English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Otur bakalım

Otur bakalım translate French

606 parallel translation
Otur bakalım Marcus.
Assieds-toi, Marcus.
Kaptan, otur bakalım.
Dites, capitaine, asseyez-vous.
Oldukça hoş biri. Kızınız mı? Otur bakalım.
Elle est gentille cette petite, c'est votre fille!
Otur bakalım çocuğum.
Assieds-toi.
Şimdi otur bakalım.
Asseyez-vous.
Otur bakalım.
Assieds-toi.
Sen, otur bakalım. Yerine otur!
Asseyez-vous!
Otur bakalım.
Asseyez-vous.
Otur bakalım Haverstock.
Asseyez-vous, Haverstock.
Otur bakalım. İzninizle ayakta durayım, efendim.
Asseyez-vous!
Otur bakalım, şekerim. Anlat.
Asseyez-vous calmement et parlez.
- Otur bakalım.
Assis.
Otur bakalım, Widgren.
Asseyez-vous, Widgren.
- Teşekkürler. - Otur bakalım evlat, otur.
Asseyez-vous.
Otur bakalım evlat.
Assieds-toi.
Gel de otur bakalım.
Merci.
Dans etmenin pek de iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Otur bakalım.
J'ai eu tort de vouloir danser.
İşte oldu. Otur bakalım.
Assieds-toi une minute.
Rhoda, gel de yanıma otur bakalım.
Approche-toi. Viens tout près de moi.
Otur bakalım. Saat 10 : 00'a yaklaştıkça cömertliğin bunaltıcı olmaya başladı.
Plus l'heure avance plus vous devenez généreux.
- Otur bakalım.
Assieds-toi.
Öyle oldu! Otur bakalım.
Eh bien... assieds-toi.
- Pekala, otur bakalım.
Je vais partir avec ma fille. Tu peux t'asseoir.
Şu sandeye otur bakalım.
Asseyez-vous sur cette chaise, là.
- Hayır efendim. - Güzel, otur bakalım. - Teşekkür ederim.
Asseyez-vous.
Sevgili Emma, otur bakalım.
Ma petite Emma... asseyez-vous.
Otur bakalım şimdi.
Assieds-toi et prends ça.
Otur bakalım, küçük kız!
Assieds-toi, petite.
Otur. Otur bakalım, otur da hikayenin kalanını anlatayım sana.
Je vais vous dire le reste sur Polakov.
Tanrı'nın sağ kolunun yanına otur bakalım.
Assieds-toi donc à la droite de Dieu.
Otur bakalım, LuBelle.
Tu vas devoir te redresser, LuBelle.
İçeri gel. Otur bakalım şuraya seni küçük, sevimli şey.
Entrez donc ici, et asseyez-vous donc là, mon petit mignon.
O zaman otur ve bana anlat bakalım, kimi sevdiğini.
N'y pense plus. Viens ici et dis-moi qui tu aimes.
Bakalım, sen masanın baş köşesine otur.
Voyons. Tu te mettras en bout de table.
Gel bakalım. Otur.
Assieds-toi.
Gel bakalım seni öfkeli budala. Otur şöyle.
Bon, maintenant toi le cracheur de feu, tu vas t'asseoir.
Güzel. Otur bakalım, Adem.
Asseyez-vous, Adam.
Dur bakalım, evlât. Otur bir.
Ça se pourrait.
Otur şöyle. Anlatın bakalım, ilki kimdi?
Qui était le premier?
Geç bakalım Canterbury hacısı. Şuraya otur ve filmlerdeki gibi dünyanın gözünün önünden geçişini izle.
Vous voilà, pèlerins de Canterbury!
Otur bakalım.
Oh?
- Tamam, geç şuraya otur bakalım.
Asseyez-vous.
Otur ve bakalım bunu sana açıklayabilecek miyim.
Asseyez-vous. Il faut que je vous explique...
- Otur. Bir bakalım.
- Assieds-toi.
Bir süre burada yanımda otur, okuyalım bakalım.
- C'est le chandail d'Alex? - Mm.
- Burada. Otur ve güveç ye bakalım. - Evet, efendim.
J'ai été gentille, mais je vais épouser ton père, un point, c'est tout.
Otur bakalım.
Elle s'est envolée comme un flamand rose.
Otur ve anlat bakalım.
Asseyez-vous et racontez-moi vite tout ça.
Gel otur kucağıma bakalım.
- Allez, assieds-toi sur mes genoux.
Sen otur bakalım.
Toi, assieds-toi.
Otur ve konuşmaya başla bakalım.
Allez! Pas d'histoires, accouche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]