Karım ve ben translate French
944 parallel translation
Nitekim, karım ve ben onlarla ilgili bazı şeyler yüzünden biraz tartışıyoruz.
Ma femme et moi nous disputons souvent au sujet d'une préférence que j'ai.
Karım ve ben caddenin karşısında otobüs bekliyorduk.
Lukash? Ma femme et moi attendions le bus de l'autre côté de la rue.
Ama karım ve ben küçük Buck'ın her zaman bizimle kalmasını istiyoruz.
Nous voulions avoir le petit Buck pour de bon.
Karım ve ben de onunla çok az vakit geçiriyoruz. Bak ne diyeceğim? Onunla konuşup sana haber vereyim.
Ma femme et moi, on passe du temps avec elle, je lui parlerai et je vous ferai savoir.
Bildiğimiz kadarıyla yalnız karım ve ben sağ kaldık çünkü saatlerdir kimseyi görmedik veya duymadık.
Ma femme et moi, nous paraissons être les seuls survivants. Nous n'avons aucun contact avec l'extérieur.
Üç gündür karım ve ben D.C.'deki her komisyonun sorularına cevap veriyoruz.
Depuis 3 jours, nous ne cessons... de répondre á toutes les commissions. Il serait temps d'agir.
Karım ve ben bu yeni dünyaya olan sevgimizle diğerlerinden farklıydık. Burada yuva kurmak için duyduğumuz sonsuz arzumuzla.
Seuls ma femme et moi aimions cette planete... et nous desirions tres fort y vivre...
Oylamada Dünya'ya geri dönme kararı alınınca karım ve ben çok üzüldük.
Lorsque les autres voterent le retour a la Terre, je me souviens... a quel point nous etions tous deux desesperes.
karım ve ben sinemaya gittik.
je suis allé au cinéma avec ma femme.
Karım ve ben ona söyleriz.
Nous lui dirons.
- Karım ve ben tutarız.
- Bravo, je le prends.
Soruyorum çünkü, karım ve ben alaycı yorumlarınızı yakışıksız buluyoruz.
Ma femme est moi trouvons que vos remarques sont déplacées.
Bu gece karım ve ben Moskova'ya gidiyoruz.
Ce soir, ma femme et moi partons pour Moscou.
Çocuklar, bilmenizi isterim ki ben bu evin reisiyim ve kızımın kocasını seçmek de tamamen karımın ellerinde!
"Sachez, mes garçons, que je suis seul maître chez moi et que le choix du mari de ma fille ne dépend que de..." "... ma femme! "
Masum gençliğimde düşünüp duruyordum ki, ben de bir zamanlar sizin gibi masumdum belki bir gün bana da çıkardı uygun bir eş adayı bilmem gerekirdi o zaman, nasıl davranacağımı ve eğer bir de zenginse ve bir de nazik biriyse ve eğer yakası kar gibi beyaz ise ve biliyorsa bir bayana nasıl davranacağını hayır demeliydim ona.
Longtemps, je l'ai cru Quand j'avais ma vertu Souviens-t'en Toi aussi, tu y as cru Je rêvais au moment De mon premier amant
Onu karınız olarak seçtim ve ben yaşadığım müddetçe de öyle kalacak.
Je te l'ai choisie pour femme et elle le restera!
Bence Stevie güzel bir yumurtalı ekmek ister ve ben de karışık salata alacağım.
Pour Stevie, un oeuf poché. Et pour moi une salade.
Evet. Ben beyefendinin ve güzel karısının arkadaşıyım.
Je suis l'ami de tout homme ayant une belle femme.
Karım ve çocuklarım üzerine yemin ederim ki, ben masumum.
Je le jure sur la tête de ma femme et de mes enfants!
Karımı, metresimi ve hatta kendimi bile. Efendim ben onlarla yatsam da, onları tutsam da bıraksam da... her zaman onları güldürmeyi denerim.
Moi, M. le marquis, les femmes, pour les avoir ou les quitter, j'essaie d'abord de les faire rigoler.
Başka bir adamın karısıyım, beni seviyor ve ben de onu.
Je suis mariée à un homme qui m'aime. Et que j'aime.
Matt büyük olduğu için Adam da Matt'in karısı ve çocuğu olduğu için ben yaptım diyor.
Matt veut protéger son jeune frère. Et Adam a pensé à la femme et au bébé de Matt.
Ben, iki çocuğum ve karım ölünce anladım.
Il a fallu que deux gosses et ma femme meurent.
Ama karım dakikliğe önem verir ve ikirciklenir, ve... Ben şehrin öbür ucundaki yolun üstünde oturuyorum.
Ma femme est très à cheval sur l'heure et... j'habite loin.
Bunu sadece ben duymadım karım ve kapı komşum da duydu.
Quoi? Je ne suis pas le seul à l'avoir entendu Ma femme et une voisine aussi
Evet, ama bir an La Granja'daki karım ve çocuklarım aklıma geldi ve ben de gittim.
Si, mais j'ai pensé à ma femme et mes enfants à La Granja et j'y suis allé.
Senin adın Etherington da değil. Burası Cortland ve ben senin karınım.
Tu es Peter Corland et je suis ta femme!
Ve o, bekçiyle laflarken ben de şişeyi çıkarıp yaşlı bir elma ağcının kovuğuna saklayacağım.
Et quand il dira bonjour a la gouvernante... je la sortirai, et je la cacherai dans le tronc creux d'un vieux pommier.
Burada biz yaşıyoruz : Ben, Karım Ora, ve küçük oğlumuz Jody.
moi, ma femme, Ora, et notre petit garçon, Jody
Kafası biraz karışık... ve ben sizin yardım edebileceğinizi düşünüyordum. Oh, memnun olurum.
Pourriez-vous m'aider?
Gerçek şu ki, karım o tarz yerlerden hiç hazzetmez. Ve ben de oralara hiç gitmem, anlarsınız ya?
C'est que... ma femme a des idées sur ces endroits-là...
Oğlum ve ben bu işe karışacak mıyız?
Mon fils et moi devrons être impliqués?
Biliyor musun, bu memleketin her karışında yaşanmış bir tarih var. Bir ya da birkaç kez, ben ve karım da uyuklamışızdır.
Tu sais, l'Histoire est là partout dans notre pays, et parfois moi et ma femme, on la découvre.
Çünkü ben çok seksi bir karıyım... ... ve benimIe oIursa cok sansIıdır.
Je suis une nana d'enfer... et il a de la veine s'il me tombe.
.. karım, kızım ve ben, onur duyardık...
Ma femme, ma fille... et moi-même... serions honorés...
Yarın akşam, Amerikalı erkek arkadaş Halliday ve ben bir davete gideceğiz. Karım burada kalacak.
Demain, j'emmènerai son petit ami au club.
Arkadaşım ve ben misafiriz. Kar için geldik.
Mon ami et moi sommes des clients!
Okul kapalı olduğundan ben ve karım fırsatı değerlendirip parka gittik.
Le dimanche, j'avais emmené la bourgeoise au jardin. Quand l'école est fermée, on en profite.
Onu işe ben almıştım ve şimdi de çıkarıyorum.
Je l'ai nommé shérif, je peux le destituer.
Ben Ed Avery'nin karısıyım, ve ona ne olduğunu bilmek istiyorum. Tamam mı?
Je suis sa femme et je veux savoir ce qui se passe.
- Ben ve karım da öyle.
- Moi et ma femme aussi.
Karım, kızım ve ben briç oynayacaktık, bize katılmak ister miydiniz?
Je me demandais si vous voudriez vous joindre à nous pour une partie de bridge?
Karım, kızım ve ben farklı farklı aldık.
Ma femme, ma sœur et moi les avons achetées.
Fakat adamlarım ve ben garip bir yasal olaya karışmış durumdayız ki bunu siz bilmiyorsunuz.
Mais nous sommes tenus par un point de droit... que vous ignorez certainement.
Ben vahşiyim, yalnızım diyen bu ceketi çıkarıp ve güzel mavi bir mahkûm elbisesi giydin.
Vous avez enlevé la veste qui disait je suis sauvage, je suis seul, et vous avez mis un bel uniforme bleu de prisonnier.
Ben de yirmiüç yaşında oldum, ve hayal bile edemeyeceğin kadar çok kavgaya karıştım.
J'ai eu 23 ans aussi. Que de fois je me suis bagarré!
O kıskanç değil ve ben de onun karısına aşık değilim. - Yemin ederim, bu doğru değil.
Il n'est pas jaloux et sa femme m'est indifférente.
Karım uyuyor ve onun için yeterince sessiz olamıyorum, ben de konuşuruz dedim.
Alors, je pensais bavarder avec vous.
Ben her tarafı gezdim. Ben ve karım aramızda, sadece bir ağaçla bir çift yaban kedisi gibi kavga ederdik.
Je connais ça, ma femme et moi, on s'est battus pour avoir le dernier mot.
Biz politikadan anlamayızl. Bay Halbestadt ve ben politikaya karışmayız.
M. Halbestadt et moi, on ne s'intéresse pas à la politique.
Ben karımı ve iki kızımı Osega Savaşında kaybettim.
J'ai perdu ma femme et mes deux filles aux Indiens.
ve benim 32
ve beni 30
ve ben de 88
ve bence 17
ve bende 18
ve ben 446
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
ve beni 30
ve ben de 88
ve bence 17
ve bende 18
ve ben 446
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172
bence 1190
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
ben de seni seviyorum 508
beni seviyor musun 329
beni ara 172
bence 1190