English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Iyi dinle

Iyi dinle translate French

2,609 parallel translation
Beni iyi dinle, tamam mı?
Écoute-moi, O.K.?
Lisa, beni çok iyi dinle şimdi.
Lisa, maintenant tu vas m'écouter attentivement.
Neden bahsettiğinizi anlamıyorum. Beni iyi dinle aşağılık herif.
Écoute, connard.
Beni iyi dinle.
Écoute-moi bien.
Beyincik, konuşmaya kumanda eder Marty, işitmene değil. Şimdi beni iyi dinle.
Le cervelet contrôle la parole, Marty, pas l'ouïe, alors écoute attentivement.
Beni iyi dinle, serseri.
Écoutez-moi bien, petit voyou.
Şimdi iyi dinle : Küçük beynin sık sık arıza yapıyor, Eğer bir şeyler yapmaya kalkarsan,
Je te le dis, ton petit cerveau peut péter des plombs tant qu'il veut, mais si tes mains se mettent à bouger
Beni iyi dinle şimdi.
Ecoute-moi.
Beni iyi dinle.
Ecoute-moi bien.
Bak George, söyleyeceklerimi iyi dinle.
Bon, écoutez-moi bien.
- Beni çok iyi dinle.
Maintenant, écoutez-moi bien...
Beni iyi dinle!
Écoutez-moi.
O zaman iyi dinle.
Ecoutez moi bien alors.
Bak, beni iyi dinle.
Écoute-moi bien.
Şimdi beni iyi dinle.
Écoute-moi bien.
Beni iyi dinle salak. Uzaklaş bu işten.
Écoute-moi, reste en dehors de cette affaire.
Beni iyi dinle.
Écoutez-moi bien.
Tekrar etmeyeceğim, o yüzden iyi dinle.
Je ne le dirai qu'une fois, alors écoute bien. Je t'ai observée.
- Alfonso, iyi dinle!
Alfonso, écoute attentivement.
Beni iyi dinle. O bir katil.
J'en suis sûr, c'est notre meurtrier.
Beni iyi dinle, iki haftaya yanına geleceğim.
Dans 15 jours je serai là.
Beni iyi dinle, seni küçük manyak herif.
Écoute-moi bien, connard.
Ama, dinle iyi bir insanım, ve seni daha yakından tanımak istiyorum.
Écoute. Je suis un mec bien qui essaie de faire ta connaissance.
Dinle, bana soracak olursan anlaşma yeterince iyi.
À mon avis, les indemnités sont bonnes.
İyi dinle, Cabito!
Écoute-moi bien.
Benden bir tavsiye. İyi dinle.
Je vais te donner un bon conseil, alors écoute bien.
Dinle, çük kafalı, bir daha seni gördüğümde, lanet bir minibüsün olursa senin için iyi olur, yoksa keskin bir telle yumurtalarını uçururum. Yanlış yaptın, evlat.
Écoute, sac à merde, la prochaine fois que je te vois, t'as plutôt intérêt que ce soit dans un putain de van, ou je t'arrache les couilles avec du fil barbelé.
Dinle. Kız için falan iyi şanslar.
Eh bien, écoute... bonne chance avec la fille et tout ça.
İyi dinle.
Écoute-moi attentivement.
İyi dinle, ana adada bir kuyu var. Ayrıldığımız kampın 800 metre güneyinde.
Il y a un puits sur l'île, à 800 m au sud du campement.
Dinle, oğlumu senden çok daha iyi tanıyorum.
Écoute, je connais mon fils depuis plus longtemps que toi.
İyi çalışma. Evet, dinle.
Beau travail.
İyi dinle beni.
Regarde-moi.
Bir de bunu dinle iki iyi polis de işe yaramıyor!
J'ai un scoop. "Gentil / gentille", ça marche pas non plus!
Dinle elimden geleni yapacağım ama onun iyi olup olmadığından emin olmam için bana birkaç dakika vermelisin.
J'essaierai de faire ce que tu veux, une fois qu'elle sera sauve.
Dinle, eğer beni öldürmezsen sen ve Devon en iyi ihtimalle ölürsünüz.
Si vous refusez, vous êtes morts.
Hayır, dinle bu genç hanım bitkiler için sodanın sudan daha iyi olduğunu keşfetmiş.
Cette jeune femme a trouvé qu'il vaut mieux arroser les plantes avec de l'eau qu'avec du soda.
Dinle, eğer daha iyi hissetmene sebep olacaksa, Kızım gelmemin uğursuzluk olacağını söyledi
Si ça peut vous consoler, ma fille m'interdit d'approcher son stand.
Dinle, ben senin en iyi arkadaşınım, ya da eskiden öyleydim.
J'étais ton meilleur ami, mec.
- Dinle, gitsem iyi olacak. - Kilisedeki kadın kimdi?
C'était qui, cette femme à l'église?
Dinle, kendimi yalnız hissediyorum benimle konuşmayı öğrensen iyi olur.
C'est dur, la solitude... Tu devrais apprendre à me parler.
Beni iyi dinle.
Écoute...
Dinle onu, o iyi.
Ecoute-le, il va bien.
Dinle, Seni arayacaktım. ama daire için daha iyi bir teklif aldım. - Ne?
On m'a fait une meilleure offre pour l'appart.
Tamam, tamam. Dinle. Bildiğimiz kadarıyla Tara'nın durumu iyi.
Ok, ok, ecoute, autant qu'on sache Tara va bien.
Dinle, Millie'yi unutmanın en iyi yolu, tekrar sahalara dönmenden geçiyor.
- La seule façon d'oublier Millie, c'est de te remettre en selle. Sur un cheval sexy, conçu pour toi.
İyi dinle.
Je veux que tu m'écoutes, et que tu m'écoutes bien :
Dinle, düşünüyordum da seni tam bir dallama yapan şeyler, aynı zamanda sana iyi bir cerrah olman için..
J'y ai réfléchi, et... C'est fou, mais ce qui fait de toi un crétin peut faire de toi un bon chirurgien.
İyi dinle.
Écoute.
Bu iyi polisi dinle evlat.
Écoute le gentil policier, petit.
Şimdi beni iyi dinle.
Ecoute-moi bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]