English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hazır değilim

Hazır değilim translate French

2,002 parallel translation
Hazır değilim, tamam mı?
Je ne suis pas prêt, d'accord?
Sanırım daha yalnız uçmaya hazır değilim.
Je suppose que je ne suis pas prêt pour la jouer solo.
Ne yapmak istediğimi henüz bilmiyorum. Bunu anlayabilmek için yeni bir yere gitmeye de ne bileyim, buna hazır değilim.
Je ne sais pas encore ce que je veux faire et je ne suis pas sûre que déménager dans un endroit tout nouveau soit la meilleure solution.
Benimde bir hayatım var, ve sana kendininki kadar önemli gelmeyebilir, hergün gazetelerde olmayabilir, ama yaptığım şeyi seviyorum, ve onu henüz bırakmaya hazır değilim. Senden bunu istemedim.
Pas aussi importante que la tienne, moins visible dans les journaux, mais j'aime ce que je fais et je ne suis pas prêt à y renoncer.
Hazır değilim Bonnie. Kim hazır ki?
- Je ne suis pas prête, Bonnie.
Henüz çocuk yapmaya hazır değilim. Olmaz.
Je suis pas encore prêt pour avoir des enfants.
Dışarı şu "arkadaşım" olmadan çıkmaya bile hazır değilim.
Je ne suis pas prête à me montrer sans... - ma copine, là.
Hazır değilim.
Je ne suis pas prêt.
Bunun için hazır değilim...
Je ne suis pas prêt pour que tu...
Bekle, bekle, hayır, hayır, hayır. Şimdi gidemem. Hazır değilim.
On va les examiner et consulter les Fédéraux.
Henüz eve gitmeye hazır değilim.
Je ne veux pas rentrer.
Ama, ben buna hazır değilim - -
Mais, je ne suis pas prête...
Başka bir hayvanla tekrar başlamaya henüz hazır değilim. Yani..
Simplement, je ne suis pas prête pour un autre chat.
Hazır değilim sanırım. Ben...
Je ne suis pas prête.
Henüz hazır değilim.
Pas encore. Je suis pas prêt.
Ölmeye hazır değilim!
Je suis pas prêt pour mourir.
Ölü sevgilimin tapınağından senin sabah zevkine geçmeye hazır değilim.
Je ne suis pas prêt à passer du mausolée de ma défunte amie à ta... gloire matinale.
Çünkü tekrar doktor olmak için hazır değilim.
Je ne suis pas encore prêt à exercer.
Henüz anne olmak için hazır değilim.
Je suis pas encore prête à être mère.
Baba olmak için hiç hazır değilim. Evlenmek isteyip istemediğimden bile henüz emin değilim.
Je me sens perdre le contrôle de ma vie et le champagne était ma façon pathétique d'essayer de tout ralentir.
Josh'ın uykudan uyandığımdaki halimi görmesine hazır değilim.
Je ne suis pas prête à montrer à Josh ma tête du matin, alors je fais sonner mon réveil deux fois, une à 4 h et l'autre à 5 h.
- Hazır değilim, Elaine.
- Je ne suis pas prêt, Elaine.
Ama sana baktığımda henüz seni bırakmaya hazır değilim.
Mais... je te regarde et je n'ai pas envie de partir.
Buna hazır değilim! Elbette, eğer birinin düşüşüne izin verirsen...
Évidemment, si vous décevez quelqu'un...
- Ama buna hazır değilim.
Je ne suis pas prêt à me retirer.
Sahici bir şeylere hazır değilim.
Il est trop tôt pour du réel.
İmkanı yok. Daha buna hazır değilim.
Je ne suis pas prêt.
Buna hazır değilim.
Je ne suis pas prêt.
Henüz hazır değilim.
Je ne suis pas prêt.
Durun, daha hazır değilim.
Non! Je ne suis pas du tout prêt!
Ölmeye hazır değilim.
Je ne suis pas prête à mourir.
Efendine aynen şöyle söylediğimi ilet ; "Cehennem'e gitmek için henüz hazır değilim!"
Vous pouvez dire à votre maître que je ne suis pas encore prêt pour l'enfer.
Hayır Craig, ben buna hazır değilim, tamam mı?
Non, vraiment pas, Craig.
Anne olmaya hazır değilim.
Je ne suis pas préte à étre mére.
Anlaşma yapmaya hazır değilim.
Un accord n'est pas prévu.
Henüz hazır değilim.
Je ne rentre pas maintenant.
Ben de mezar yahut hurdacı için henüz hazır değilim.
Je ne veux pas passer au cimetière ou à la casse.
Hazır değilim.
Je ne suis pas habillée correctement.
Şu an penis girmesine hazır değilim.
- Je suis pas encore prête pour la pénétration.
Henüz tam bir birleşme için hazır değilim ama seninle olacağım.
Je suis pas encore prête pour le contact intime complet, mais ça viendra.
Onunla konuşmaya henüz hazır değilim.
Je ne suis pas prêt à lui parler.
Kaldıramayacağım bir şey duymaya hazır değilim.
Je ne suis pas prêt à apprendre des choses que je ne supporterai pas.
Ben hazır değilim.
Moi, je ne le suis pas.
Hazır değilim dedim.
- Je suis pas prête!
- ismim Cy Banbridge ve ormanla ilgili bölüm için buradayım ve bu çok gerekli ama bunun için hazır değilim.
Je suis Cy Banbridge, le service forestier, Ils m'ont demandé... Mais il semble inutile.
Bunun için hazır değilim.
Et je ne suis pas prêt à entendre ça.
Gitmek için hazır değilim.
Je ne suis pas prête.
Nikki Heat'i arkamda bırakmaya hazır olduğum konusunda emin değilim.
Je ne sais pas si je suis prêt à arrêter Nikki Hard. Celle du livre ou celle qui est là-bas dans une robe Hervé Léger? Laquelle?
Tüm bu iyi insanları kaybetmeye hazır mısın? Ben değilim.
Tu es prêt à perdre les meilleurs?
Ben, henüz hazır değilim.
Je ne suis pas prêt.
Hazır değilim!
Je ne suis pas prêt!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]