Hadi yap translate French
2,387 parallel translation
Hadi yap.
Vas-y.
Herkes hadi yap hadi yap diyordu.
Tout le monde m'a dit, fais-le, fais-le.
Hadi yap.
Faites-le.
Hadi yapın şunu. Hadi!
Au boulot!
Tamam, hadi yap şunu.
On est obligé maintenant. Vas-y.
Hadi, bir şeyler yapın.
Allez, les garçons! On compte sur vous!
Elektrofizyoloji testi yap hadi.
Pure spéculation.
- Hadi ama, yapıştır gitsin.
- Collez-le.
- Yapıştır hadi. - Hayır, hayır, hayır.
- Collez l'autocollant...
Hadi, tekrar yap.
Encore.
Hadi. Ne- - ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais?
Hadi be kızım, yap şunu.
Shh. Ma fille, vas y.
Hadi ama bunu Anna için yap!
Vas-y, fais-le pour Anna!
Yap hadi! Öldür beni!
Allez-y, tuez-moi!
Hadi ama biliyorum bunu benimle ödeşmek için yapıyorsun.
C'est bon, je sais que tu fais ça juste pour te venger.
Hadi yahu, benim için yap.
Pour moi.
- Yap hadi.
- Je ne sens pas- - - Fais le.
- Evet yap hadi.
- Vas-y, fais-le. - Quoi?
Jerry, seni yeni yazı tipi projemizde iki numaralı adamım yapıyorum. Hadi ama çok yakın oldu.
Jerry, je fais de toi le n ° 2 du projet Nouvelle typo.
Yap hadi, yoksa onu öldürürüm.
Déshabillez-vous. Fais-le, ou je la tue.
- Ugh, hadi ama çocuklar - Ne yapıyorlar?
Putain, regardez-les.
Hadi yap. Karşılığını ver. Tam şuraya.
Je vous assure que ce n'était pas intentionnel. j'aurais jamais réussi à vous toucher en pleine tête.
Hadi ama, Shirley Temple'ı yap.
Allez, fais Shirley Temple.
Hadi, ne yapıyorsun dostum?
Tu fais quoi, man?
- Hadi, hadi. Kökle. - Yapıyorum.
Fonce!
Hadi, yumruk yap. Yumruk at.
Allez, tope là.
- Hadi be, geri döndü. - Şaka yapıyor olmalısın.
Merde, il est de retour.
- Biz hemen Yapımcılar... - Hadi, millet!
Reprenez vos places!
- Hadi. Mezeyle poğaça yapıyorum.
Je vais faire du crabe en salade et des canapés.
Hadi ama. Ne yapıyorsun? Bu çocuklara ne yapıyorsun?
Voyons, attends, qu'est-ce que tu fais?
Mezeyle poğaça yapıyor. Hadi baba!
Elle fait du crabe en salade et des canapés!
- Yap hadi.
Fais-le. Non.
Yap hadi. Ben Nikki'yim. - Hadi.
Je suis Nikki.
Hadi gel kahvaltını yap.
Viens déjeuner.
Yap hadi!
Faites-le!
Reedmore'a faul yapıldı. Hadi, hadi.
Il y a faute!
Hadi ama usta, biraz durup iş birliği yapıp, dinler misin?
Tu veux pas "t'arrêter, collaborer et écouter"?
Hadi bakayım evlat. Yap şu işi.
Allez, petit, exécute le jeu!
Hadi bana bir güzellik yap.
Laisse pas un félin dans la mouise.
Git hadi, işini yap.
Allez-y alors, faites votre job!
Hadi Adam, uçak yap bize!
adam, allez! Fais nous un avion!
Yap hadi.
Exécution!
Yap hadi, yap hadi!
Vas-y, vas-y.
Yukarda güzel kahve yapıyorlar. Hadi gel.
- En haut, il y a du bon café.
Hadi söyleneni yapın.
Grosse journée demain.
- Yap hadi!
- En arrière!
DNA'mı dondur. Hadi, yap şunu.
Allume-moi jusqu'à l'ADN.
Yap hadi.
Allez, à toi.
Sakinleştirilmesi gerekiyor. Yap hadi hemen!
Un sédatif, tout de suite!
Hadi, hadi! Elinden geleni yap, dostum.
Allez, donnez-vous à fond!
- Hadi, Sam. yap!
- Vas-y, Sam!
hadi yapalım 164
hadi yapma 30
hadi yapalım şunu 28
hadi yapalım şu işi 17
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
hadi yapma 30
hadi yapalım şunu 28
hadi yapalım şu işi 17
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91