English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kabul edelim

Kabul edelim translate French

655 parallel translation
Sence kabul edelim mi Nate?
Tu entends ça?
Kabul edelim, hepimizi öldürene kadar ateş edecekler.
ça ne m'étonne pas! voyez les choses en face! On est cuits.
Hayır, şunu kabul edelim ki Gerry bu insan bakterisini savunmak istiyor.
Non, il faut y faire face. Gerry veut défendre cette bactérie humaine.
Bak, Martha, şunu kabul edelim.
Je sais que tu veux demander le divorce.
Kabul edelim, kapana kısıldık.
Admettons-le, nous sommes piégés.
Hele ki iyi bir amaç içinse. Bence kabul edelim. Korkacak bir şey yok.
Si c'est pour une bonne cause, nous n'avons rien à craindre, et nous avons besoin d'argent.
Şu düzmece teşebbüs suçlamasından vazgeç cinayet suçlamasını kazara ölüme neden olmaya çevir, cezanın hafifletilmesini öner suçu kabul edelim.
Laissez tomber la tentative d'assassinat. Contentez-vous de l'homicide et nous plaiderons coupable. A condition que vous recommandiez les circonstances atténuantes.
Kabul edelim. Dudley, geri kalanımız gibi ölümlü biri değil. Değil mi?
Ce Dudley n'est pas un mortel Comme nous autres, n'est-ce pas?
Bunu kabul edelim.
voilà tout.
Kendi evliliklerimiz de bile sorunlar çıktığını kabul edelim.
Nous devons admettre que des problèmes peuvent survenir même dans nos propres couples.
- Fabian'ın destekçisi olduğunuzu biliyorum. Bunu açıkça kabul edelim artık.
Je sais que vous financez Fabian!
Bence denemeye değer. Şunu kabul edelim.
Ça vaut sacrément la peine d'essayer!
Şunu kabul edelim.
Rends-toi à l'évidence.
Orada bir savaş yaşandığını kabul edelim.
On a eu la guerre entre temps, mais quand même...
- Gerçeği kabul edelim. Bütün şirket bizi yedi yıl önce evlendirdi zaten.
Toute la maison nous a mariés depuis 7 ans.
Kabul edelim, hiç iyi değil.
Et c'est mal.
Kabul edelim ki bizden çok ileriler.
Dommage qu'ils aient eu le feu au cul, on aurait pu passer une bonne soirée ensemble.
- Bahsini kabul edelim.
- Relevons le défi!
Hemen böyle düşünmeyin. Gerçek olduğunu kabul edelim.
Imaginons que ce soit vrai.
Dövüşerek öldü " Kabul edelim ki, onun için bir manşetim. Senin içinse bir dava.
Pour Lui, je suis un gros titre, et pour vous, une cause.
Ama kabul edelim kızlar, evden fazla uzaklaşmadık.
Mais soyons sérieux, nous ne sommes pas allés loin!
Ama bunun yerine... gelin daha da büyüyelim, hiç olmadığımız kadar güçlü olalım. Gelin, onları aramıza kabul edelim.
Au lieu de ça faisons en sorte de devenir plus grands encore, plus forts encore.
Pekala, yalan olduğunu kabul edelim. Madem yazdıkların yalandı, Fantomas seni neden kaçırdı!
Le nombre de cela il a ete menti pourquoi Fantomas as-tu alors kidnappe?
Bu kağıdı ateşkes kabul edelim.
Ce papier est un accord de paix.
Dava açmasını engellediğini kabul edelim. Konuşmasını engelleyemezsin.
Même s'il retire sa plainte, il parlera.
İşler hiç de iyi gitmiyor değil mi Doktor? Kabul edelim.
Oh, ça n'a pas été terrible jusque-là, Docteur, reconnaissons-le.
Şunu kabul edelim ki, bunun sorumlusu içimizden biridir.
Regardons les choses en face. Le coupable est ici, parmi nous.
Kabul edelim, hayranlık uyandırıyorsunuz.
Il faut le reconnaître, tu es adorable.
Kabul edelim, Noel Baba'nın ünü daha fazla ama iki numara olduğun için, belki de daha çok çabalarsın.
De toute évidence, le Père Noël a eu plus de publicité. Mais en étant numéro deux, tu fais peut-être plus d'efforts.
Kabul edelim ki, kız çok genç değil.
Regarde la vérité en face :
Kayıtları tamamladıktan sonra bu davayı kapanmış kabul edelim.
Je crois que l'affaire est close. Mais vous devez remplir ces papiers.
Kabul edelim Bay Moon. Tam bir beceriksizsiniz.
M. Moon, vous êtes un raté!
Max, kabul edelim. Asla bulamayacağız.
Regardons les choses en face, on ne la trouvera jamais.
Kabul edelim Roger, bu elbise senin için yaratılmış.
Cette robe, c'est vous.
İçgüdümüzü dinleyerek mahkumun hikayesinin yanlış olduğunu kabul edelim.
Supposons, ainsi que l'ordonne le bon sens, que l'histoire du prisonnier est fausse.
Kaptan, kabul edelim ki, birbirimize kolayca güvenmiyoruz.
Je comprends, la confiance ne règne pas entre nous, capitaine.
Artık kabul edelim, bu bizim hatamız.
Voyons les choses en face ; c'est notre faute.
Kabul edelim :
D'accord.
- Şimdi şunu peşinen kabul edelim seni yüzde yüz mahkûm edecekler.
- Ta gueule. - Soyons lucides. Ils vont vous condamner.
Gerçeği kabul edelim.
Admettez-le.
Şimdi, bu... Şey, kabul edelim burası bir dans salonu değil, özel.
Même si c'est pas un palace, c'est privé.
Şunu kabul edelim, erkekler farklıdır ve bayanlar bunu anlamazlar.
Regardons les choses en face. Les hommes sont différents. Les femmes ne comprennent pas ça.
Öncelikle, prensip olarak gizemli yabancının var olmadığını kabul edelim.
Si nous supposions que le mystérieux inconnu n'existe pas.
Kabul edelim. Hepsini düzdüm.
En fait, je les ai toutes baisées.
Bunun çok iyi hazırlanmış bir oyun olmadığını kabul edelim...
En supposant qu'iI ne s'agisse pas d'une ruse...
Kabul edelim ki onun bebeği olamaz rahmi olmadığından, ki bu kimsenin suçu değil, Romalıların bile.
Admettons qu'il ne puisse pas faire d'enfant. Il n'a pas d'utérus. Ce n'est la faute de personne, pas même des Romains...
Kabul edelim.
Disons-le.
Bunu kabul edemeyiz. Devam edelim.
Je ne puis accepter.
Kabul edelim, bencil bir hırsızdım.
J'étais un incontestable voleur!
- Kabul edelim.
- Soyons réalistes.
Onu kabul edelim.
Faites-la entrer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]