Sizinki translate French
1,133 parallel translation
- Sizinki gibi.
- Comme le vôtre.
Sizinki içerde.
Le vôtre est dans la troisième stalle, à gauche.
Beyler Klingonların, sizinki gibi gezegenlere ne yaptıklarını gördüm.
Messieurs j'ai vu ce que les Klingons font à des planètes comme la vôtre.
Ancak, herkesin sağlığı sizinki kadar mükemmelse, o zaman...
Mais au prochain que je trouve en aussi parfaite santé que vous, je...
Yalnız ve eşlik edilmiş olacaksınız. Sevecek ve sevileceksiniz, aynı havayı soluyacaksınız... ve sizinki mühürlerin mührü olacak.
Tu seras seul et accompagné, tu aimeras et seras aimé, partageant les lieux et le sceau des sceaux sera tien.
- Ya sizinki?
- Et vous?
Sizinki, benimkinden zayıfmış. Bu çok zor olacak.
Heureusement, votre patronne n'est pas comme la mienne.
Ve sizinki ne...
Et qu'est-ce que...
- Sizinki nedir?
Et vous comment vous vous appelez?
- SizinKİ de benim için surpriz olmadı. -
Ce n'est pas surprenant de votre part.
Ben burada adamlarımla başka bir görev için bulunuyorum belki sizinki kadar övgüye değer değil, ama eşit derecede barışçıl bir görev.
Nous sommes aussi chargés d'une mission, moins glorieuse, peut-être, mais tout aussi pacifique.
Sizinki, inanmamak ve inkar etmek için yaşadığınız yüzyıla özgü karakteristik bir tepki.
Réaction caractéristique de notre siècle, le manque de foi...
Bu eşyaların her birine seninkinden farklı birer açıklama getirebilirim ve hepsi en az sizinki kadar ustaca olur.
Je peux fournir d'autres descriptions de chacun de ces articles toutes aussi ingénieuses que les vôtres.
Sizinki. Delisiniz, küçüğüm, çünkü delisiniz.
le vôtre, vous êtes fou mon petit, car vous êtes fou
Benim kuşağım hep veriyor, sizinki hep alıyor.
Qui a fait ça? Ma génération est supposée ìtre les donneurs... et la vôtre, les preneurs.
- Sizinki de bize yetti.
- C'est nous qui en avons plus qu'assez!
Sizinki gibi bir vücut, çocuklarım, beyinlerimiz daha gelişmiş olsa bile.
Similaire aux vôtres, mes enfants, mais avec un esprit plus avancé.
Sizinki güzel bir aşk hikayesi.
Quel merveilleux roman d'amour!
Hiç dinlemezsiniz. Sizinki dinlemeyen bir kuşak.
Vous êtes la génération qui n'écoute pas.
Ama benim adım da sizinki gibi McCaslin değil mi?
Je m'appelle bien McCaslin, comme vous, non?
Ve sizinki, Sayın Bayan, şu küçük kartona, ki ödeme yapabilelim.
Et la vôtre, chère Madame, sur ce petit carton... afin que nous puissions l'honorer.
- Sizinki de iyi cesaret.
Mon Dieu! Vous avez du cran. Quoi?
Sizinki Watkins.
Le vôtre, c'est Watkins.
- Sizinki?
- Et le tien?
- Sizinki.
- La vôtre.
Ama sizinki bir katil.
Vous avez un tueur.
Sahilin bitişindeki süit sizinki,... tıpkı istediğiniz gibi Bay Jane.
Vous avez la suite au bord de l'eau, tout comme vous avez demandé, M. Jane.
Sizinki niye yıkılmasın?
Pourquoi pas vous?
sizinki burda.
Et voilà.
Sizinki gibi aksayan bir bacağı da kafaya takmam.
Une blessure à la jambe ne me dérangerait pas non plus.
Sizinki tamamen oyalayıcı bir görev.
Votre objectif sera de faire diversion.
Adım Beth Riley, sizinki nedir?
Beth Riley. Et le tien?
Sizinki?
- Vogel. Et vous?
Sizinki uzun sözün kısası oldu, ama evet, öyle.
Dit de manière un peu compliquée, c'est ça.
Sizinki kusursuz bir model.
Vous avez un échantillon de qualité.
Sizinki gibi silahlarımız da yoktu.
On avait pas les armes que vous autres aviez.
Evet. Öyle bir bakış açısını da en az sizinki kadar istiyorum.
Je veux explorer sa méthode aussi bien que la vôtre.
- Peki sizinki hanımefendi?
- Et le vôtre, madame?
Sizinki bir polis devleti.
- Oui. Vous vivez dans un état policier.
- Sizinki gibi başka vakalarım da oldu.
- Ça s'est déjà vu.
Evet, sizinki 7 numara, peki 8 numarayı da konuşalım.
Oui, vous c'est le 7... Parlez-moi du 8.
Sizinki kaç Binbaşı? - Bakın...
Vous avez quelle heure, Commandant?
Ne tesadüf ki sizinki de.
Par une remarquable coïncidence, la votre aussi.
Sizinki, haftalardır dinlediklerim arasında en ilginç ve dokunaklı olanı.
La vôtre est la plus insolite et la plus touchante qui soit.
Yılın bu zamanı sahili severim, sizinki gibi bir yere gücüm yetebildiği için değil.
J'adore la plage en cette saison. Même si je n'ai pas une maison comme la vôtre.
Sizinki gibi sadakat ödülsüz kalmamalı.
Une telle loyauté sera naturellement récompensée.
Sizinki gibi bir sürü güzel ev var.
Il y a beaucoup de belles maisons, comme la vôtre.
- Onun adı üstte. Sizinki alta.
Son nom au-dessus et signez en dessous.
- Sizinki burada.
La votre est la.
İsmim Danny Wilde, sizinki nedir? - Brett Sinclair. - Bravo.
Expliquez-vous, ôtez-moi d'un doute.
Sizinki nerede?
Où est la vôtre?
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle mi 26
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle mi 26