Işte geldiler translate French

Üstat, işte geldiler!

Il est Ià!

A, işte geldiler.

Ah, la voici justement.

Çok geç, işte geldiler bile.

Trop tard, les voici.

Tanrılar adına, işte geldiler.

Par Toutatis, les voilà!

Dikkat, işte geldiler.

Attention, les voilà.

- İşte geldiler.

- Prenez vos grenades ici.

Ölüleri canlandıran büyüyü mırıldandım. İşte o sırada geldiler ve beni korkunç bir günahın içinde yakaladılar.

Je murmurai la formule magique qui fait revivre les morts... mais ils me surprirent... en train de perpétrer ce sacrilège.

Çocuklarımızı kurtarmak mı olurdu ki? İşte geldiler.

Il ne manque plus qu'un chef.

İşte geldiler!

Les voilà...

- İşte geldiler. Wally onu getirdi.

- Les voilà, Wally et lui!

İşte geldiler.

Les voilà.

İşte geldiler!

Les voila!

İşte geldiler.

Les voici.

İşte geldiler.

Les voilà!

İşte geldiler, aynasızlar.

Les voilà... Les rois de la chaussette à clous.

Tabii ki üzülüyorum ama onlar kanunlara karşı geldiler işte bu yüzden cezalandırıyorlar.

Bien sûr que si. Mais nul ne doit aller contre les lois. C'est pourquoi on les punit...

Çok sağ olun. İşte geldiler.

Voici les voyageurs.

- İşte geldiler.

- Les voilà!

"Ve işte mektupları almaya geldiler. Şimdi bunu bitirmeliyim. Sonra tekrar yazarım."

" Je dois mettre cette lettre au courrier.

İşte, defalarca geldiler.

Vous voyez, ils sont encore revenus.

İşte geldiler, Dock Amca.

Les voilà, oncle Dock.

İşte, geldiler.

Voici les faiseurs de miracles :

İşte geldiler Bay Mclintock.

Les voilà, M. McLintock.

- İşte geldiler

Hé. Ils arrivent.

"İşte geldiler " Atlar sıralandı

" Les voici de nouveau en ligne

İşte geldiler!

- Ils arrivent!

İşte geldiler.

Voilà.

Bakın işte, bütün köylüler geldiler.

Les voilà, vos villageois.

İşte, naklin için geldiler.

Voilà votre moyen de transport.

Bu nedir? İşte geldiler!

Qu'est-ce que c'est?

İşte geldiler. O lanet raylarıyla buraya bile geldiler.

Ils ont réussi à venir jusqu'ici avec leur chemin de fer.

İşte geldiler.

Ils arrivent.

İşte bu dünyaya geldiler yabancı bir gezegenin yaratıkları uygarlığın kalbini fethedip yok etmeye.

C'est dans ce monde que se rendaient des créatures venues d'une autre planète, pour conquérir et détruire le cœur même de la civilisation.

Sevgili gazeteci arkadaşlarıma hatırlatmalıyım ki buraya yargılamaya değil, soru sormaya geldiler. Pekala, işte soru. Birkaç yıl içinde ülkenin kontrolünü ele geçiren bu adamın gizli faaliyetlerini ifşa edecek misiniz?

.. Monsieur le Ministre, on parle des activités secrètes de cet homme qui en une poignée d'années arrive dans les hautes sphères de l'Etat qui contrôle l'information, la bureaucratie, qui finance les partis use à son gré des services secrêts de l'Etat!

İşte geldiler. Velez ve Yolanda.

Les voilà, hé!

İşte geldiler Şef.

elles arrivent.

İşte geldiler, tam zamanında.

Les voilà, pile à l'heure.

İşte geldiler, Perrin.

Voilà les copains, Perrin.

İşte geldiler.

Nous y voilà!

İşte, geldiler.

Les voilà, c'est eux.

Kumpanyanın işte sonunda geldiler dendiği bir şehirde yaşıyoruz. Ve geldiklerinde de sadece iki gece kalıyorlar. Hayır, sen istediğin hayatı seçtin Emma.

ni vivant dans une ville où la compagnie finit par donner deux représentations.

İşte geldiler şapşal.

Ils sont ici, toqué.

İşte geldiler!

Lls arrivent!

Bakın! İşte geldiler.

Regardez!

İşte geldiler!

Les voilà!

İşte geldiler.

Elles arrivent.

- İşte geldiler!

- Vous voilà!

İşte geldiler.

C'est eux. Ils sont là.

Geldiler işte.

Les voilà.

Geldiler işte!

Ils sont ici.

İşte geldiler, birbirine yakışan süper çift!

Les voilà, le beau couple!