Gitsem iyi olacak translate French
1,397 parallel translation
- Gitsem iyi olacak.
- Je vais vous laisser.
Gitsem iyi olacak.
Il vaut mieux que je m'en aille.
Derse gitsem iyi olacak.
Il faut que j'aille en cours.
Sanırım gitsem iyi olacak.
Je pense qu'il vaut mieux que j'y aille.
Gitsem iyi olacak.
Il vaut mieux que j'y aille.
- Dawson... - Gitsem iyi olacak.
ça te dit de tout reprendre à zéro?
- Gitsem iyi olacak.
- Vous venez?
- Gitsem iyi olacak.
- Je dois y aller.
! Gitsem iyi olacak.
Je ferais mieux de partir.
Gitsem iyi olacak.
Faut que j'y aille.
Düşünecek olursak ben de gitsem iyi olacak.
Tu sais, je crois que je vais y aller aussi.
Ben gitsem iyi olacak.
Je ferais mieux d'y aller.
Şey, dinleyin ben gitsem iyi olacak.
Je dois y aller.
Gitsem iyi olacak.
Je dois y aller.
Peki anne, baba, artık gitsem iyi olacak! Konser başlamak üzere!
C'est l'heure de se dire au revoir, le concert va bientôt commencer.
Biliyor musun? Gitsem iyi olacak!
Faut que je file.
Oops, gitsem iyi olacak.
Je dois y aller.
Bak, gitsem iyi olacak.
Il faut que j'y aille.
Gitsem iyi olacak. İşe geç kalacağım.
Je vais être en retard au boulot.
Gitsem iyi olacak.
Je crois... Je crois que je ferais mieux d'y aller.
Gitsem iyi olacak.
Je vais rentrer.
Pijamalarımlayım, kâğıtlarımı alıp gitsem iyi olacak.
J'étais en pyjama quand j'ai pensé â ces dossiers.
Şey, ben gitsem iyi olacak.
Eh bien, je ferais mieux de filer.
Tamam, çocuğum. Artık ben gitsem iyi olacak.
Eh bien, mon enfant, je vais prendre congé.
Gitsem iyi olacak.
Je ferais mieux d'y aller.
- Gitsem iyi olacak.
- Je dois m'en aller.
Pekala. Gitsem iyi olacak.
Eh bien... j'y vais.
Gitsem iyi olacak.
Je me sauve
Sanırım eve gitsem iyi olacak.
Je rentre chez moi.
İşe gitsem iyi olacak.
Je pense que je devrais aller travailler.
Kör olduğun için sana yardım etmek istedim, sanırım gitsem iyi olacak.
Je vous ai aidé car vous êtes aveugle. Je m'en vais.
- Eve gitsem iyi olacak.
- Je vais rentrer.
Tamam, gözyaşları başlamadan ben buradan gitsem iyi olacak. Dur biraz.
- Je me casse avant les grandes eaux.
Hayır, Fırlatma Rampasına gitsem iyi olacak.
Non. Je vais à la navette.
- Geç oldu, eve gitsem iyi olacak. - Ne evi yahu?
- Je ferais mieux de rentrer.
- Ben gitsem iyi olacak.
Je m'en vais.
Evime gitsem iyi olacak.
Je devrais retourner à ma caravane.
Artık gitsem iyi olacak.
Je dois y aller.
Artık gitsem iyi olacak.
Très bien, faut que j'y aille.
Birbirimize sarılıp ağlamadan önce gitsem iyi olacak.
Les visites se terminent, je veux pas m'attendrir avant ton départ.
Teşekkürler, Gitsem iyi olacak.
Non merci. Je crois que je vais y aller.
- Sanırım gitsem daha iyi olacak.
- ll vaut mieux que je parte.
Sınıfa gitsem iyi olacak.
J'ai un cours qui m'attend.
Sanırım gitsem iyi olacak.
Je ferais mieux de partir.
Sanırım gitsem iyi olacak, ha?
Je suppose que je devrais y aller.
- Gitsem iyi olacak.
Je me casse.
- Eve gitsem daha iyi olacak galiba.
- Il est peut-être préférable que je rentre à la maison.
Öylece gitsem daha iyi olacak.
Je ferais mieux de partir.
- Sanırım eve gitsem iyi olacak.
Je rentre chez moi? - Degage!
Buradan gitsem iyi olacak.
Je ferais mieux de sortir.
- Gitsem iyi olacak. -
Je dois y aller.
gitsem iyi olur 130
iyi olacak 228
iyi olacaksın 355
iyi olacak mı 34
iyi olacaksınız 40
iyi olacaktır 28
iyi olacak mısın 47
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
iyi olacak 228
iyi olacaksın 355
iyi olacak mı 34
iyi olacaksınız 40
iyi olacaktır 28
iyi olacak mısın 47
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30