Onun suçu değildi translate French
135 parallel translation
- Bu onun suçu değildi..
- Mais ce n'était pas sa faute.
Onun suçu değildi.
Ce n'est pas de sa faute.
Onun suçu değildi.
Il n'y était pour rien.
Bu onun suçu değildi.
C'est pas de sa faute,
Onun suçu değildi.
C'est pas de sa faute,
Bu onun suçu değildi.
II n'y est pour rien.
Evet. Bu onun suçu değildi.
Ce n'était pas sa faute.
Onun suçu değildi.
Ce n'était pas sa faute.
Bu onun suçu değildi.
C'était pas sa faute.
- Onun suçu değildi. Otur!
- Il n'y est pour rien.
Onun suçu değildi.
- Ce n'est pas de sa faute.
Ama onun suçu değildi.
Ce n'était pas sa faute.
Onun suçu değildi!
- C'est ma faute, monsieur!
Joey'nin haline üzülüyorsan, onun suçu değildi, tamam mı?
Ne t'inquiète pas pour Joey, ce n'était pas sa faute.
Bu onun suçu değildi.
Ce n'est pas sa faute.
Kayanın parçalanması nasıl suyun suçu değilse... olanlar da onun suçu değildi.
Susannah n'était pas plus fautive que l'eau quand le rocher se brise.
Başına gelen şey onun suçu değildi.
Ce n'est pas sa faute ce qui lui est arrivé.
- Sadece onun suçu değildi.
- Ce n'est pas qu'elle.
Onun suçu değildi Ben.
C'était pas elle, Ben.
Onun suçu değildi.
C'était pas de sa faute, Ben.
- Bu onun suçu değildi, benim suçumdu!
- C'est pas sa faute. C'est la mienne!
- Onun suçu değildi.
- Ce n'était pas sa faute!
Onun suçu değildi ama.
C'était pas sa faute, maman.
Onun suçu değildi. Hizmetçi babasına söylemiş.
Une amie d'enfance aurait du prendre ma défense.
- Bu onun suçu değildi.
- C'était même pas de sa faute.
Bu tamamen onun suçu değildi.
Ce n'est pas entièrement de sa faute.
- Bu Onun suçu değildi.
- Elle n'y est pour rien.
Onun dünyasından olmamam onun suçu değildi.
Ce n'était pas de sa faute si je n'étais pas taillé pour ce monde.
Bu onun suçu değildi.
Ce n'était pas sa faute.
Onun suçu değildi. Evet efendim.
II n'y est pour rien.
Yo ama onun suçu değildi ki!
"Ce n'est pas sa faute."
- Onun suçu değildi.
- Il y est pour rien.
Onun suçu değildi, bundan kaçamazdı.
C'était pas sa faute, c'était sa nature.
- Evet, onun suçu değildi.
II y peut rien.
Arabayı o kullanıyordu ama onun suçu değildi.
- Il conduisait, mais c'est pas sa faute.
Olanlar onun suçu değildi.
Ce qui est arrivé n'est pas de sa faute.
- Onun suçu değildi. 67'de göreve geldiğinde şehrin her köşesi yanıyordu.
- Il a pris les rênes en 67, a vu la ville brûler.
O beni bu olaya bulaştırdığı için hep kendini suçlardı, ama bu onun suçu değildi.
Il culpabilisait de m'avoir entraîné, mais c'était pas sa faute.
Olanlar onun suçu değildi.
Ce qui est arrivé n'est pas sa faute.
Kesinlikle onun suçu değildi.
Ce n'était certainement pas de sa faute.
- Geri bas, dalyarak. Bu onun suçu değildi.
- Laissez-le, ce n'est pas de sa faute.
Onun suçu değildi.
Elle avait perdu la boule, OK?
Onun suçu değildi Sophy!
Ce n'était pas sa faute, Sophy!
Kaçırılman onun suçu değildi biliyorsun.
C'était pas sa faute, tu sais, de s'être enfui.
Onun suçu değildi de ne demek?
Comment ça pas sa faute?
- Onun suçu değildi.
- C'était pas sa faute.
- Bu onun suçu değildi efendim. Kapa çeneni Whitlow.
- c'est pas sa faute - chut.
- Onun suçu değildi!
- Ce n'est pas sa faute!
- Onun suçu değildi.
Ce n'était pas de sa faute.
Kaza onun suçu değildi. Benim suçumdu.
Excusez-moi.
Evan, bu onun suçu değildi.
- C'est pas sa faute.
onun suçu 17
onun suçu değil 25
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun suçu değil 25
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun babası 21
onun adı 76
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58
onun da 23
onun babası 21
onun adı 76
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun gibi 58