English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ P ] / Parayı ver

Parayı ver translate French

782 parallel translation
Parayı ver ona.
Paie-le. Il y a droit.
Ne söylediğin umurumda değil, parayı ver.
Insultez-moi, mais donnez-moi l'argent!
Lütfen, parayı ver.
Voulez-vous me donner l'argent?
Sorun çıkarmazsan, canın yanmaz. Tüm parayı ver.
La caisse, et y aura pas de bobo!
Parayı ver bakalım.
Donnez-moi l'argent.
Tartışmayacağım. Ya parayı ver ya da seni vurup kendim alırım.
Donnez-le-moi ou je vous tire dessus pour le prendre moi-même.
- Parayı ver.
- Donnez-moi l'argent.
Parayı ver ve beni rahat bırak.
Donnez l'argent.
Bana borcun olan parayı ver.
Donnez-moi les sous que vous me devez.
Önce parayı ver.
Donnez-lui l'argent d'abord.
Parayı ver.
Donne-lui l'argent.
Parayı ver, gel buraya.
Viens là.
- Faturayı yok et. Parayı ver.
- Range le reçu et passe-moi la monnaie.
Parayı ver.
Envoie.
Hadi. Parayı ver dostum.
Allons, rends l'argent au monsieur.
Parayı ver yeter.
Donnez-moi mon blé.
Yalnızca parayı ver.
Donnez-lui l'argent, c'est tout.
Parayı ver çekmeceden. "
"Donnez-moi l'argent de votre tiroir-caisse."
Parayı ver... "
Donnez-moi l'argent... "
Kasadaki parayı ver.
Donnez-moi l'argent de la caisse.
Sana verdiğim parayı geri ver!
Rends-moi l'argent que je t'ai donné!
- Bana paramı ver. - Parayı ona ver.
- Donnez-moi mon argent.
- Hadi, ver parayı, Spit.
- Allez, donne-les lui, Spit.
- Ver şu parayı.
- Donne-lui cet argent.
Ver parayı yoksa seni pataklarım.
Donne le lui ou t'auras à faire à moi.
Ver çabuk parayı.
Donne-lui cet argent.
Ver o parayı bana.
Donne-moi le fric.
- Parayı ver.
Donne-lui le fric.
- Parayı alır almaz Tyndall'ın iyi dilekleriyle Kent'e ver, karşılığında da makbuz al!
- Dès que tu auras l'argent... Donne-le à Kent avec les compliments de Tyndall et demande un reçu.
- Ver bakalım parayı.
- Bien, donne l'argent.
- Ver şu parayı!
- Donne-moi cet argent.
Ver şu parayı bana.
C'était un rêve du passé.
Hisseler için ödediği nakit parayı geri ver.
Donnez-lui ce qu'il a payé pour les titres en liquide.
Parayı boş ver. Yerine şunu alacağım.
Donne-moi ce bracelet, et on n'en parle plus.
Pierre'i bul. Bu parayı ona ver. Dur.
Remets cet argent à Pierre.
Parayı bana ver.
Donnez-le et vite.
Ver şu parayı bana.
Donnez-moi l'argent.
- Çabuk ver o parayı!
Donnez-moi cet argent.
Dondurma kamyonunu şehre ulaştırdığında parayı Anna'ya ver.
Quand vous reviendrez avec la camionnette, donnez-lui l'argent.
Her yolu deneyeceğim, Parayı sana göndereceğim, fakat bana Çarşambaya kadar süre ver.
Vous aurez l'argent, mais donnez-moi jusqu'à mercredi.
Parayı öğretmene ver.
Donne-lui.
Sana bir şilin bile vermezken bu parayı nereden buldun? Orasını boş ver.
Où as-tu eu ça?
Parayı ver.
Donne-moi le billet.
Parayı geri ver.
Quel argent?
Bana parayı ver.
L'argent!
Çalışanlarına emir ver, ellerindeki parayı bize teslim etsinler.
Dites-le aux caissiers ou je vous troue le bide.
Bu parayı ona geri ver.
Rendez-le-lui!
- Parayı bana ver! - Cebinde, ayakkabılarında, her yerde!
Passez le fric.
- O parayı istiyorum. Hemen ver.
Je veux cet argent.
Şimdilik bu parayı onlara geri ver.
Cet argent, rendez-le à vos enfants.
Parayı bana ver de...
Donne-moi l'argent et...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]