Kári translate French

- Onun kariºacagini bilemezdim. - Yeni doktorun icabina bakarim.

Avec moi, le nouveau docteur ne fera pas long feu, croyez-moi!

Ama o kari adamcagizin kalbini kiracak, ben de yardim edecegim...

Mais aider cette dame à le réduire en miettes...

Siz bana miktari söyleyin, ben kari hesaplarim.

Mais dites-moi ce que c'est et je ferai le calcul.

Bir adam güzel bir ders vermek istiyorsa, kariºma.

"un homme qui veut s'amuser honnetement."

Biliyor musun, aklimi fena kariºtirdin.

Vous savez, vous m'avez completement retourné.

- Kari... ne?

- Quoi?

Meksika yerine hala buradaysam bu deli Kari'nin yüzünden. Söylediginin tek kelimesini anlamiyorum.

Je serais déjà au Mexique, sans cette squaw... que je n'arrive pas à comprendre.

Yasli bir Kizilderili ve bir Kari'yla birlikte geziyor yasli bir kadin ve kiziyla.

Il était avec un Indien, une squaw... une vieille et une maigrichonne.

Korkunun, öfkenin ve coºkunun bir kariºimidir. Insani kendine getirir, bir yenilginin ardindan bile.

Ce mélange de peur, de colere et d'exaltation inspire les hommes, meme apres une défaite.

Aslinda iºler biraz daha kariºik ama...

Eh bien, c'est un petit peu plus compliqué que ça mais...

KarIı bir tepe gibi sırtı!

Une bosse telle une colline enneigée!

Pekiyi ama ya tüm bunların kaynağında birinin çıkari varsa?

Et si c'était tout bonnement l'appât du gain?

Kari için çiçek.

Des fleurs, pour Kari.

Eğer beceremezsem bana harakiri yaptırır

Si je le foire, il va m'ordonner de me faire hari-kari.

- KarI.

- Karl...

- KarI, değil mi?

- Karl, c'est ça?

KarI, aç mısın?

Vous avez faim?

Burayı çok seviyorum. KarI'la sürekli buraya geliyoruz.

J'aime cet endroit.

Yoksa o kari beni kicimdan düzer.

Ou cette folle me lachera plus.

Kari!

Canon!

Kari!

Minou!

Kari güzel bir insandı.

Kari était quelqu'un de bien.

Sen ve Kari aynı cadı meclisinde miydiniz?

Kari et toi étiez dans le même groupe?

Kari Marx'ın siyah deri trençkotlar ve merkezi planlamayla modasının geçtiğini sanıyordum.

Karl Marx n'était plus à la mode avec ses manteaux de cuir noir - et l'effondrement du communisme.

Bana sadece biri lazim, o da seni sevmek, kari-kocacigim.

- La ferme! Attends. Je peux me servir de toi.

Kari...

- Carrie...

Kari, hiç rahat değilim.

Écoute, je ne suis pas très rassurée.

Merhaba, ben Kari.

Allô?

Merhaba ben Kari.

Allô, c'est encore Carrie.

PENİS EMEN, KARI, TÜY SİKLET, KÜÇÜK PENİS

MINUS PETITE BITE

- Kari, o neydi?

- Kari, c'était quoi, ce bruit?

Kupon getiren çatlak bir kari.

Une conne pour une réduc.

NİSAN KARI

APRIL SNOW ( Neige d'avril )

Kari McKeen.

Kari McKeen.

Merhaba, Bayan Parr, ben Kari.

Bonjour, Mme Parr, voici Kari.

Ben Kari, bebek bakıcısı.

Je suis Kari, la baby-sitter.

Merhaba, Kari.

Et bien, bonjour, Kari.

Bu KarI MaIden ile kokain çektiğim zamandan da kötü bir zaman.

Jésus, ça craint encore plus que la fois où j'ai pris de la cocaïne avec Karl Malden.

Şeyy, biliyorsun KarI, ben....

Bien, tu sais, Karl, je n'ai pas...

Senin gibi göğüsleri olanın her zaman şansı vardır, Kari.

Tu auras toujours une chance, avec tes nichons, Carrie.

Annem kari temizlemek için çalışirdi, iki rupe..

On avait employé ma mère pour déblayer la neige. Deux roupies.

Ama yavrular hayati oldugu gibi kari da, gayet hafife aliyor gibiler.

Ses petits, cependant, se moque de la neige et ne s'en font pas avec la vie.

- Kari'nin resimleri nerede?

Où sont mes photos de Kari?

- Kari.

Kari.

Kari'nin çocukluğu doğu yakasında geçmişti Phillip'inki ise batıda.

Kari a grandi à l'est d'Oslo. Phillip, à l'ouest.

Kari ona inanmamıştı, ama fikir hoşuna gitmişti.

Kari ne l'a jamais cru, mais aimait bien l'idée.

Kari 18 yaşında "Kommune" ün eski gitaristi şimdinin "Mondo Topless" inin solistiyle çıkmaya başlamıştı.

À 18 ans, Kari rencontra Rune, l'ancien guitariste de Kommune.

Kari, Rune'la üç yıl çıktıktan sonra, Phillip'in farkına varmaya başlamıştı.

Après trois ans à sortir avec Rune, Kari finit par remarquer Phillip.

Phillip, daha sonra Kari'ye kaderlerinde birlikte olmak olduğunu bildiğini söyleyecekti.

Phillip avoua plus tard à Kari qu'il les savait destinés l'un à l'autre.

Doktorlar, Kari'yle yaşadığı saplantılı aşkın psikozunu tetiklediğini söylemişti.

D'après les médecins, sa relation obsessionnelle avec Kari a renforcé sa psychose.

Phillip hastaneye yattığında, Kari'ye onu ziyaret etmemesi tavsiye edilmişti.

Phillip interné, on a conseillé à Kari de ne pas le voir.