English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Işaret ver

Işaret ver translate French

207 parallel translation
Babası çıkarsa bir işaret ver.
- Bien sûr. Je ne veux pas lui attirer d'ennuis.
İyi geceler, Holmes. Ah, Dr. Watson, herhangi bir yardım istersen, işaret ver.
Si vous avez besoin d'aide, criez.
Bas davul üç vuruşla işaret ver.
Grosse caisse, le signal avec trois coups.
Baron Gruda'nın gemisine alabanda için işaret ver.
Demandez une bordée au navire du Baron Gruda.
Sims, South Fork Kasabasına vardığınızda eğer her şey yolundaysa aynanı Mizzell'in olduğu yere doğru yarım dakika şu şekilde sabit tutarak işaret ver. Biz sürüyü ilerleteceğiz.
Quand tu seras à South Fork et si tout se passe bien, envoie un rayon fixe à Mizzell si on peut passer le troupeau.
Bir işaret ver.
Fais-moi un signe.
Filoya işaret ver.
Branle-bas de combat!
Bize bir işaret ver!
Manifestez-vous!
- Bir şey görürsen, işaret ver. - Evet, efendim.
- Si tu vois quelque chose, préviens-nous.
Tekrar işaret ver.
Envoie, encore trois coups.
Paul, beni duyuyorsan bir işaret ver!
Paul, montre-moi que tu m'entends!
Haydi, işaret ver.
Vas-y! Donne le signal!
Bana bir işaret ver.
J'attends un signe du ciel.
Arkasına ulaştığında işaret ver.
Une fois derrière lui, alerte-moi.
Eğer buradaysan... Bize işaret ver.
Si vous êtes ici, faites-nous un signe.
Bize bir işaret ver.
Faites-nous un signe.
Cox, hız tekneme git ve el feneriyle deniz uçağına işaret ver.
Cox, montez dans la vedette, faites des signaux lumineux à l'hydravion.
Bize bir işaret ver.
Donne-nous un signe.
Mike, işaret ver! Başkan Eisenhower Dünya Barışı Turundan döndü.
Eisenhower revient après sa croisade pour la paix.
Dolores'e karsı hissettiklerim yanlışsa bir işaret ver. Rebecca!
Rebecca.
- Bir işaret ver bana.
- Donne-moi une chance.
Pekala. Çıkmaya hazır oldupunda işaret ver.
Faites-moi signe quand vous voudrez partir.
Hadi, bana bir işaret ver!
Tu me fais un petit signe?
Tanrım, bana bir işaret ver ki seni izleyeyim, bir adamı değil.
Dieu, montre-moi que j'ai suivi plus qu'un simple mortel.
Khalil gelirse işaret ver.
Si Khalil arrive, préviens-moi.
Bana bir işaret ver!
Faites-moi un signe.
Sen ateşi yakıp işaret ver!
Donnez le signal!
İki dakika sonra dışarı çık, Federallere işaret ver.
Tu vas faire signe aux fédéraux.
Varlığımızı hissettiğine dair herhangi bir işaret ver mı? Hayır.
Aucun signes qu'il soit alerté de notre présence?
Şu hareketi yapınca. Bana işaret ver "Kenilworth."
Quand je me toucherai les cheveux, dis le mot "Kenilworth".
Bana bir işaret ver Lisa.
Fais-moi un signe, Lisa.
Bana bir işaret ver, yoksa camı kırarım!
Fais-moi signe ou je pète le miroir.
Bana uyanık olduğuna dair işaret ver.
Si tu ne dors pas, fais-moi signe.
Gemilere silahlarını yükleyip hedeflerine kilitlenmeleri için işaret ver.
Que le vaisseau verrouille sur la cible.
Hadi kahrolası, çalış hadi, bir işaret ver!
Allez, putain! Réveille-toi. Montre que tu marches!
Hadi anne, bir işaret ver.
Maman, fais-moi un signe.
İşaret ver.
Sonne l'alarme.
İşaret ver.
Sonne le rappel.
Bu tarafa gelirse bir işaret ver.
Frappez s'il vient par ici.
Eğer buralardaysan, bize bir işaret ver!
Si vous êtes là, manifestez-vous!
- İşaret ver, evlat.
- Oui, m'sieu.
İşaret ver.
Donne le signal.
- İşaret ver.
- Donne le signal.
- İşaret ver.
- Donne-le.
İşaret ver.
Donne le départ.
Luiz'e daha fazla su için işaret ver.
Que Luiz ajoute de l'eau.
İşaret ver. Tamam mı?
Prévenez-moi.
Bize bir işaret ver.
Arrête ça, Alf. On veut la vérité.
İşaret ver.
Fais un appel de phare.
Bana bir işaret ver.
Fais-moi signe.
İhat, işaret, ver onu bana.
Ihat, le signe. Donnez-le-moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]