Sadece birkaç gün translate French
410 parallel translation
Sadece birkaç gün.
En quelques jours.
Sadece birkaç gün giyeceğiz. - Ben unutana kadar.
Ça ira pour quelques jours, jusqu'à ce que j'oublie.
Onu teslim etmeden önce birkaç gün daha sadece birkaç gün, sonra eğer başaramazsam eğer ikimiz de başaramazsak, polisi o zaman ararsın.
Quelques jours seulement, avant que vous ne le dénonciez. Quelques jours, et puis, si je n'arrive à rien, si nous n'arrivons à rien, vous appellerez la police.
Tüm kanıtların üzerine gitmek için sadece birkaç gün istiyorum.
J'aimerais réexaminer les preuves.
Sadece birkaç gün için. Yıldönümümüz için.
Pour notre anniversaire de mariage.
Evet, koparılalı sadece birkaç gün olmuş bir papatya değil mi?
Une rose un peu fanée.
- Sadece birkaç gün daha
Courage, c'est presque fini.
Sadece birkaç gün kaybedersiniz.
Vous ne perdriez que quelques jours.
Sadece birkaç gün sürecek, sonra geri döneceğiz.
On sera de retour dans quelques jours.
Gemiden çıktıktan sadece birkaç gün sonra hemen polise yakalandın.
Tu arrives et tu te fais arrêter aussi sec.
Sadece birkaç gün.
Dans quelques jours.
Sadece birkaç gün önce, aklımdaki tek şey Anna'nın ölmüş olabileceğiydi ve ben de ölebilirdim diye düşünüyordum.
En pensant qu'Anna était morte, j'ai cru mourir aussi.
Gemimi bitirmek için sadece birkaç gün gerekliydi.
Je n'allais pas tarder à finir mon bateau.
Sadece birkaç gün kalacağım.
J'ai droit à très peu de jours.
- Sadece birkaç gün.
- Il ne s'agit que de quelques jours.
En büyük özürlerimle! Sadece birkaç gün erteleme. Arıza çıkartmadan geri döneceğim.
Je ne demande que quelques jours.
Sadece birkaç gün kalacağız.
On est là que pour quelques jours.
Fazla değil. Sadece birkaç gün, kereste ve adamlarım verilirse.
Quelques jours, avec du bois et mes hommes.
Sadece birkaç gün.
- Seulement quelques-uns jours.
Merak etme, Almanya'da sadece birkaç gün kalacaksın.
Et ne vous inquiétez pas ; vous ne resterez en Allemagne que deux jours.
Sadece birkaç gün dinlenmen gerekir.
Dans deux ou trois jours, vous serez sur pied.
Belki de, El Dorado sadece birkaç gün uzağımızda.
L'El Dorado pourrait n'être qu'à quelques journées d'ici.
Sadece birkaç gün için.
Plus que quelques jours, chérie.
Sadece birkaç gün lazım... sonra o.. pu çocuğunu nallayacağız.
Encore deux jours... et ce connard sera entre nos mains.
- Sadece birkaç gün istiyorum.
- Je te demande deux jours.
Neyse, mesele sadece birkaç gün daha kalmak.
De toute façon, il ne reste plus que quelques jours.
Sadece birkaç gün sürecek.
Seulement pour quelques jours.
Robin'i sadece birkaç gün elimizde tutabildik, ama sanıyorum Gillian gerçekten bizimle çalışmak istiyor, ve o psişik araştırmalar için gördüğüm en iyi denek.
Robin n'est resté que quelques jours. Gillian veut bien travailler avec nous et elle est le meilleur sujet de recherche que j'aie jamais vu.
Sadece birkaç gün için. Çok öz ya da sihirli bir şey de değildi.
C'est pour un jour ou deux, et cette capsule n'a rien de magique.
Tabii ki hayır. Sadece birkaç gün daha.
Si... dans quelques jours.
Sadece birkaç gün. - Victoria İstasyonu.
Rien que quelques jours.
Sadece birkaç gün için.
Il est représentant et gagne bien sa vie.
- Sadece birkaç gün daha istiyorum.
Plus qu'un ou deux jours à attendre.
Sadece bana birkaç gün ver.
Donne-moi quelques jours.
Ben sadece bu ufaklığın birkaç gün banyo yapmadan durabileceğini düşünüyordum.
J'aimerais mieux qu'il se passe de bain quelques jours.
Öleceğiz biz de, biliyoruz. Zaman meselesi. Ömrü birkaç gün uzatmak sadece insanların dört elle sarıldıkları şey.
Nous devons mourir et le savons, mais quand, insiste-t-on, comment allonger le fil?
Ben de koştum, sadece koştum. Birkaç gün önce, küçük Jimmy'nin koştuğu gibi.
Alors j'ai couru, j'ai couru, j'ai couru comme Jimmy l'avait fait quelques jours avant.
Birkaç gün sonra hiç bir şeyi kalmaz. Sadece onu yatakta tutun.
Ce petit Indien sera dehors à attraper des lézards dans un jour ou deux... si vous le gardez au lit.
Anlayışlı ol, birkaç gün sadece. Biraz para alana kadar.
C'est l'affaire d'un jour ou deux, jusqu'à ce que j'aie l'argent.
Bu işi sadece baş başa birkaç gün geçirebiliriz diye kabul ettim.
Normalement, j'aurais refusé, mais j'ai pensé que ça me permettrait de passer deux jours avec toi.
Bence bu, birkaç gün meselesi sadece...
Quelques jours, quelques heures...
İlk beş ay boyunca kucak kucak... dış politika evrakı ve benzeri gizli belge taşımış eve. Ama son bir ay boyunca dış politikayla ilgili sadece ıvır zıvır... gizliliği olmayan ve birkaç gün sonra... Time dergisinde okunabilecek türden şeyler almış.
Figurez-vous que pendant les cinq premiers mois, il a ramené un nombre important de dossiers top-secrets, mais ce dernier mois, il n'a ramené que des dossiers de politique étrangère publics et peu importants que n'importe qui aurait pu lire deux jours après dans le Time.
Sadece, yağmurlu bir gün için kenara koyduğum birkaç kuruş.
C'est quelques economies en cas de poisse.
Bunu Los Angeles'ta öğrendim ben. Bunu çalışırken orada sadece birkaç ay temiz havalı gün vardı.
J'ai appris ça à L.A., où l'air pur est rare.
Sadece şu son birkaç gün...
Ces derniers jours, j'ai...
Sadece birkaç gün için gideceğim.
Je serai parti deux jours seulement.
Çalışan herkes birkaç gün önce gitti, sadece Vern kaldı.
sauf Vern.
İlk birkaç gün sadece.
Juste les premiers jours.
Gideli sadece birkaç gün oldu.
Tu n'es parti que depuis quelques jours.
Ama tam başlayacağım gün, siyah Lincoln'lü birkaç herif gelip... sadece bir aracı Meksika'ya götürmekle $ 300 kazanabileceğimi söylerler.
Mais le premier jour, des types se pointeront en Lincoln noire et me proposeront 300 dollars pour ramener une camionnette du Mexique.
- Daha sadece birkaç gün oldu.
Ça ne fait que quelques jours.
sadece birkaç günlüğüne 17
sadece birkaç dakika 30
sadece birkaç dakika sürer 17
birkaç gün sonra 35
birkaç gün önce 41
birkaç gün içinde 28
birkaç gün 43
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
sadece birkaç dakika 30
sadece birkaç dakika sürer 17
birkaç gün sonra 35
birkaç gün önce 41
birkaç gün içinde 28
birkaç gün 43
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39