Ne harika bir fikir translate French
103 parallel translation
Ne harika bir fikir!
Tu parles d'une idée!
Onu davet etmen ne harika bir fikir!
Quelle idée tu as eue de l'inviter!
- Ne harika bir fikir.
- Quelle excellente idée!
- Ne harika bir fikir!
- Quelle merveilleuse idée!
Ne harika bir fikir!
Riche idée!
Ne harika bir fikir. - Jack Trainer.
Quelle belle idée!
Dr. Marvin, ne harika bir fikir.
Dr Marvin quelle bonne idée!
Ne harika bir fikir.
En voilà une idée.
Ne harika bir fikir.
Bonne idée.
" Yap, ne harika bir fikir.
" Vas-y, merveilleuse idée.
- Ne harika bir fikir. Ben de kafama bir peynir tekeri bağlayıp yere yatacaktım.
S'il te plait ne me déteste pas, mais j'ai déjà pris mon p tit dèj
Ne harika bir fikir!
C'est une brillante idée!
Ne harika bir fikir.
Excellente idée! Excellente idée!
Ne harika bir fikir.
Excellente idée.
Oh, biliyor musunuz başka ne harika bir fikir olurdu?
Tenez, une autre idée géniale.
- Ne harika bir fikir.
- Quelle idée fantastique.
Ne harika bir fikir!
Ca c'est une bonne idée.
Ne harika bir fikir.
C'est vraiment une idée géniale.
- Bu harika bir fikir. - Ne harika bir fikir?
Quelle bonne idée?
Bu ne harika bir fikir!
Quelle idée merveilleuse!
Ne harika bir fikir.
Je vois d'ici le tableau!
Ne harika bir fikir. Bırakın kör kız, dev gemiyi yönetsin.
Bonne idée, l'aveugle qui conduit le dirigeable géant!
Aman ne harika bir fikir!
C'est une très bonne idée.
Ne harika bir fikir.
Je suis terrible pour choisir.
- Ne? Hayatım, harika bir fikir verdin.
Tu viens de me donner une idée formidable.
Söylediğin gibi harika bir fikir olabilir ama sence Rupert'la böyle özgürce konuşabilmesi ayıp bir şey değil mi?
Tout à fait agréable, comme tu dis, mais ne trouves-tu pas impardonnable qu'il se permette d'en parler ainsi à Rupert?
Her neyse baba dedikleri şişman adamın aklına harika bir fikir geldi.
- Oui, c'est ça. Le gros qu'ils appellent papa a eu cette idée géniale de réunir sa famille, je ne sais plus pourquoi, mais l'important, c'est qu'ils étaient ensemble, en famille.
Harika bir fikir, ama bana ters gelen ve bence sorun olan nokta ; nasıl olur da sosyal konut dediğiniz şeyleri estetikten tamamen yoksun bir şekilde planlarsınız?
C'est une chouette idée, mais où je ne suis pas d'accord, et c'est là qu'est la faille, comment peut-on concevoir des habitations sociales sans la moindre recherche esthétique?
Ne harika bir fikir. Haydi git.
Sur ce, allons-y.
Akrabalarından birinin estetik eserlerden birini desteklemesi ne harika bir fikir. Finansal olarak desteklemesi. Daha da harika.
comme si ta famille devait se soucier de ton sens artistique encore plus fantasmagorique qu'ils devraient te financer il a fait de même avec mon père, qui n'était pas un artiste parle pas de ce que tu ignores - finis ton café et pars
- Ne oldu? - Harika bir fikir.
C'est parfait.
Harika olacağından eminim.. ... ama iyi bir fikir olduğundan emin değilim.
Ce serait fabuleux... mais je ne crois pas que ce serait une bonne idée.
Rosario'ya yılbaşı için ne alacağım konusunda harika bir fikir verdin.
Trésor, tu viens de me donner une idée de cadeau géniale pour Rosario.
Ne kadarda harika bir fikir... kıpır kıpır beni izlemek.
Ça vous amuse de me regarder me tortiller d'embarras?
Şey, hata edip, onlara deniz hıyarlarının tehdit edildiklerinde ne yaptıklarını gösterdim, ve bu da, bilirsiniz, biri onlara dokunur dokunmaz uçlarından beyaz iplikler çıkar. ve, ah, Steve-O ve Chris bunu harika bir fikir olduğunu düşündüler.
Bien, j'ai fait l'erreur de leur montrer ce que les concombres de mers font quand on les touche a chaque fois dés que quelque chose les touche ils perdent ce liquide blanc par ici et, euh, Steve-O et Chris ont pensé que ce serait une bonne idée...
- Harika bir fikir bu. Gidelim. - Hayır.
Désolée, je sais que Dawson est aussi votre ami, mais je ne peux pas partir si Joey ne dit pas que c'est bon.
- Bence bu harika bir fikir.
- Tu ne devrais pas!
Buraya dönmenin pek harika bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Je ne sais pas si c'était une bonne idée de le ramener ici.
Sanırım bunun harika bir fikir üreterek diğerlerinin arasından sıyrılmanız için kusursuz bir fırsat olduğunu söylememe gerek yok.
J'espère ne pas avoir à souligner qu'il serait le bon moment pour vous de vous distinguer par une brillante idée.
Bu hiçbir şekilde harika bir fikir değil..... ama sen Joey'in asistanıyla çıkmıyor muydun?
Maman, tu ne sors pas avec l'assistant de Joey?
Pekala, bir yat sahibiymiş gibi davranmak... harika, romantik ama ne yazık ki yanlış bir fikir olduğuna göre... günün geri kalanı nasıl olacak dersin?
Faire semblant d'avoir un yacht était une idée brillante et romantique, mais mauvaise, finalement. Et pour le reste de la journée?
Aynı zamanda harika bir fikir de.
Qui serait également géniale. - Et si il ne tirait plus jamais?
Bunu yapmamıza izin vermelisin. Bu harika bir fikir ama bebek partisi istemiyorum.
C'est adorable mais je ne veux pas de Baby shower.
Bir daha düşündüm de ; bu harika bir fikir. - Ne yapıyorsun?
Tout compte fait, c'est une bonne idée.
Bana guvenmeniz, harika. Gercekten... Ama bence bu iyi bir fikir degil.
Votre confiance est vraiment... un plaisir, mais franchement, je ne pense pas que ce soit bien.
O ve ben bir odada, fikir tartışması yapacağız ve ne olacağını göreceğiz. - Harika.
On échangera des idées et on verra ce qui en sort.
Bu ne harika bir fikir!
Quelle bonne idée!
Ne diyorsun sen? Harika bir fikir!
Mais ça ressemble vraiment à une mauvaise idée.
İşte bu bence harika bir fikir. Ne pişiriyorsun?
Ça me semble être une excellente idée.
Evet, ne güzel. Harika bir fikir.
Riche idée!
Harika bir fikir Joe çünkü artık bir daha asla eve dönmeyecek.
Il ne reviendra jamais, maintenant.
ne harika 121
ne harika değil mi 29
harika bir fikir 163
bir fikir 16
ne haber 496
ne halin varsa gör 24
ne hayat ama 21
ne haber dostum 17
ne hakkında 676
ne hakla 18
ne harika değil mi 29
harika bir fikir 163
bir fikir 16
ne haber 496
ne halin varsa gör 24
ne hayat ama 21
ne haber dostum 17
ne hakkında 676
ne hakla 18