Yardım translate French
190,627 parallel translation
Hem benim acil yardıma ihtiyacım var.
Tandis que j'exige une aide immédiate.
Yardım etmeye calıstıgını biliyorum... ama, bu konuda bana yardım edebilecegini sanmıyorum.
Je sais que tu essaies d'aider, mais je crois pas que tu puisses m'aider avec ça... pour l'instant.
O kaderi yasamama yardım etmeye calısırken, otoparkta öldürüyordu beni.
Elle m'a presque tué dans le garage tout à l'heure, en essayant de m'aider à atteindre ce destin.
Eger bana böyle yardım edeceksen.
Si c'est ce qu'il faut pour que vous m'aidiez.
Belki ben yardım edebilirim.
Peut-être que je peux aider.
! Soruşturmaya yardım etmek için yaptım.
Je l'ai fait pour aider l'enquête.
Yani bunu sadece soruşturmaya yardım etmek için yapıyorsun?
Donc, vous faites ça juste pour aider sur l'affaire?
Sadece yardım etmeye çalışıyordu.
Il essayait juste d'aider.
Yardım etmeme izin ver.
Laisse-moi t'aider.
Randevu ayarlamak için ne yardımını istiyorum ne de ihtiyacım var.
Je n'ai ni envie, ni besoin de ton aide pour un rendez-vous.
Hâlâ bana yardım etmek istiyor musun?
Tu veux toujours m'aider?
Ve sen, canım doktorum, bana yardım edeceksin.
Et vous, ma chère docteur, vous allez m'aider.
Tamam, hepiniz çok özel bir göreve yardım etmek için seçildiniz
Vous avez tous été choisis pour une mission spéciale appelée
"Operasyon Lucifer'in Hastaneden Kaçmasına Yardım Edin."
"Opération aider Lucifer à s'échapper de l'hôpital".
Ooh, bakın, Nijeryalı bir prensin yardımıma ihtiyacı varmış.
Un prince Nigérian a besoin de mon aide.
Operasyon Lucifer'ın hastaneden kaçmasına yardım et. Ve sen, benim sevgili doktorum,
Opération "aider Lucifer à s'évader de l'hôpital."
Bana yardım edeceksin. Hadi gidelim.
Et vous, mon cher docteur, vous m'aiderez.
- Sanırım yardım edebilirim.
- Je pourrais t'aider.
Bir kaç hafta önce, Lucifer'ı, mental hastaneden kaçırmak için yardım etmiş olabilirim.
Il y a quelques semaines, j'ai peut-être... aidé Lucifer à s'évader d'un hôpital psychiatrique.
Burada olduğuna göre, neden kağıt işlerinde bana yardım etmiyorsun?
Puisque vous êtes là, pourquoi ne pas m'aider avec cette paperasse.
Hayır. Bence çok yardımı dokunacaktır.
Elle pourrait surement être très utile.
Ve, Charlotte, yardımın için çok teşekkürler ama şimdi müvekkillerinden biri ana şüphelimiz olduğuna göre gitmen senin için en iyisi.
Et, Charlotte, merci beaucoup pour votre aide. Mais, un de vos clients est notre principal suspect, vous devez partir.
Neden bize şimdi yardım etmek istiyorsun?
Pourquoi vouloir nous aider?
Dedektif ve ben gideceğiz. Yardımın için teşekkür ederim.
L'inspectrice et moi, on y va, alors merci pour votre aide.
Hâlen bize neden yardım ettiğini anlamadım.
Je ne comprends encore pas pourquoi vous nous aidez.
Asıl konu şu ki, bütün bunlara rağmen... Sırf ona yardım etmek için kadın kendi yolundan çıktı.
Le but est que, malgré tout ça, elle a fait son possible pour l'aider.
Ve sanırım doğaçlama kendimi bulmama yardım etti.
Et l'impro m'a, en quelque sorte, aidé à me réorienter.
Yardım etmeseydi, seni tehdit edecekti.
Enfin, elle vous a menacé vous si elle n'aidait pas.
Geçen yıl çok şey atlattım,... ve doğaçlama bir nevi kendimi yeniden yönlendirmeme yardım etti.
L'année dernière a été difficile, et l'impro m'a aidé à me réorienter.
Eğer ağlamak istersen E.T'nin kasedi var bende ve dolapta da biraz Haagen Daz var, yardımı olursa.
Je crois que j'ai le DVD d'E.T. si tu as besoin de pleurer et un pot d'Haagen-Daz au congélateur si ça peut t'aider.
Yardım et! Kendi babamı öldürmem gerekirken nasıl yardım edebilirim?
Comment puis-je aider si je dois tuer mon propre père?
Ama bunun kişisel sorunlara yardım edeceğini söylemiştin.
Je croyais que tout ça t'avait aidé pour tes problèmes personnels.
Yardım et.
Aide-moi.
Hayır, daha çok bir uyarı gibi, ya da yardım çığlığı.
Non, comme un avertissement- - Ou un cri d'aide.
Nasıl yardım edebilirim?
Comment puis-je aider?
Zaten yardım ediyorsun.
Vous aidez.
Bunun gerçekten yardımı olacak mı?
Est-ce vraiment va aider?
Şu sinir bozucu yap-bozu bitirmeme yardım et.
Aidez-moi à terminer ce puzzle énervant.
Hayır, hayır, hayır. Ondan yardım isteyemezsiniz.
Non, non, tu ne peux pas demander son aide.
Bunları yapan adamı yakalayacaksak Maggie'nin yardımı lazım.
Écoutez, si nous allons attraper la personne qui a fait ça, Nous allons avoir besoin de l'aide de Maggie.
Ve bir zamanlar senin gibi acı çekenlere yardım etmek yerine onlardan yarar sağladın.
Et au lieu d'aider ceux qui souffrent comme vous l'avez fait autrefois, Vous profitez de eux.
Benim sahte ölümüme yardımcı olduğu için, değil mi?
C'est parce qu'elle m'a aidé à fausser ma mort, n'est-ce pas?
Üstelik ona yardım edemeyeceğim.
Je ne peux pas l'aider.
Biz yardım edebiliriz.
Nous pouvons.
Dr. Pierce'la ikimiz yardım edebiliriz.
Le Dr Pierce et moi.
Bunun iyi olmama nasıl bir yardımı dokunacak?
Comment ceci peut m'aider à aller bien?
Benim için de yıllar sürecek fakat bir düzene sokabilmem için yardım almadan halletmem gerek.
Ça me prendra des années aussi, mais je dois couper le cordon pour y arriver.
Aşağı inip yardım et.
Descend et fais quelque chose.
İnsanlar yardım etmemiz için gelince onlara yardım etmenin yolunu ararız ve buluruz.
Quand quelqu'un nous demande de l'aide, on trouve un moyen... de les aider.
Annem yardım istemek için sana geldi. Sen de yardım edeceğini söyledin.
Ma mère t'as demandé de l'aider, et tu lui as dit que tu l'aiderais.
Yaralanırsak kimseye yardım edemeyiz.
On ne pourra aider personne si on se blesse aussi.
yardımcı 24
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım etmek istiyorum 79
yardım edebilir miyim 558
yardımcı olabilirim 30
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım etmek istiyorum 79
yardım edebilir miyim 558
yardımcı olabilirim 30
yardıma ihtiyacınız var mı 48