Oldukça basit translate French
436 parallel translation
Planım, oldukça basit ve benzersiz, seni bile korkutmaya yetti.
"Vous voyez, mon plan est tellement ridicule... si simple... qu'il vous effraie."
Hazırlanışı da oldukça basit.
Quelque chose de simple.
Oldukça basit espri sanmıştım. Büyüyün çocuklar.
Primitif, leur humour!
Oldukça basit bir ameliyat.
C'est une opération simple.
Ama oldukça basit bir açıklaması var.
Mais l'explication est simple.
İş oldukça basit yani.
Du gâteau!
Teorim oldukça basit.
Mais... Elles sont très simples.
- Oldukça basit.
- Quelle froideur!
- Oldukça basit, Kaptan.
- C'est assez simple...
Oldukça basit bir yöntem aslında.
Un procédé simple.
Göreviniz oldukça basit gibi görünüyor.
Un emprunt de ce genre me semble plus aisé à conclure!
Oldukça basit Billy-Boy.
Très simple, Billy :
Oldukça basit bir divanda otururken gösteriliyorum.
On me découvre assise sur un simple sofa...
Bu değişimin sırrı oldukça basit.
Le secret de la transformation est assez simple.
- Neden, aslında oldukça basit.
- Intéressant mais incompréhensible.
Ortanca size oldukça basit bir bitki gibi görünebilir ancak çok daha karmaşık olanları vardır.
L'hortensia paraît alors être une plante relativement simple. Mais des complications se présentent.
Başına gelenlerin oldukça basit bir açıklaması var.
Ce qui vous est arrivé est simple.
Oldukça basit bir kız efendim.
Très vulgaire, même.
Ben de sana oldukça basit bir cevap verdim :
Je vous ai donné une réponse simple et complète :
Oldukça basit.
C'est simple.
Konu oldukça basit.
C'est très simple.
Oldukça basit :
C'est simple :
Her şey beyler, oldukça basit.
La situation, messieurs, est très simple.
- Etkileyici. - Ve oldukça basit.
- Et très simple.
- Durumu oldukça basit bir hale getirdin.
- Vous avez simplifié la situation.
Pekâlâ, sanırım bu oldukça basit bir hesap.
Je pense que ce calcul est plutôt simple.
Sorun oldukça basit ve mekanikmiş.
Le problème était mécanique et d'une simplicité extrême.
- Oldukça basit bir işlem.
- C'est une opération assez simple.
Oldukça basit!
C'est très simple.
Gerçekten de oldukça basit.
C'est très simple, M. MacDonald.
Oh, oldukça basit bir süreç.
c'est un processus très simple.
Bu oldukça basit bir kara büyü örneği.
Et ce n'est qu'un petit exemple du pouvoir Vaudou.
Sadece dinlesen oldukça basit!
Essaie au moins d'écouter!
Bu oldukça basit.
Eh bien, c'est assez simple.
Oldukça basit ama etkili.
très simple, mais efficace.
Oldukça basit, gerçekten.
C'est vraiment enfantin.
İlk canlılar tabii ki oldukça basit ve ilkel bir yapıda, neredeyse moleküler seviyedeydiler.
Ces premières manifestations de la vie étaient plus modestes... et se produisirent au niveau moléculaire.
Oldukça basit sokakta bekliyor, pencereyi açıp el sallarsam buraya gelecek.
C'est simple, elle attend en bas. Si je lui fais signe, elle monte.
Oldukça basit, çünkü istiyorum.
Parce que j'en ai décidé ainsi.
Onlarla hiçbir şey yapmak istemiyorum. O halde oldukça basit :
Fiche-moi la paix, je ne veux plus.
Bu beni biraz rahatsız etmişti. Bu kadar kısıtlı olduğunu bilmiyordum. Oldukça basit ve açık olduğunu düşünüyordum ve o anlamıyordu.
Je ne savais pas qu'il était si limité, vous savez, qu'il ne comprenait pas, et je pensais que c'était plutôt simple et allait droit au but, et il ne comprenait pas.
Ne yani mi? Bu maddeler kullanılarak, iyi bilinen oldukça basit bir metotla baz morfin eroine dönüştürülür.
- C'est à partir de ces produits que par un processus précis, mais simple, on transforme la morphine base en héroïne.
İnsanoğluna ait basit eşyalara, oldukça fazla değer veriyorsunuz.
Vous donnez trop de valeur aux plus mesquines des denrées humaines.
Cevap oldukça basit sevgili müfettiş.
La solution est évidente.
Bir hata, bu kadar basit. Evham yaptığınız şey her neyse oldukça yersiz.
Quels que soient vos soupçons, ils sont sans fondement.
Ama oldukça basit!
Je suis militaire..
Şahsen, oldukça temiz ve basit olduğunu düşünüyorum.
Je pensais que tout était bien clair et simple.
Hiç zor değil aslında, oldukça basit.
Pas du tout difficile, parfaitement simple!
Aslında oldukça basit.
C'est assez facile.
Hayır, basit ruhları var, ve sanırım basit taleplerimiz oldukça, onlara iyilik yapıyoruz.
Ce sont des simples d'esprit et je crois que c'est mieux pour eux... - d'être employés selon la nature.
Denklem biçimindeki tahmin edilen farklılık, gelişigüzel olmayan oldukça kararlı, çok güzel ve basit esaslarla bulunmuştur.
La différence est dans la forme des équations qui étaient conjecturées qui étaient supposée par des principes d'une telle beauté et simplicité tel que ce n'est pas arbitraire, c'est très, très déterminé.
basit 264
basitçe 52
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25
basitçe 52
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25