English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Oh lütfen

Oh lütfen translate French

2,618 parallel translation
Oh, lütfen. Tanrım.
Ce sont les femmes de ma génération...
Oh, lütfen bir başka iş gezisi olmasın.
Pas encore un voyage d'affaires.
Oh, Tanrı'm, lütfen onu bırak.
Mon Dieu. Lâche-la.
* Ol lütfen orada *
Oh, please be there
Oh, Saul, lütfen.
- Allons.
Tanrım, lütfen Tanrım.
Oh mon Dieu! Mon Dieu!
- Lütfen.
- Oh, s'il te plaît.
Lütfen biraz sabırlı ol.
Oh, S'il vous plait. Soyez patient.
Lütfen gönderin.
Oh, s'il vous plait, faites-le.
Oh, lütfen, Nora. Hayır.
Vous avez déjà beaucoup fait.
- Oh, saçmalama lütfen. Ben onun ananesiyim.
Ne sois pas idiot, je suis sa grand-mère.
- Yapma lütfen.
- Oh, arrête.
Oh, yardım edin, lütfen.
Aidez-moi, s'il vous plaît.
Lütfen ama.
Oh, je vous en prie.
Lütfen!
Oh, pitié!
Oh, lütfen.
Et voilà!
Oh, lütfen, Evan. Yapma...
Non, Evan, arrête.
- Küçük bir yudum. - Hayır, hayır lütfen. Dur.
- Oh, allez, à notre santé, buvez.
- Lütfen! "Derinlerine" mi?
- Oh, allons. "Recouvré"? - J'autorise.
- Lütfen yapma. - Nasıl istersen.
- Oh, non.
Oh, lütfen, konudan daha fazla sapamazdın.
Je t'en prie, t'es à côté de la plaque.
Oh, lütfen, lütfen!
Je t'en prie!
Lütfen gitmeyin, senatör, senatör.
S'il vous... Oh, sénatrice.
Lütfen bunun doğru olmadığını söyle.
Oh, mon Dieu, s'il vous plaît me dite pas que ce n'est pas vrai.
Lütfen bana senin eleman Trevor'un kellesi gitti diye ağlamadığını söyle.
Oh, s'il te plait, ne me dis pas que tu es en train de pleurer parce que ton copain Trevor a perdu sa tête.
- Oh, Scotty! Lütfen onlar kadar kötü olmadığını göster.
Dis-moi qu'il s'en sort mieux que les autres.
Oh, lütfen.
Ne sois pas ridicule.
Oh, Nora, lütfen.
Nora, je vous en prie.
Sen de ev sahibi sayılırsın. Oh, lütfen, Kevin.
Je ne veux plus être une attraction.
Oh, Karl. Karl, lütfen.
- Karl, s'il vous plaît.
Oh, anne, lütfen. Biliyor musun? Bunun için çok üzgünüm.
Je suis vraiment désolée, maman.
- Çünkü senin için bir tehtidim. - Oh, lütfen. Önceden de bir tehtittim, şimdi de bir tehtidim.
Parce que tu te sens menacée.
Oh, lütfen oturun.
- Ne vous levez pas.
Oh, lütfen.
- Que si!
Lütfen
Oh, je t'en prie.
Oh, lütfen.
Oh, je t'en prie.
Lütfen.
Oh, je t'en prie!
Oh Moe, lütfen yap! Lütfen Moe, lütfen!
Moe, s'il te plaît!
Lütfen, lütfen rahatsız olmayın.
Oh, s'il vous plaît ne vous levez pas.
Lütfen Tanrı'm, hayır.
Oh, pitié non.
Lütfen Tanrı'm, hayır.
Oh, pitié, non.
Lütfen.
Oh, s'il vous plait.
- Evet lütfen.
- Oh oui!
- Lütfen.
- Oh pitié.
Lütfen ona bakma. Bu ne?
- Oh, mon Dieu!
Oh, lütfen!
- Vous plaisantez.
Lütfen yapma!
Oh!
Lütfen karıştırma...
Oh non, s'il te plaît Ne te cure pas le nez...
Biraz nazik olur musunuz lütfen?
Oh, un peu de courtoisie, s'il vous plaît.
Oh, tabii. Lütfen.
- S'il vous plaît.
Oh, lütfen, peter Kendini tedavi konusunda ısrar ediyorlar.
J'insiste. Faites-vous plaisir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]