English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Oldukça iyisin

Oldukça iyisin translate French

145 parallel translation
Bu tip işlerde oldukça iyisin
Vous avez l'air de vous y connaître.
Mesajları iletmekte oldukça iyisin Sid.
Tu sembles être un bon messager.
Kaynak makinesi kullanmakta oldukça iyisin.
Toi qui es doué.
Oldukça iyisin.
Bravo!
Sadece... Oldukça iyisin.
Tu es seulement pas mauvais du tout.
Anladığım kadarıyla oldukça iyisin. Peki bu işi yapacak kadar iyi misin?
C'est-à-dire que vous êtes excellent... ou que vous ne savez pas garder un travail.
Bazan sen oldukça iyisin, Johnny.
- T'es pas mal.
Oldukça iyisin.
- Vous jouez bien.
Bence sen oldukça iyisin, ben de senin altında eziliyorum.
Je pense que tu es tellement bon que je ne peux pas te dépasser,
Oldukça iyisin, Jim. Hakkını vermem lazım.
Tu es fort, Jim, je te félicite!
Oldukça iyisin.
Tu es vraiment bon.
- Oldukça iyisin.
Tu te défends bien.
Oldukça iyisin.
Vous êtes bon. Vous êtes bon.
Bu şeylerde oldukça iyisin.
Dis donc, tu te défends bien.
Bir deve kaçakçısı olarak oldukça iyisin.
Pas mal, pour un voleur de chameaux.
Oldukça iyisin, Jimmy.
Vous êtes pas mal, Jimmy.
Bu işte oldukça iyisin.
Tu es si doué pour ça.
Oldukça iyisin.
Tu es très bon.
Oldukça iyisin.
Tout va bien.
Bunda oldukça iyisin.
Vous y arrivez bien.
- Aslında bence oldukça iyisin.
Personnellement, je pense que vous jouez bien.
- Oldukça iyisin.
- Tu es plutôt doué à ça.
İki sol ayaklı biri için oldukça iyisin.
Pas mal pour un empoté
Oldukça iyisin.
Tu te démerdes bien.
Vay canina, bunda oldukça iyisin! Hey, beni biraz mazur gör.
Vous êtes très doué!
Jim... Tarih dersinde oldukça iyisin öyle değil mi?
James... t'es très bon en histoire, hein?
- Oldukça iyisin.
- Tu as été excellent.
Oldukça iyisin.
Tu es si bonne que ça?
- Oldukça iyisin.
- T'es forte.
- Oldukça iyisin, değil mi?
- Vous avez bossé.
Oldukça iyisin. Epey keskinsin.
Tu as le sens de la répartie.
- Bu alette oldukça iyisin.
Tu t'en sors avec ces machines?
Doğru yapıyordun. Aslında, oldukça iyisin.
Tu t'en sortais pas mal.
Cidden, oldukça iyisin.
- Vraiment pas mal.
- Hayır. Bir acemi için oldukça iyisin. - İlk defa için...
Pour une débutante.
- Oldukça iyisin.
- Vous êtes très doué.
biliyorsun, teknik işlere burnunu sokan birisine göre... bunda oldukça iyisin.
Tu sais, pour quelqu'un qui prend le travail technique de haut, - tu t'en sors bien. - Il faut croire qu'on peut changer.
Sen piyano çalmada oldukça iyisin.
Tu es douée au piano.
Ama bunu kendim de düşündüm. Sydney sen bu işte oldukça iyisin. Duygularını belli etmemek için eğitim aldın.
On t'a appris à ne pas te laisser influencer par tes émotions.
Oldukça iyisin evlât.
- C'est très bien.
Beyaz birisi için oldukça iyisin.
Vous vous débrouillez, pour un blanc.
Sen kendi başına da oldukça iyisin.
Vraiment, seuls.
Bu işte oldukça iyisin.
T'es douée.
Polisler şoförlüğünü yapıyorsa oldukça iyisin demektir.
Tu dois être vraiment bon, si t'as des flics comme chauffeurs.
Oldukça iyisin...
Pas mal...
Sen iyisin Kid ama ben ortalıkta oldukça en iyi ikincisin.
Vous êtes bon, Kid, mais vous n'êtes que deuxième.
Oldukça iyisin.
Quel talent!
Önce, oldukça halsizdin ama şimdi iyisin.
Vous étiez groggy en arrivant, mais ça va mieux.
Bu konuda sen oldukça iyisin.
C'est tout ce qu'il voulait. C'est tout ce que tu sais faire.
Sen. Oldukça. İyisin. Beni.
Vous êtes très doué... pour... m'allumer.
Ayakların üzerinde oldukça iyisin.
Vous vous débrouillez sur vos pieds.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]