English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Neredeydin sen

Neredeydin sen translate French

643 parallel translation
- Neredeydin sen?
- D'où viens-tu?
Neredeydin sen?
Mais où étais-tu?
- Neredeydin sen?
- Où étais-tu?
Neredeydin sen?
Où étais-tu?
Bütün hayatım boyunca neredeydin sen?
Regarde ce que je te ferais.
Johnny nerede? Sen neredeydin?
Où est Johnny?
Sen neredeydin?
Où étais-tu?
Benim tanığım var, kütüphanedeydim. Sen neredeydin?
J'ai un alibi, j'étais à la bibliothèque.
Güzel sözlerine başlamadan önce sen dün gece neredeydin? - Yüzmek.
Avant que tu te mettes à marivauder, où étais-tu, cette nuit?
Dün gece çocuk doğarken sen neredeydin, Gatewood?
Où étiez-vous quand la cigogne est passée?
Sen neredeydin?
Vous étiez où?
Madem bu kadar öfkelisin önce sen söyle. 9 ve 10 arası neredeydin?
Où étiez-vous, entre 9 h et 1 0 h ce soir?
Sen neredeydin?
Et vous?
Sen neredeydin?
- Je cherchais une bougie. - Et vous?
Sen neredeydin?
Où?
Sen neredeydin bilmiyordum dedim ki, "Belki Bay Lewton'a sormalıyım."
Je ne savais pas où vous étiez... j'ai dit, "je vais voir M. Lewton."
Bu korkunç suç işlenirken sen neredeydin?
Oh, mon Dieu! Où étiez-vous au moment où le crime a été commis?
Sen neredeydin, yatağın altında mıydın?
Où étiez-vous? Sous le lit?
Ben izin verdim! Peki, sen neredeydin?
Je l'ai laissé partir!
Peki sen neredeydin, aptal kafa?
Où étais-tu, idiote?
- Sen neredeydin?
– Où étais-tu?
Ya sen Tribün Quintus, olay sırasında neredeydin?
Tribun Quintus, où étais-tu quand cela est arrivé?
Ya sen neredeydin?
Où étais-tu?
Sen neredeydin? Bulge yolundan geçerek Normandiya'dan Elbe'ye kadar.
Dans l'infanterie, on est dégagé quand on vous met dans une caisse en sapin.
Sen neredeydin 60 yıl önce?
Où étiez-vous il y a 60 ans?
Sen neredeydin?
D'où vous sortez?
Sen neredeydin?
Où êtes-vous allé?
Anlamam uzun zaman aldı. Sen neredeydin, Kendall?
J'étais encore plus lent à comprendre que vous.
Bütün bunlar olurken sen neredeydin, yani bu berbat savaş?
Et où étiez-vous pendant ce... Comment dire?
- Peki sen neredeydin?
- Et où étais-tu?
Sen neredeydin?
Je prenais un crème.
Sen neredeydin?
Mais où étais-tu?
- Sen neredeydin o sıra?
Où vous trouviez-vous?
Sanatçıların koruyucu azizesi olduğun için mi? - Bütün hafta boyunca olduğu gibi senden bir adım geride. - Sen neredeydin?
- Où étais-tu?
Sen neredeydin?
Et toi, où t'étais?
Sen neredeydin? Tohumların orada.
Vers ce tas de graines.
- Sen eskiden neredeydin?
- Vous étiez déjà là?
Neredeydin sen?
Où étiez-vous?
Peki o sırada sen neredeydin?
Où étais-tu quand ça s'est passé?
- Asıl sen neredeydin?
- Et toi?
- Sen neredeydin?
- T'étais où?
Yangın başladığında sen neredeydin?
Où étiez-vous quand il a éclaté?
Hem sen neredeydin bakalım?
Sa mère était muette.
- Sen neredeydin peki?
- Et toi alors, tu regardais quoi?
Peki sen dün gece neredeydin, Matthew?
Où étiez-vous la nuit dernière?
Son iki yıldan beri annemize küfredip, döverken sen neredeydin ha?
- Depuis deux ans qu'il la bat et l'insulte, où étais-tu?
Havayolları, pilotlar ve hepimiz daha iyi trafik kontrolü ve daha geniş bir havaalanı için dava açarken, sen neredeydin?
Où étiez-vous quand les compagnies et les pilotes ont demandé plus d'aéroports et un meilleur contrôle aérien?
Septiembre, sen neredeydin?
Septiembre, tu étais où?
Beni iyi dinle Massa, şimdi çok fazla konuşuyorsun da peki bizler fabrikada örgütlenip sendikamızı diğer yoldaşlarla birlikte kurarken sen neredeydin?
Tu parles beaucoup Massa. Mais où étais-tu quand nous avons fondé le syndicat.
- Sen neredeydin?
- Où t'étais?
- İşte burdayız! - Sen neredeydin?
Ralph, où diable es-tu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]