Hoş değil mi translate French
1,448 parallel translation
İkimizin de aynı zaman da yaşaması çok hoş değil mi?
C'est sympa qu'on ait envie ensemble.
- Hoş değil mi?
- C'est réussi.
- Ne hoş değil mi?
- Quelle bonne surprise.
Çok hoş değil mi?
C'est gentil, non?
Çocuk ne hoş değil mi? Evet, çok tatlı.
Ce garçon est adorable!
- Ne hoş değil mi?
- Joli, hein?
Ne kadar hoş değil mi?
Sympa, non?
Çok hoş değil mi?
Elle est pas belle?
Hoş değil mi? - Hayır.
Non.
- Gülüşü ne hoş değil mi?
- Tu aimes son sourire?
Ne hoş değil mi?
C'est mignon, non?
Ne hoş değil mi?
N'est-il pas parfait?
Oyuna dönmek hoş değil mi?
Ce doit être bon de s'y remettre.
Yedi rakamının ortasına çizgi koyuyor, ne hoş değil mi?
Regarde sa façon de former les sept, avec une barre. C'est pas joli?
Birlikte hoş görünüyoruz, değil mi?
On forme un beau couple, non?
Hoş bir durum değil ama,.. ... çizgiyi aşanların hapse atılması lazım değil mi?
C'est triste mais on doit isoler ceux qui ont franchi la ligne, non?
Onlar insan değil mi? Size soruyorum! Aranızdan kim... kocasının kafasının kesilmesini hoş görebilir?
Ce sont aussi des êtres humains, qui voudrait voir son mari risquer sa tête en sortant de chez lui?
Benim için hoş bir şey değildi, değil mi?
De quoi j'avais l'air?
Hoş bir ifade, öyle değil mi?
C'était charmant de sa part, non?
- Becky hoş bir kız, değil mi?
- Becky est gentille, non?
Ken hoş çocuk, değil mi?
Ken est mignon, tu trouves pas?
Gerçekten mi? Hoş görülmemekten ibaret değil mi?
Ca fait pas juste sourciller?
Ama hoş kızlar sana göre değil, değil mi?
Mais les gentilles filles, c'est pas pour toi!
- Yine de biriyle olmak hoş değil mi?
- Mais c'est bien de rester dans la course.
Kendimizi ve ilişkilerimizi riske atan davranışlarda bulunduğumuz zaman bizi uyaracak küçük bir perimiz olsa ne hoş olurdu değil mi?
Ce serait bien si une brochure nous mettait en garde contre les comportements à risque pour nous-mêmes ou pour nos relations.
Bunlar kimin için? Bir arkadaş için. Ve bu arkadaş, hoş bir İrlandalı kız olamaz, değil mi?
Cette amie ne serait-elle pas irlandaise, par hasard?
Ne kadar çok hoş, değil mi?
C'est sympa, non?
Bu hoş, değil mi?
- Agréable, non?
- Hoş, değil mi?
- Sympa, non?
Tüfek tavşanda olunca hiç hoş değil, değil mi?
Le lapin est passé chasseur!
Tamam mı? Bu adamlar seni Paris'e davet eder erkeğe benzeyen 14 yaşında bazı mankenler getirirler hoş, ben kimim ki yargılıyorum, değil mi?
Eux, ils t'invitent à Paris, ils te sortent des mannequins de 14 ans faits comme des mecs.
Raptorlar hakkındaki teoriniz iyi hoş da, bu varsayım dayanaksız değil mi?
Votre théorie sur les raptors est bien, mais sert-elle à quelque chose?
- Hilekarlığı hoş görmeyiz, değil mi?
- Nous ne tolérons pas la tricherie.
- Kulağa hoş geliyor değil mi?
Ca semblait pas mal, non?
Ot çok hoş, değil mi?
Bonne herbe, hein?
Yani bütün aile burada, ki bu çok hoş.Değil mi?
On est en famille, C'est sympa, je trouve.
Hoş bir ortam, değil mi?
On est plutôt bien, tu ne trouves pas?
Hoş bir küçük arkadaş, değil mi?
Charmant garçon, n'est-ce pas?
Pek hoş görünmüyor değil mi?
C'est horrible, hein?
Kulağa hoş geliyor, değil mi Vince?
Ça sonne bien, pas vrai, Vince?
Çok hoş, değil mi?
C'est pas mignon, ça?
Hoş, değil mi?
Pas mal, hein?
Esmer kadındı, değil mi? Biz, biraz Alorian şarabıyla hoş bir muhabbet yaptık
Nous avons bu un verre de vin et échangé quelques mots.
Tüm sıkıcı ahlaksal belirsizlikleri umursamadan kahraman olmak hoş olmalı, değil mi?
C'est cool d'être vu comme un héros sans ces fichues ambiguÏtés morales?
Hoş büyü, değil mi?
Sympa, le sort!
Kim Milyoner Olmak İster'in üç saatlik bölümüne hoş geldiniz. İğrenç, değil mi? Alem buysa kral biziz!
Bienvenue à la version de trois heures de Qui veut gagner des millions? Eh les mecs, j'assure trop.
Çok hoş, değil mi?
C'est beau, n'est-ce pas?
- Evet, doğru. Evet, Ha lar sana dönünce hoş olmuyormuş, değil mi?
Tu vois, c'est moins marrant quand on est de l'autre côté du "hein".
Çok hoş, değil mi?
C'est merveilleux, oui.
Çok hoş, değil mi? Ailenizle beraber aynı masada oturmak, yemek yemek, paylaşmak.
C'est si touchant d'être réunis en famille et de discuter au dîner.
Babacığının avukat olması hoş olmalı, değil mi?
C'est commode d'avoir un papa avocat!
hoş değil 26
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73