Sen git translate French
6,071 parallel translation
Sen git şu köpek balığına sark.
Tu devrais faire tes propositions à l'homme requin.
Sen git.
Vas-y.
- Sen git de eğlen.
- Vas-y, éclate-toi bien.
Sen git.
Va t'en.
Sen git, ben buralarda takılacağım.
Va. Je traînerai par ici.
Sen git ben sana yetişirim.
Va, je te rattraperai.
Ben hallederim. Sen git.
Ça ira, vas-y.
Sen git işini hallet.
Fait les choses bien.
Sen git. Ben iyiyim.
Vas, c'est bon.
Sen git.
Pars.
Sen git evlat, onlarla sen konuş.
Tu y vas, tu vas leurs parler.
Sen git de yat.
Va te recoucher.
Sid. istersen sen git hayır, unut gitsin.
Tu peux y aller si tu veux. Non, c'est bon.
- Sen git. Sarah'ya ben bakarım.
- Vas y, je garde un oeil sur Sarah.
"Şimdi de sen git ve kendi imparatorluğunu kur."
Maintenant, c'est à toi de construire le tien. "
- Sen git. - Hadi ama.
- Vas-y tout seul.
- Sen git o zaman. - 1.2 not ortalamasıyla beni alacaklarını sanmıyorum.
Vas-y, alors. Avec ma moyenne de merde, ça m'étonnerait.
Hayır, Orson Hardware'e sen git.
Toi, tu vas chez Casto.
Sen git.
Carrément.
Sen git!
Pars en premier!
Kansas City'e git sen. O kumarhanede olmanı istiyorum.
Tu dois aller à Kansas City, visiter ce casino.
- Sen siktir git!
- Dans ta face!
Anne, sen Ted'le eve git.
Maman, pourquoi ne pas rentrer avec Ted?
- Sen eve git.
- Tu peux rentrer.
Sen çekimine git. Oraya gelmek üzereyim.
Va à ton tournage, relax...
Dinle sen git ve...
Donc vous allez...
Sen git.. Ben geleceğim.
Je te rejoins.
- Nereden gelip beni buluyorlarsa... Sen git.
Tu devrais y aller.
- Sen git.
Attendez-moi.
Kendine git başka bir çöp kutusu bulsana sen.
Va te trouver une autre poubelle.
Sen diğerlerinin peşinden git.
Va voir les deux autres parents.
Sen şuradan git. - Tamam.
Oui, tu vas par là.
Sen önden git.
Tu passes par devant
Sen onlarla git, ölürsün.
Si tu vas avec eux, tu meurs.
Git sen!
Allez!
Sen sola git, ben sağa giderim.
Tu vas à gauche, j'irai à droite.
Sen sola git, ben sağa gidiyorum.
Je prends à droite.
Evine git artık sen.
Tu dois rentrer chez toi.
Evine git, sen de.
Rentre chez toi. Toi aussi.
Tamam, sen onu almaya git.
Fais ça.
- O zaman sen düğüne git ben de maça gideyim.
- Donc tu vas au mariage, et je vais à mon match.
Sen hemen evine git.
Vous devez allez chez vous tout de suite.
Şimdi git sen.
Allez.
Sen de git!
Vous reculez!
- Sen al bunu, git şimdi.
Pourrais-tu... t'en aller.
Sen banyoya git, ben de hemen geliyorum.
Pourquoi n'irais-tu pas prendre un bain et je te rejoins dans une seconde?
Onu kurtaracaksan bunu yapan yalnızca sen olmalısın. "Git."
SI VOUS VOULEZ LA SAUVER... ÇA DOIT ÊTRE VOUS, ET SEULEMENT VOUS. "C'EST PARTI".
Brian, sen ön tarafa git. Johnny, sen de arka tarafa bak.
Brian, tu cherches devant, et Johnny, tu cherches derrière.
Git başkasıyla eğlen sen.
Va jouer à tes jeux avec quelqu'un d'autre.
Wendy, sen önden git.
Wendy, passe en premier.
Tamam, tamam sen kazandın. Git başımdan, kına yak.
C'est bon, c'est bon, vas-y, viens te vanter.
sen gittikten sonra 22
gitti 877
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gittim 82
gitmiş 384
gitme 1049
gitmişti 26
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitti 877
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gittim 82
gitmiş 384
gitme 1049
gitmişti 26
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
git başımdan 465
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gittin mi 16
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
git yat 43
gitmek istiyorum 180
git başımdan 465
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gittin mi 16
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
git yat 43
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitsin 41
gitmiyor 31
gittik 20
gitmeni istemiyorum 71
git burdan 105
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitmem 53
gitsin 41
gitmiyor 31
gittik 20
gitmeni istemiyorum 71
git burdan 105
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131