Sen ölüsün translate French
489 parallel translation
Sen ölüsün.
T'es mort.
Sen ölüsün Anton.
Tu es mort, Anton.
Ölmüş bir adama, sen ölüsün denmez. - O başka bir şey için geldi, değil mi?
Si tout était perdu, vous ne seriez pas venu.
Sen ölüsün o zaman.
Alors vous êtes mort.
Sen ölüsün! Hayır!
Vous êtes mort!
- Bir küçük gürültü, sen ölüsün.
Un bruit et tu es mon.
Bir küçük gürültü, sen ölüsün.
Un bruit et tu es mon.
Bang, bang! Sen ölüsün!
Bang, bang, tu es mort.
Aptal! Sen ölüsün! Burada ne işin var?
Tu es fou de venir ici!
Sen ölüsün.
Tu es mort.
Şunu bil, sen ölüsün.
Juste pour qu'on se comprenne... T'es mort.
- Sen ölüsün!
- Tu es morte!
Fakat sen ölüsün! Şarabın kokusunu alamazsın, tadamazsın!
Mais tu es mort, tu ne peux ni sentir ni goûter le vin!
Sen ölüsün.
T'es un homme mort.
Puan olsun olmasın... sen ölüsün.
Points ou pas... Tu es bon pour la boucherie.
Sen ölüsün, tatlım.
Tu es morte, mon chou.
Tanrım, sen ölüsün. Sen ölüsün ve onlardan birine dönüşeceksin.
T'es mort, et tu vas devenir comme ces monstres qui sont dehors.
Sen ölüsün, öldün sen.
T'es mort, t'es foutu.
- Sen ölüsün, MacGyver.
- Tu es mort, MacGyver!
Sen ölüsün.
T'es morte!
- Sen ölüsün Matt.
C'est comme si t'étais mort!
Dur bakalım, sen ölüsün.
Attends. Tu es mort.
Sen ölüsün.
- Les Tri-Lambda, merci.
Sen ölüsün.
Tu es mort. ENREGISTRE
Sen ölüsün, gammazcı sıçan.
T'es un homme mort, face de rat.
Nerden bakarsan bak sen ölüsün.
C'est foutu pour toi.
Sen ölüsün, duyuyor musun? Ölü!
Tu es mort, tu m'entends?
Ölüsün lan sen.
( Neeko ) T'es mort mec. T'es un putain d'homme mort.
Hayır, bu iş karara bağlandı Sen asıldın ve resmen ölüsün.
Pas vrai? Non, tu as déjà été pendu et déclaré mort.
Bir şey söyleyeyim mi Teğmen sen de bizim kadar ölüsün.
Vous savez quoi, lieutenant? Vous êtes condamné comme nous tous.
Sen artık bir ölüsün evlat.
Va te faire enterrer.
Sen de mi ölüsün?
Mais alors, tu es mort aussi?
Sen ölüsün.
Tu es morte.
Sen, ölüsün.
- Pour le fisc.
Sen de ölüsün.
Tu es mort aussi.
Sen ölüsün!
- Tu es morte!
- Kımıldama. Sen lanet olası ölüsün!
J'aurai tes couilles.
Sen lanet olası bir ölüsün!
J'aurai tes couilles.
Sen lanet olası bir ölüsün! O pezevengi öldüreceğim.
Je vais tuer cet enculé.
Sen lanet olası bir ölüsün!
J'aurai tes couilles, enculé de ta race.
... sen dokuz yıldır ölüsün " derdim.
T'es morte depuis neuf ans! "
Sana bir şey söyleyeyim Amerikalı. Sen zaten ölüsün.
Je vais te dire, pédé, tu es déjà mort.
Sen artık bir ölüsün.
Tu es un homme mort.
Sen onlar için ölüsün.
Là-bas, tu étais morte, tu dépérissais.
Ölüm hakkında tasalanma. Çünkü sen zaten ölüsün.
Vous vous foutez de la mort parce que vous êtes déjà mort.
Dünyanın geri kalanına göre ; sen şu an ölüsün.
Pour le reste du monde, vous êtes déjà mort.
Dünyanın geri kalanına göre sen şu an ölüsün.
Pour tout le reste du monde, aujourd'hui, vous êtes morte.
Spyro, sen artık bir ölüsün!
Tu es mort, Spyro!
Sen artık ölüsün.
Tu es un homme mort.
- Sen artık ölüsün Alvarez.
- T'es fini, Alvarez.
Bill... Sen resmi olarak ölüsün.
Bill, tu es officiellement mort.
ölüsün 20
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19