English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hey sen

Hey sen translate French

4,691 parallel translation
- Siktir! Hey sen!
Putain.
Hey sen...
- Hé, vous!
Hey sen aptal şapkalı, aç kapıyı!
Vous, avec ce chapeau ridicule, ouvrez la porte!
Hey sen!
Hé! Toi, là-bas!
Hey sen, yardım et. Şuraya bastırmaya devam et.
Hey, toi, un petit coup de main?
Hey sen.
- J'ai l'air de boire de l'eau?
Hey, ya sen Bay "Bir erkeğin sözü kutsaldır"?
Hey, et vous, monsieur "la parole est sacrée"?
Hey! Hey, sen!
Vous là-bas!
Hey, sen ve Paul arada bize gelin.
Hey, toi et Paul devriez passer à la maison un de ces jours.
- Önce sen söyledin.
Hey, hey, tu l'as dit.
Hey, bekle! Mesajlarımı mı dinlemeye çalışıyordun sen?
Est-ce que tu essayais d'écouter mes messages?
Hey, sen kaytarıyorsun!
Vous vous laissez aller.
Hey, sen!
Pas bouger.
Hey, sen sandalyedeki, merhaba.
Le mec qui tombe, bonjour.
Sen.
oh, hey, c'est toi.
Sen pişirdin...
Hey, tu as cuisiné...
Hop hop hop. Ne diyorsun sen?
Hey, hey, hey, hey, qu'est-ce que c'est que ça?
- Hey. Sen iyi misin?
Tu vas bien.
Hey, hey, sen.
Hé, toi.
Bu akşam sen de uğrasan?
Hey, vous devriez balancer ce soir.
Hey, beni kandırdın. Sen sadece Kevin'ı istiyordun.
Tu m'as roulé, tu voulais Kevin.
Sen arkadaşlarınla dışarıda servisteyken, bahçıvanımız işi bıraktı.
Hey, quand tu étais partie manger avec tes amies, Notre jardinier a démissioné.
Hey birazdan başka oyundan tanıdıklarımla görüşeceğim. Sen de onlarla arkadaş olmak ister misin?
Dis, j'ai prévu de retrouver des potes rencontrés dans un autre jeu, ça te dit de les enregistrer comme amis?
Hey bayan. Sırada sen varsın.
Hé Mademoiselle, vous êtes la suivante.
Sen iyi misin?
Hey. Hey, ca va?
Ne, titreşimli mi yoksa, - - Hey, sen başlattın!
Quoi, il vibre ou... Merde! C'est toi qui as commencé!
Hey, görünüşe bakılırsa artık sen idare edersin gibi.
Hey, on dirait que tu maitrise maintenant,
- Hey, sen!
- Hé, toi!
- Hey, dostum, sen...
- Hey, mec, est-ce que t'as...
Sen iyi misin?
Hey, ça va?
- Korna çalıp "Hey, sen!" diye bağırdık.
On a éclaté de rire.
Sen!
Hey toi!
İçtin mi sen?
Hey! Tu es saoul?
Aman Tanrım, sen ve Jamie Lapidus?
Hey, elle les fait! Oh mon Dieu! Toi et Jamie Lapidus?
Hey! Manyak mısın sen?
T'es malade?
Hey, Olivia geçen gün çizgiyi aştım. Sen yaşça büyüksün ve ben de seni etkilemek istedim fakat bunun yerine sana saygısızlık ettim.
Hey, Olivia, hum... à propos de l'autre jour... j'étais hors sujet tu es en terminale et j'essayais juste de t'impressioner et à la place je t'ai manqué de respect, je suis désolé.
Annemle babanın çıkma konusuna sen nasıl bakıyorsun?
Hey, um... Comment est ce que tu te sens avec cette affaire entre ma mère et ton père?
Hey, sen.
Hé, vous!
Sen! Hey!
Vous!
Hey, sen.
Hé, toi.
Hey, ne yapıyorsun sen?
Bon sang, que fais-tu?
Hey, sen. Rozetin nerede?
Hé toi, il est ou ton badge?
Hey, ne yapıyorsun sen?
Juste avoir une petite discussion avec Gilberto ici.
İyi misin sen?
Hey, vous allez bien?
Hadi ama... Neden benim onu vurmama izin vermiyorsun sen de gidip kanlı, ölü, iğrenç hayvanı oradan toplayıp alırsın.
Ah allez- - Hey, j'ai un idée, pourquoi ne pas me laisser tirer sur cette chose et tu peux aller ramasser le saignant, mort, dégoûtant animal.
Hey, sen Miguel olmalısın.
Hey, tu dois être Miguel.
Sen Raymond Washington'sun.
Hey, hey. Vous êtes Raymond Washington.
Hey, sen neye bakıyorsun?
Hey, qu'est-ce que vous regardez, huh?
- Beni sen yarattın, prenses.
- Hey, tu m'as créé, princesse.
Hey, sen. Bekle.
Monsieur en bleu!
Hey... hey, sen bu çocuk değil misin?
C'est lui! Je peux jeter un oeil?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]