English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Iştemiyorum

Iştemiyorum translate French

72,629 parallel translation
Anal çekmek istemiyorum.
Je ne veux pas faire d'anal.
" Artık bunu yapmanı istemiyorum.
" Je ne veux plus que tu fasses ça.
Ömür boyu porno çekmek istemiyorum.
Mais je ne veux pas faire ça toute ma vie.
Cidden, üzücü olduğunu biliyorum ama sürekli hatırlatılmasını istemiyorum.
Je sais que c'est tragique, mais qu'on arrête de me le rappeler sans cesse.
Konuşmak isteyip istemediğini soran ebeveynlerden olmak istemiyorum ama ister misin?
Je déteste être la mère qui te demande si tu as envie de parler, mais... si tu as envie de parler...
Ödev yaparken telefonla ilgilenmeni istemiyorum.
Pas de téléphone quand tu fais tes devoirs.
Hayır, istemiyorum. Aç değilim.
Non, en fait, j'ai pas faim.
Aramak istemiyorum, mücadele etmek istediğimden de emin değilim.
Je ne veux ni passer cette pièce au peigne fin, ni de procès.
Dinlemek istemiyorum Tony.
Je ne veux rien entendre.
Yardım etmek istemiyorum.
Je ne veux pas aider.
Justin, insanların şey düşünmesini istemiyorum...
Justin, je ne veux pas que les gens croient...
Bak ne olduğunu sana söyleyemem, bilmeni de istemiyorum çünkü bana o gözle bakmanı istemiyorum, kasette söylenenleri dinlersen kahrolurum.
Écoute... Je ne peux pas te dire ce que c'est et je ne veux pas que tu le saches, car je ne veux pas que tu me voies ainsi, et ça me tuerait si tu entendais ce qu'il y a sur ces cassettes.
Konuşmak istemiyorum.
Je ne veux pas en parler.
- Ben istemiyorum.
- J'en ai pas envie.
O konuda konuşmak istemiyorum.
Je ne veux pas en parler.
Konuşmak istemiyorum, dedim.
Je ne veux pas en parler, d'accord?
Kaptan olmak istemiyorum ki.
Je veux pas être capitaine.
Seni yanımda istemiyorum.
Je ne veux pas te voir.
Kart oynamak istemiyorum.
Je ne veux pas jouer aux cartes.
Bir daha burada takılmanı istemiyorum.
Je ne veux pas que tu traînes ici.
Bilmek istemiyorum.
Ça m'intéresse pas.
Bu konuyla ilgili hiçbir şey duymak istemiyorum bir daha.
Je veux plus en entendre parler.
- Buna inanmak istemiyorum.
- Je peux pas le croire.
İstemiyorum bunu!
J'aime pas ça!
- Dinlemek istemiyorum.
- Je veux pas le savoir.
Bu arada ölmeni kesinlikle istemiyorum.
Pour information, je ne veux absolument pas que tu partes.
Onu öldürmek zorunda kalmak istemiyorum ama bana aynen bunu yaptıracaksın.
Je veux pas la tuer, mais tu vas me forcer à le faire.
Onun adını duymak istemiyorum!
Arrête de prononcer son nom!
Hayır, taso koleksiyonunu görmek istemiyorum.
N-Non, je veux pas voir ta collection de Pog.
Demek istediğim, geri kalan zamanımı bir diğerini aramak için geçirmek istemiyorum.
Mais j'ai pas envie d'en chercher une nouvelle.
Hayır istemiyorum!
Pas du tout!
Olamaz Rick, ölmek istemiyorum!
J-J-Je ne veux pas mourir!
Bu bitince sıvışmanı istemiyorum.
Je ne veux pas que tu file quand ça sera fini.
Telefonda anlatmak istemiyorum, buraya gelsen iyi olacak.
Je ne veux pas en dire trop au téléphone. Tu devrais juste venir.
Karanlıkta gizlenip, başka birinin yola çıkmasını beklemesini istemiyorum.
Il risque de surveiller le port, cette nuit.
Ama yapmak istemiyorum.
Mais j'en ai pas envie.
Sonrasında o duygu ile yaşamak istemiyorum.
Je me le pardonnerais pas.
İstemiyorum.
Je refuse.
Dostun olmak istemiyorum.
Je ne veux pas être ton amie.
- Senin de açılışa gitmeni istemiyorum.
Tu n'iras pas à cette première. Comment?
Cezalarını iptal etmeni istemiyorum. Tiyatroya çevirmeden yapmanı istiyorum.
J'approuve ces pendaisons mais pas cette mise en scène.
Seni cezalandırmak istemiyorum.
Tu n'es pas puni.
İstemiyorum.
Non.
- İstemiyorum.
- Non.
Kızı öldürdüğümü söylemeni istemiyorum.
Vous ne direz pas que j'ai tué votre copine.
Önceden bilindiği izlenimi yaratmak istemiyorum.
Je ne souhaite pas impliquer une quelconque prescience.
Dillendirmek bile istemiyorum.
Je n'ose même pas le dire à voix haute.
- Onların önünde iş konuşmak istemiyorum.
Je ne veux pas parler des affaires devant eux.
Ama artık bunu istemiyorum.
Je n'en veux plus.
İstemiyorum.
Je n'en veux pas.
Onu kesip açmanızı istemiyorum.
Je veux pas que vous le découpiez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]