Görün translate French
2,265 parallel translation
Canlı görün asker, tamam mı?
Allez, on se réveille.
Canlı görün, canlı görün! İşte böyle.
- Je le kiffe, ce petit Blanc!
Canlı görün, Asker.
On se réveille, soldat.
Anlaşıldı, Çavuş. Canlı görün, Asker. Anlaşıldı, Çavuş.
On se réveille, soldat, allez!
Sizi geçiremediğim için beni mazur görün.
Pardon de ne pas vous raccompagner.
Suda batmış biri gibi görün. Motorları durdurun.
Disparaissons dans l'eau.
Geçen gece merkezden kimin çıkmasına yardım ettiğinizi kendiniz görün istedim.
Je voulais que vous puissiez voir qui vous avez aidé au commissariat la nuit dernière.
Barda kontrol yaptığınızdan emin olun ve size eş olacak kişiyi görün. Tamam mı?
Vérifiez au bar qui vous correspond d'après vos questionnaires.
Lütfen dedektif Tyler'ı mazur görün. Toyluk denen bir durumu var. Hayır, hayır.
Excusez le capitaine Tyler, il est atteint de naïveté aigüe.
Görün bakalım! Hepimizin başını belaya sokacak.
Ne nous fous pas dans la merde à cause de lui!
Memurluk mu? Evrak getir-götür işi. Günde iki saat yorgun görün.
Tu ranges quelques papiers, l'air occupé quelques heures par jour.
Ama siz gidip Meyer'ı görün.
Au commissariat...
Son Yemek'i görün.
Voici la Cène.
Eğleniyormuş gibi görün.
Comme si tu prenais du bon temps.
Siz işinizi görün, biz de kendi işlerimizi.
On a du boulot ici.
Şaşkınlığımı mazur görün.
Je ne comprends plus rien.
Gerçek Hindistan'i görmek istemistiniz, görün iste.
Vous vouliez voir un peu de la vraie Inde?
En azından mutlu görün.
Aie au moins l'air heureuse.
Feveranımı hoş görün.
Désolé pour mes cris de joie!
Gezip görün.
Faîtes un tour.
Şimdi bize içeri atılmasını istediğin adamların isimlerini ver biz de onlara uzun cezalar keselim. Sen ise bağlantıların aracılığıyla bu süreleri kısaltmış gibi görün.
Tu nous dis qui tu veux faire tomber, on leur colle le maximum et tu leur obtiendras une réduction de peine.
Bunu bir iş anlaşması olarak görün.
C'est comme un contrat :
Ne düşünürseniz düşünün, hangi rüyayı görürseniz görün, tanrımızın göremediği yoktur.
Vous ne pouvez pas avoir de pensées, pas avoir de rêves, que le Seigneur ne peut pas voir.
Bize katılın ve nasıl bir asker olunur görün.
Découvrez la vie de soldat.
" Görün ölümü ve acıyı, Öldürenler arasında yerinizi alın,
"Le marchand de mort et de malheur " nous faisait vivre dans la terreur.
Bir psikologa görün, ne bileyim?
Va voir un psychologue, je le sais pas!
- Gelin de güllerimi görün. - Harika.
Venez voir mes roses!
Şey, Calculon. Biliyorum kulübe yeni katıldım, cehaletimi mazur görün, ama tüm insanları ne zaman öldüreceğiz?
Calculon, je sais que je suis le nouveau, et pardonnez mon ignorance, mais quand tuera-t-on des humains?
Bu arada sen de bir ara doktora görün.
Tu devrais te faire examiner, en passant.
Sadece üzerimde deniyordum ama gelin görün ki çıkartmayı unutmuşum, ne aptalım. - Bunu hakime anlatırsın.
Je vérifiais juste la taille, j'ai oublié de l'enlever et suis sortie du magasin.
Heyecanlı görün.
Aie l'air enthousiaste.
Desy, buraya gel, orjinaline görün.
Desy, viens ici, mets-toi à côté de l'original.
Bir dişçiye görün.
Va voir un dentiste.
En iyisi, döndüğünde bölge müdürümüzü görün.
Voyez notre responsable de secteur a son retour.
Karışıklığı mazur görün.
Vous devrez bien, excuser le désordre.
Beni uyanınca görün.
Attendez que j'en sorte...
Ruhlar, fani özürlerimi lütfen kabul görün.
Esprit, accepte mes excuses de mortel.
"Zımba gibi görün, erken kalk, iş buluruz" var.
"Il faut se ressaisir, se lever tôt. " On vous trouvera du travail.
Hadi, sakin ol. Havalı görün.
Tu te comportes comme un idiot.
Gidin çocuk sahibi olun. Büyüyüp güzel Detroit şehrini karaladıklarını ve size kahrolası bir kaltak dediklerini görün.
Allez faire des enfants et découvrir comment ils dénigrent la belle ville de Detroit et comment ils vous appellent une putain de salope!
Modern bilimin mucizesini görün.
Admirez le miracle de la science moderne.
Hayır, kabus görün!
En fait, si.
"Düşmanlarınızı ezin, karşınızda ezildiklerini görün, ve kadınların inlemelerini duyun."
"écraser vos ennemis, les voir entraînés avant et entendre les lamentations des femmes".
Kendinizi kurallara bağlamayı reddedin, kendi başarınızı reddedin kendinizi tekrarlamayı reddedin her günü, her yılı, her fikri gerçek bir mücadele olarak görün göreceksiniz ki hayatınızı gergin bir tel üzerinde yaşayacaksınız.
Il faut refuser de se conformer aux règlements, refuser son propre succès, refuser de se répéter. Il faut voir chaque jour, chaque année, chaque idée comme un véritable défi. Ainsi, on vit sa vie sur une corde raide.
Tamamlandığını görün öyleyse, Komutan Skorr.
Alors finissez le travail, Commandant Skorr!
Birkaç rus suratı görün ve neler çakacak bakın.
On a besoin que vous pressiez de la chair Russe, voyez ce sur quoi vous pouvez flasher.
Tamam, ne haliniz varsa görün!
Très bien!
Sen aracı kullan ve maço görün.
Je m'occupe des maths.
Onu vurayım da görün.
Je vais le tuer.
Kameralara görün.
Si le chef de la sécurité agit normalement, qui que ce soit là-haut ne va pas savoir que nous sommes après lui. Reste visible.
Herşeyi görün, çok şeye katlanın, bir seferde hepsini düzeltin.
voir tout, supporter beaucoup, corriger une chose à la fois.