English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sen oradaki

Sen oradaki translate French

344 parallel translation
Sen oradaki, işe koyul.
Qu'est-ce que vous faites?
Sen oradaki!
Hé toi, là-haut!
Hey sen oradaki!
Arrête-toi! Reste où tu es!
Ben bu topraklara geldiğimde sen oradaki oğlandan büyük değildin.
Quand je suis arrivé dans ce pays, tu avais l'âge de ton fils.
- Hey, sen oradaki.
- Hé, toi ici!
Sen oradaki.
Vous, là!
Sen oradaki, günlüklü. Bugün günlerden ne?
Toi, avec ton Journal!
Sen, ve sen oradaki!
Alors, toi... et toi, là-bas...! Hé!
Sen oradaki, orada oturan, sağlığının ve iyiliğin, farkında olanlar, Kim yarının lanetinden acı çekecek ki?
Vous êtes la, assis dans cette pièce... sereins, surs de votre sante et de votre bien-être... et pourtant, vous pourriez subir le sort des damnes demain.
Sen oradaki.
Vous là-bas.
Hey sen oradaki!
Hé, toi! Toi, là-bas!
Sen oradaki, su, biraz su getir.
Vous, de l'eau. Allez me chercher de l'eau.
Sen oradaki!
Vous là-bas!
Sen oradaki, ayağa kalk!
Que dirait Sa Majesté?
Sen oradaki! Bayanın arabasından inmesine yardımcı ol.
Caporal, aidez la jeune femme!
Sen oradaki...
Vous ici...
Sen oradaki, ellerini havada tut!
Toi là, garde tes mains en l'air!
- Kaldır onları! Sen oradaki, sen de kaldır.
- Toi, les mains en l'air!
Sen oradaki Plic demiştin. Ve bu da Ploc.
Tu m'avais dit que celui-ci, c'était Plic et celui-là, Ploc.
Hey, sen oradaki...
Hé, toi!
Sen oradaki, bıdık delikanlı.
Hey there, cool breeze.
Acapulco olmaz çünkü oradaki Tehachapi kadınlar hapishanesinde kalacak olursan aklıma hep sen geleceksin Kathie.
Pas à Accapulco. Ça me ferait penser à toi, Kathie. Là-haut à la prison de femmes de Terachepas.
Sen, oradaki.
Vous, Ià.
- Sen, oradaki.
- Vous, là-bas.
Sen, oradaki, avcı.
Vous, le chasseur.
Sen, oradaki, adın ne senin?
Toi, là-bas, quel est ton nom?
Sen, oradaki...
Toi.
Sen, oradaki, ayakkabımla oynayan.
Avec ma chaussure...
Hey, sen, oradaki!
Et vous...
Beni iyi anladınız mı? Sen, oradaki!
Vous m'avez bien compris?
Nathan, sen ve Henry atları alıp oradaki ahıra götürün.
Nathan, toi et Henry emmenez les chevaux dans cette grange lá-bas.
Hey sen, oradaki, yanki züppe.
Vous êtes là, le Yankee?
Sen, oradaki.
Oui, toi.
Sen, oradaki... Sen de olağanüstüsün.
Vous là, vous êtes tout à fait exceptionnel.
Sen oradaki!
Toi, le samouraï vagabond!
Rachel, oradaki sen misin?
Rachel, c'est toi?
Sen bizim oradaki tek adamımızsın, ve sen bir Parti üyesisin.
Tu es notre seule personne là-bas. En plus, tu es membre du parti.
Sen, oradaki!
Toi, là-bas!
Sen, oradaki.
Toi, là-bas.
Sen, oradaki!
Combattons ce feu! T'avance, canasson!
Sen... ön kapının oradaki rögar kapağının yerini biliyor musun?
Vous voyez... l'égout près de la porte?
- Alınma ama bu konuda ciddi misin sen? Evet, burada kasabın yardımcısı olarak çalışıyordum... ve oradaki soğuk hava deposunda... - Evet.
Vous êtes sérieux?
Sen arka tarafa geç, oradaki girişi gözle.
Remmy, fais le tour.
Sen, oradaki!
Toi, va là-bas!
Hey oradaki. Sen nereye gittiğini sanıyorsun?
Où croyez-vous aller comme ça?
Hey, sen oradaki.
Vous, là-bas.
Sen, oradaki!
Vous, lá-bas!
Hey, sen, oradaki!
Toi, là-bas! Ne t'économise pas!
Özellikle de bu konuda. Öyle pişman oldum ki. Çünkü sen Avrupa'ya gittikten..... sadece bir ay sonra oradaki herkesle yattığını öğrendim.
Et c'est encore pire dans ce cas parce qu'après ton départ pour l'Europe, j'ai appris que tu avais couché avec tout le monde.
Bir gün, Renko, oradaki sen olabilirsin.
Un jour, Renko, ça pourrait bien être votre tour.
Sen benim oradaki gözüm kulağımsın. Biraz daha ayrıntı ver.
Vous êtes mes yeux et mes oreilles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]