkek erkeğe konuşuyoruz.
On est là pour parler entre hommes.
Erkek erkeğe başka bir olaydır.
C'est différent entre hommes...
- Erkek erkeğe konuşmalıyız!
Pouvons-nous en parler entre hommes?
Yarın onunla yalnız konuşacağım, erkek erkeğe.
Demain, je lui parlerai seul à seul. D'homme à homme.
Eğer o teneke parçasının ardına saklanmasaydın, erkek erkeğe hallederdik.
Si vous vous cachiez pas derrière votre bout de ferraille, on règlerais ça d'homme à homme..
Ve benimle beraber otur ve sen ve ben erkek erkeğe eski usul küçük bir içki partisi yapacağız.
On va s'asseoir et se faire une bonne vieille session de picole.
Tallulah, bizi yalnız bırakır mısın? Erkek erkeğe konuşuyoruz!
- Tallulah, laisse-nous entre hommes.
Hector oğlunun hastane yatağından boğayla erkek erkeğe güreşmek için kaçacağını biliyordu. Bire karşı bir.
Hector savait que son fils, une fois sorti de l'hôpital, aurait voulu combattre le taureau, mano a mano.
Siz ve ben, erkek erkeğe.
Tous les deux.
Erkek erkeğe.
D'homme à homme.
Sen karışma Richard. İyi birisin ama burada erkek erkeğe konuşuyoruz.
T'es un brave gamin, Richard, mais on parle entre hommes.
Bence, senin yapabileceğin en iyi şey, gidip onunla konuşmak, erkek erkeğe.
Le mieux, c'est que tu lui parles en tête-à-tête.
Sadece sen ve ben, evlat. Erkek erkeğe.
C'est juste toi et moi, gamin, d'homme à homme.
- Erkek erkeğe konuşabilir miyiz?
Annie, peut-on parler d'homme à homme?
Sonra da onunla erkek erkeğe kapışmamız gerekecek.
Et on va se battre pour toi, comme des hommes.
Yani, erkek erkeğe muhabbetler, erkekler arasında olur.
Il existe une vraie cohésion entre les hommes.
Erkek erkeğe mi?
D'homme à homme?
Seninle şöyle erkek erkeğe konuşma fırsatını bulamadım.
Je ne t'ai jamais parlé d'homme à homme...
Erkek erkeğe ve geriye bir galip kalacak.
Mano a mano et le plus fort l'emportera.
Erkek erkeğe mi?
Mano a mano?
Erkek erkeğe yani.
Tu te souviens, mano a mano?
Erkek erkeğe.
Mano a mano.
Açıkça, bir erkeğe güvenemezmişim gibi hissettim hala bekar ve 40'da ortada takılan bir erkek.
Franchement, je sentais que je ne pouvais pas faire confiance à un homme qui était encore célibataire et sans attaches passé 40 ans.
Senden bir isteğim var, erkek erkeğe.
Nous avons un service à te demander.
Bir erkeğe erkek olduğunu hissettiriyorsun.
À vos côtés, on se sent vraiment un homme.
Kendini inkar etmeyen bir erkek sevilir. Böyle bir erkeğe tapılır. Çünkü onun bir kadına ihtiyacı yoktur.
Une vraie femme comprend que la forme d'amour la plus pure... est d'aimer un homme qui se refuse à elle... un homme qui inspire de l'adoration... et qui n'a besoin d'aucune femme... car il se suffit à lui-même.
Erkek kadına karşı, kadın erkeğe karşı olmalı mı?
Absolument, mais pas... S'agit-il d'une lutte entre l'homme et la femme?
erkek 335
erkek arkadaşın var mı 35
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek ol 31
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaş 16
erkek arkadaşın 17
erkek arkadaşın var mı 35
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek ol 31
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaş 16
erkek arkadaşın 17