English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Korkutucu

Korkutucu translate French

3,965 parallel translation
Bunlar her türlü korkutucu. Öyle
Ça fiche vraiment la trouille.
Bak, annemin kim olduğu ortada ve senin onun kızı olman ancak onu bu kadar korkutucu yapan aynı DNA'yı paylaşmanla açıklanabilir.
Écoute, maman est qui elle est et toi étant sa fille, c'est normal que vous partagiez un peu du même... ADN qui la rend si... effrayante.
Korkutucu bir takım.
Ça fait peur.
Burası çok garip ve korkutucu bir yer.
Il se passe des choses terrifiantes, ici.
Biraz korkutucu.
C'est assez effrayant.
Çünkü sokaklarda yaşamak korkutucu.
Pasque ça fait peur de vivre dehors.
- Başlangıçta hep korkutucu olur.
C'est toujours effrayant au début.
Korkutucu bir A.V.M.'ydi.
C'est une malformation veineuse, une effrayante.
Endiselenme. ikiniz korkutucu yüze ve kötü kötü bakan gözlere sahipsiniz.
Ça va aller. Vous avez tous les deux un regard de brute et une tête de malfrat.
Sevdiğin ve birlikte çalıştığın kadın siyah saçlı ve korkutucu olan...
La femme que vous aimez, celle avec qui vous travaillez, la femme effrayante avec les cheveux noirs...
Ture Jackson idolü tarafından işe alındığında hayat boyu karşısına bir kere çıkacak bir şans yakaladı ve moda imparatorluğunun başkan yardımcısı oldu. Ve her hafta, okul sıralarından toplantı salonlarına geçişle karşısına çıkan bu yeni korkutucu dünyayı idare etmek zorundaydı.
True Jackson a la chance de sa vie quand son idole la nomme vice-présidente et elle doit se débrouiller car elle est passée du bahut au conseil d'administration.
Oldukça göz korkutucu bir adam.
C'est un homme très intimidant.
Ve bilinmezlik korkutucu olabilir.
et l'inconnu peut être effrayant.
Bu çok korkutucu.
C'est effrayant.
Hangisi daha korkutucu bilmiyorum. Şiddetin artması mı yoksa büyütmeme yeteneğim mi?
Je ne sais pas ce qui est le plus effrayant, que la violence empire, ou que je l'accepte simplement sans ciller.
Normalde oldukça korkutucu olabilirim. Ama o etraftayken hayır.
Je peux être assez effrayant, mais pas près d'elle.
Korkutucu.
Ca fait peur.
Ama eğlenceli bir biçimde korkutucu! Korkutucu şeyler eğlencelidir, değil mi?
Mais-mais, marrant effrayant c'est cool d'être effrayé?
Kızlar çok korkutucu.
Les filles sont trop effrayantes.
Çok daha korkutucu şeyler başardın.
Tu as fait des choses bien plus terrifiantes.
Dayım düşündüğümüzden daha korkutucu olabilir.
Mon oncle pourrait avoir plus peur qu'on y pense.
Sen yaşadığım en korkutucu şeydin.
Tu étais la chose la plus terrible qui est vécue.
Son derece korkutucu olmalı, öyle mi peki?
C'est censé être assez terrifiant.
Bazılarınızın bildiği üzere kısa zaman önce korkutucu bir olay yaşadım. Fazla kızarmış bir tater tot tarafından az daha suikasta uğruyordum.
Comme vous le savez, j'ai eu un effrayant accident récemment j'ai presque été tuée par un tater tot trop cuit.
Sence gey sosisi kadın seyirciler için daha az mı korkutucu oluyor?
Tu penses que c'est parce que les zgègues des gays sont moins menaçants pour le public féminin?
O korkutucu dizileri birlikte izlemenize izin veriyorsun sonra da onu akşam evde yalnız bırakıyoruz.
Tu le laisses regarder des émissions effrayantes avec toi, et on le laisse tout seul à la maison la nuit.
ve bunu gerçekten ve dürüstçe düşündüğünüze zombi efsanesinden yüz kat daha korkutucu değil mi?
N'est-ce pas, quand on y pense, cent fois plus effrayant qu'une apocalypse de zombies?
Biraz uzun boylu, sarışın, çekici ama azıcık da korkutucu?
Elle est assez grande, blonde, plutôt attirante, mais un peu effrayante.
Korkutucu mu, korkutucu canavar pençeleriyle!
Avec des griffes des monstres effrayantes!
Oldukça korkutucu.
Il est vraiment terrifiant.
Boşver. Eğer dikkatimi bu yöne verirsem daha korkutucu olacak.
C'est encore plus effrayant si je continue à penser à ces choses.
Çok korkutucu!
Il fait peur.
- Hayır. O adam daha korkutucu bir adamdı. - Kim o?
Non, il avait l'air bien plus dingue, plus effrayant.
- Çok korkutucu bir olay.
C'était flippant.
İlk başladığında ne kadar zor ve ne kadar korkutucu olduğunu hatırlıyor musun?
Tu te rappelles comme c'était dur? et comment c'était effrayant pour toi au début?
Öyle bir ilişki istiyorum ki derin olsun... içten, mücadele isteyen, korkutucu olsun.
Tu sais, je veux avoir une relation profonde et sincere et avec des challenges et qui fait peur
Aslında tüm Çin halkı Cengiz Han'ı o kadar korkutucu bulmamak.
En fait, tout les Chinois ne pensent pas que Genghis Khan fait peur.
Tabii.Testereli ve korkutucu şekilde sırıtan adamı merak etme.
D'accord. Ne pas s'inquiéter de l'homme avec une scie et un sourire flippant.
Bu çok korkutucu olmalı.
Ça a dû être terrifiant.
- Burası çok korkutucu, Rick.
Ca fait vraiment peur ici Rick.
Bu duyduğum,... en tatlı ve korkutucu şey.
C'est la plus jolie et plus effrayent chose que j'ai jamais entendu.
Teklifin için teşekkürler, ama annen korkutucu biri.
C'est ce que je voulais entendre, mais ta mère est effrayante.
Korkutucu değil mi.
Elle est effrayante.
- Çıkmaya başladığımızdan beri Jess bir sürü kız işi şey yaptık bazıları hoşuma gidiyor, sen de hoşuma gidiyorsun ama alkola olan dayanıklılığım korkutucu derecede azaldı.
- Depuis que nous sommes ensemble, nous avons fait plein de trucs de filles, et y a des trucs que j'aime bien, et toi, mais... ma tolérance à l'alcool a, disons, sacrément beaucoup baissé.
- Çok korkutucu.
- Tellement terrifiantes.
Biraz göz korkutucu oldu mu? Hayır.
C'est un peu intimidant?
Bu çok korkutucu, biliyor musun?
C'est vraiment effrayant, tu sais?
Orasi korkutucu.
Non, je n'irai pas.
Korkutucu!
- Ouah! Flippant!
Korkutucu.
C'est terrifiant.
- Geçmişin etkisi korkutucu.
Tu es vraiment du côté de Kim Tan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]