English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Iyi ya

Iyi ya translate French

6,265 parallel translation
En iyi yaptığın işi yap. Ben de teknisyenleri suç mahalline yollayayım bakalım lastik ya da ayak izi bulabilecekler mi?
Concentre toi sur ce que tu fais le mieux et j'irai dire aux techniciens de retourner sur la scène de crime pour voir s'ils peuvent trouver, des traces de pneus et des empreintes.
Tommy iyi ya.
Il va bien.
Ben iyi ya da özel bir insan olduğumdan falan değil.
Tu vois, ce n'est pas que je sois un homme bon ou un homme spécial.
Kendilerini başkalarından daha iyi ya da daha önemli hissettirecek her neyse onu istiyorlar.
Tout ce qui les fait se sentir supérieurs ou plus importants.
İyi şanslar ya da...
Bonne chance ou...
Koruma alsanız daha iyi olur. Ya da kimliğiniz konusunda yalan söyleyin.
Vous seriez mieux avec des gardes ou en mentant sur votre identité.
Aslına bakarsanız, iş anlamında en iyi ayını geçiriyordu. Peki ya müşterileri?
En fait, il faisait l'un des meilleurs mois qu'il n'avait jamais eu.
Birinin iyi bir taşıyıcı anne olması,... iyi bir ebeveyn de olacağı anlamına gelmez, ya da tam tersi.
Ce qui fait qu'une bonne mère porteuse n'est ps forcément une bonne mère, et inversement.
Bir süredir Kara'ya söylemek istiyordum son zamanlarda birçok kitap okuyup iyi bir aşk hikayesi bulmaya çalışıyorum ve iyi olabilecek bir tane buldum ve yönetmenlik konusunda onunla birlikte çalışmak istiyorum ama buna kötü tepki vermesinden korkuyorum.
Vraiment, car j'ai envie de dire à Kara que j'ai lu tous ces livres en essayant de chercher une bonne histoire d'amour, et j'en ai trouvé une que j'aimerais choisir Oh, ouah! Et j'aimerais m'associer à elle pour diriger le film mais j'ai peur, tu comprends, qu'elle refuse.
Tanrı'ya bağımlı olsan daha iyi.
Vous êtes mieux être accro à dieu.
İnsan tehditlerde bulunmadan önce tehlikeye attıklarına bir bakmalı. Salem'ın iyi insanlarına John Alden'ın gerçekte kim olduğunu söylememin sakıncası yoksa tabii. Göründüğün gibi bir adam ya da savaş kahramanı değilsin sen.
Avant qu'un homme fasse des menaces, il devrait considérer ce qu'il risque... à moins que vous vous moquiez que je dise aux habitants de Salem qui est vraiment John Alden... ni l'homme, ni le héros qu'il prétend être.
Martha, birini baştan çıkarma ya da romantizm konusunda hiç iyi olamadım.
Je n'ai jamais été doué pour la drague ou la romance.
İyi bir yıl geçirdi, ya da, bilirsin, ben de onunla geçirdim.
Il a eu une bonne année, tu sais, j'étais avec lui.
Rhode Island'da araba koltuğu kaplaması satıyor. Sana durumu gayet iyi demiştim ya.
Vend des sièges de voiture à Rhode Island.
- Divya! Tanrıya şükür. İyi misin?
Si j'avais su que mon coeur se retournerais contre moi, j'aurais escaladé les montagnes pour crier, "ne tombez pas amoureux."
Ya evet, kendini sana daha iyi hissettirecek bir şey.
Quelque chose pour vous sentir mieux.
Ya iyi birisini haketmiyorsam?
Et si je ne méritais personne de bien?
Hayatınızdaki bir skandalın ya da trajedinin iyi tarafı uyarı ikazının en iyi şekli olmasıdır.
Le seul point positif d'un scandale ou d'une tragédie dans votre vie c'est que c'est la meilleure douche froide possible pour se réveiller.
Yok ya, iyi böyle.
Non c'est bon.
Tuzlu ve çamaşır sulu sıvıya batırdım yani doğal olarak gayet iyi!
Je l'ai trempé dans un bain rempli de javel et de sel, donc, naturellement... C'est bon!
Sanırım hep iyi adam olmaktan yoruldum, anlarsın ya?
Je crois que je suis fatigué de toujours être le gentil gars, tout le temps, tu sais?
- Doğru ya! Bana şarkı söylenebilecek en iyi yerleri gösterebileceğinizi umuyordum.
J'espérais que vous me montriez les meilleurs endroits pour chanter.
Meksika'ya dönmek istiyorsan işbirliği yapsan iyi olur.
Tu veux retourner dans ta petite hacienda, Mieux vaut jouer le jeu.
Baktım gidişat iyi değil Meksika'ya geri dönerim.
Je me casse, je retourne au Mexique.
Eğer Liliana'ya sorsak daha iyi bir tarif alabiliriz ama pardon.
Je parie qu'on pourrait avoir une meilleure description si on pouvait demander à Liliana, mais, houa, désolé c'est ma faute.
Ya da bunun yerine eve girip bana daha iyi bir eğlence sunmaya ne dersin?
Ou tu préfères aller dans la maison m'offrir plus de divertissement?
Çok iyi dostsun ya, borcum olsun.
Je te dois une faveur.
İyi ya da kötü sen bir Tarr'sın.
Pour le meilleur ou le pire, Tu es un Tarr.
Ya da en iyi arkadaşlarımdan biri öldüğü için olabilir.
ça pourrait être la raison. Ou ça pourrait être qu'un de mes meilleurs amis est mort.
İyi şanslar en iyi erkek ya da kadın kazansın.
Bonne chance, que le meilleur ou la meilleure gagne.
Bir de, işi sana bırakacağına söz verdi ama yazıya dökse iyi olur diyorum.
Et à ce moment là, je sais qu'il t'a promit son travail, mais tu devrais le demander par écrit.
Beni hep daha iyi bir insan yapmaya çalışıyorsun ya?
Tu sais comment tu as toujours essayé de faire de moi une meilleure personne?
Var ya, bence bu waffle'lar temiz havada daha iyi gider. Haydi çocuklar.
Ces gaufres auraient besoin de prendre l'air.
Benim için, bu belgeyi senin üstlerine kızı da yargılanıp idam edilmesi için Moskova'ya götürmekten daha iyi alternatifler var.
Il y a des alternatives qui me conviennent mieux plutôt qu'envoyer ces documents à vos supérieurs et elle à Moscou pour un procès et une exécution.
Peki ya iyi şeyler?
Qu'en est-il des avantages?
Yani, "Selam Louis, senden hukuk okulunun parasını ödemeni istemiştim ya hani biliyorum o zamandan beri benim girmeme de yardımcı oldun ve şimdi arkadaşız ancak o parayı versen çok iyi olur."
Je veux dire "Hey, tu te souviens quand je t'ai demandé" "de payer pour que j'aille à la fac de droit? " J'ai compris ça depuis que tu essayes de m'aider à y entrer
Oh tabii ya, harika. Harika, Marge, iyi iş çıkardın.
Génial, Marge, bon boulot.
Ormanın bu kısmı avludan ya da kalenin diğer kısımlarından çok daha iyi.
Cette partie de la forêt est bien mieux que la cour du château. ou que l'autre côté du château.
Ama seninle ya da akrabalarınla iletişime geçmemek benim için çok daha iyi olacak.
Mais soyons honnêtes, il vaut mieux que j'interagisse pas avec toi ou un membre de ta famille.
Ya da iyi kokmuyorsun.
Ou de sentir bon.
- Bu adam karakterden çok iyi anlar ya.
Comme si ce type pouvait juger quelqu'un.
- Fransa'ya iyi bir eş ile evlenmeye geldi.
- Pardon? - Il est venu en France Cherchant à faire un bon mariage.
Bu hafta başımıza gelen iyi ve kötü şeyleri paylaşarak bu toplantıya başlayalım.
Commençons cette discussion en partageant les hauts et les bas que nous avons eus cette semaine.
Uyku bozukluğu ve bunaltıya da iyi gelir.
Ça agit aussi contre l'insomnie et l'anxiété...
Kendini evde bırakıp tüm bu bilgileri toplantıya götürüp canını sıkma, çünkü en iyi kısım sensin.
Ne sois pas si inquiète à propos d'avoir ramener cette information à la réunion, que tu te sois laissée ) la maison, parce que vous êtes la meilleure partie.
Kapıya dönsem iyi olacak.
Il faut que je retourne à la porte d'embarquement.
İyi ya, konuşmaya devam edelim o halde.
Continuons à parler.
İyi ya, o halde kemerleri sıkı bağla.
Alors attachez votre ceinture.
Tamam... İyi ya.
Oh, Ojay um
Kayınlarıma altta kalır biri olmadığımı ispatlamak ve küçük oğlum Idrissa'ya sahip olduğumdan daha iyi bir hayat vermek istemiştim.
Je voulais prouver à ma belle-famille que je réussissais, en donnant à mon petit garçon Idrissa une vie meilleure que la mienne.
Tanrı'ya ant olsun ki şu anda olduğumdan daha iyi bir ruh halinde olmadım hiç.
Je remercie Dieu de n'avoir jamais eu meilleur tempérament.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]