English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gördün mü bak

Gördün mü bak translate French

846 parallel translation
Gördün mü bak, yasaları çiğnedim.
Je me moque de la loi.
Gördün mü bak! İstediğinde güzel konuşuyorsun. Güven meselesi.
Vous voyez, en prenant de la peine, ça marche tout seul.
Gördün mü bak, gene tüm dikkatleri kendi üzerinde topladı.
Elle me vole la scène!
Balonunu sıkı tut. Neler olduğunu gördün mü bak?
Tiens ton ballon, sinon tu vois ce qui arrive.
Gördün mü bak, ölmedin.
Vous voyez? C'est inoffensif.
Gördün mü bak nasıl oldu?
Puis on expose la lésion au soleil pendant cinq minutes.
Gördün mü bak, beklemeye değmez miymiş?
Tu vois. Ça valait pas la peine d'attendre?
- Gördün mü bak, kıskanmışsın.
Tu vois, tu étais jaloux.
Kesin tartışırdın, değil mi? Gördün mü bak, aslında benimle konuşmak istemiyorsun.
Vous ne voulez pas vraiment discuter avec moi.
Gördün mü bak, ne kadar güzel bir şey.
Tu vois, c'est une chose charmante.
Sana ne demiştim? Bak, Cesca, gördün mü?
Qu'est-ce que je t'avais dit?
Bak, gördün mü? Yine başladı.
Tu vois, il recommence.
Bak, Blue Back geri döndü, gördün mü?
Regarde, Blue Back est revenu.
Bak, gördün mü?
"Des titres présumés sans valeur sont lucratifs pour les chanceux détenteurs" Tenez, vous voyez?
Bak nasıl duruyorum, gördün mü?
Tu vois comment je me tiens?
Bak gördün mü? Hatırlayabileceğini biliyordum.
- Vous voyez, on y arrive toujours.
Bak. Hiç böyle bir şey gördün mü?
Tu as déjà vu une chose pareille?
- Bak gördün mü?
Voilà, tu vois?
İçeri giren bakıcıyı gördün mü?
- Y avait une nana à l'entrée.
Bak, daha önce hiç kedi, kedi gördün mü?
Ecoute, tu as déjà vu un chat-chat?
Sen içmezsen, ben içerim. Bak ben içiyorum. - Gördün mü?
Si tu n'en veux pas, donne-moi ta part.
- Barbara'ya bakışını gördün mü?
- As-tu vu comme il fixait Barbara?
- Bak, gördün mü? Stanley, uyan!
RéveiIIe-toi, stanley!
Komutan ve Bersagliera'nın bakışmasını gördün mü?
Tu as vu le sourire du maréchal à la Fantassine?
Bak gördün mü?
Qu'est-ce que tu lui as fait?
Bak bir silahımız oldu, Jenny, gördün mü?
Regardez un peu ça, ma petite Jenny!
Bak şimdi gördün mü yaptığını. Araba bile kullanamıyorsun.
Vous ne savez même pas conduire!
Bak? Gördün mü, Bonney?
Vous voyez?
Bak, orada kömürlük var. Gördün mü?
À droite, vous voyez le soupirail.
Altımızdakilere bak. Gördün mü?
Ça s'voit non?
Bak, şu koca adamı gördün mü?
Tu vois le grand, là? C'est Jack Cade.
Demek istediğimi anladın mı? O bakışı gördün mü?
Vous voyez cette lueur dans son regard?
Bak işte gördün mü erken ölmenin faydasını.
C'est l'avantage d'une mort prématurée :
Bak. Şu çıkarttıkları kayışı gördün mü?
Tu vois la sangle qu'ils enlèvent?
Ne yaptığını gördün mü bak?
Regarde ce que tu as fait.
- Gördün mü nasıl bakıyor? - Zoe! Gömleğini çıkart!
- Le rouge, enlève ton corsage!
- Gördün mü, bak?
Vous voyez?
Bak, baş parmağımı bileğime değdirebiliyorum, gördün mü?
Je peux retourner complètement mon pouce.
Bak gördün mü? Rezervasyon işe yaradı.
La réservation a marché.
Şuna bak. Gördün mü?
Pas grand monde, on vient pas ici par plaisir.
Bak gördün mü Tom? İşte sosyal dünya.
Tu vois, l'univers social?
Şu tozlara bak. Tozları gördün mü?
Quelle poussière!
Rosie, Rosie, canım, biliyordum. Bak gördün mü?
Satisfaite maintenant?
Yüzlerindeki bakışları gördün mü?
Tu as vu leur regard? Je l'ai vu, moi.
Bak sunu gördün mü?
Tu vois ce pneu? Fais-le tourner.
Yazıyor bak, gördün mü?
Il prend note de tout.
- Gördün mü bak?
- Et voilà!
- Gördün mü, bak?
- Regarde. Tu vois? - Oh Gwen.
Buraya bak. Gördün mü?
Regardez.
Bak Moriarty, olumsuz düşüncelerin neye yol açtı gördün mü?
Tu vois le résultat de tes ondes négatives, Moriarty?
Bak, gördün mü? İğneyi her 2 taraftan geçirip sonra içinden dolayıp düğüm atmalısın. İşte böyle.
Regarde, Lizzie, on passe l'aiguille dans les deux bords, puis on noue la boucle, par-dessous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]