Fren yap translate French
59 parallel translation
Fren yapınca, iyi idare etmek lazım.
Il faut des impôts pour mettre les fleurs.
Ama makinist fren yapınca kablo koptu.
Le trolley s'est détaché.
Siz de ondan ani fren yapıp, şak diye durmasını bekliyorsunuz.
Et on lui demande de s'arrêter net.
Fren yap lanet olası!
Freine, bon sang!
Fren yap!
Freine!
Fren yap, yoksa kötü olacak.
Eh merde! Freine, ou on termine en cabine.
- Fren yapıyorum.
- Je mets le frein.
Hadi! Fren yap!
Arrêtez-le!
Fren yap, Mişko!
Freines Misko!
Fren yapıp durmayı göster bana.
Comment on s'arrête?
Fren yapıp beni kavradın mı?
Me faire ça à moi?
Araba fren yapıyor.
La voiture freine.
Fren yap!
Gare-toi! A droite!
Derhal fren yap seni Miki Fare kılıklı boktan şey!
espèce de Charlot!
Rebecca, fren yap! Şelaleye yaklaşıyorsun!
- Rebecca!
Fren yap! Fren!
Freine, freine!
Debriyaja bas, vitesi bosa al ve simdi fren yap!
Embreillage, puis freiner!
Dan, ıssız bir sokağa gir ve söylediğimde fren yap.
Danya, tourne dans une ruelle tranquille et freine quand je te le dirai!
Fren yap mı dedi?
"Arrêter de tirer"?
Ne halt yemeye böyle ani fren yapıyorsun?
T'es folle ou quoi?
Virajdan önce fren yapılır, dostum, çıkarken sürat arttırılır.
Rétrograde avant le virage puis accélère. C'est de la physique.
Koronosfer için fren yapıyor.
Il dégage vers la chromosphère.
Fren yap!
- Mais freine!
Tek boynuzlu atlı kazak,.. ... tek boynuzlu atlı kalem kutusu, yapıştırmalar,.. ... bir tampon çıkartması, "Tek boynuzlu atlar için fren yaparım."
Un sweat licorne, une trousse licorne, un autocollant : "Sauvons les licornes"!
Fren yap!
Freine.
Fren yap, fren yap!
Faut mettre les freins! Vite!
Fren yap, fren yap, fren yap!
Lee! Freine!
Fren yap.
Virage brusque à droite. Maintenant!
Fren yapın millet.
Restez sur le trottoir.
Fren yap!
Arrête, freine!
Fren yapıp, hat değiştirirsem kaza yaparız.
Si je tire le frein, c'est le crash assuré.
Neden fren yapıyorsun?
Pourquoi freines-tu?
Fren yap!
Doucement!
Daha yavaş fren yap.
Essaie de freiner doucement.
Önünüze çıkan bir duvar da, fren yapıp, direksiyonu kırmak için oldukça iyi bir sebep.
Un mur de briques, ça incite à appuyer sur les freins, à tourner le volant.
- Ne yapıyor? - Fren yap!
- Oh, la vache!
Eğer tampon yazıları insanların fikirlerini değiştirebilseydi şu an burada olmazdık çünkü hepimiz balık tutuyor ve memeler için fren yapıyor olurduk.
Les gars, si ces autocollant changeaient l'esprit des gens, nous ne serions même pas ici en ce moment parce qu'on serait plutôt en train de pêcher et de freiner à la vue des nichons.
Yapıyormuş gibi davranamayız ama fren yaptırabiliriz.
On peut pas faire semblant, mais on peut ralentir un peu.
Diğer arabalar geçip giderken bu araba niye orada fren yapıyor?
Les autres voitures continuent, mais pourquoi celle-ci a freiné?
Çünkü önüne bir şey çıkıyor ve fren yapıyor.
Parce qu'il a percuté quelque chose, alors il a freiné.
Tamam.Fren yap!
Freine!
Beş saniye sonra fren yap.
Encore cinq secondes... et arrête-toi.
Fren yap!
Arrête!
Fren yapın!
Freinez! Tout le monde freine!
Fren çizgileri hatalıydı- - Onlara söyledim bakım çok üstünkörü yapılıyordu.
Les freins ont lâché. J'ai dit que les réparations étaient mal faites.
Fren yap, sonra sağa keskin dönüş.
Freine, puis va à droite.
Fren yap öyleyse!
Freine!
Fren yap!
Tire le frein!
Tam bir hilkat garibesi. Kadın bir araba kazası yapıyor, fren balatasını üreten şirketi dava ediyor ve şirket kadına estetik ameliyat için para ödüyorlar.
Mais en plus, elle le poursuit pour trouble émotionnel et moi : " Pardon.
Niye fren yapıyorsun? Daha sırası değil!
C'est trop tôt pour freiner!
- Ama fren yapıyordum.
Et bien, j'ai freiné.
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yaptılar 29
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapamaz 108
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapamaz 108
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapın 121