Temizleyin translate French
701 parallel translation
Temizleyin.
Jetez-le!
Elebaşlarını "temizleyin"!
Séparez les meneurs!
Henry, acele edin, babanız ve Elizabeth gelmeden yüzünüzdeki kanı temizleyin.
Henry, allez nettoyer le sang sur votre visage avant qu'ils arrivent.
291'deki çalıları temizleyin.
Nettoie la parcelle 291.
Yanan gemi enkazını temizleyin!
Au large, cette épave en flammes.
Siz şömineyi temizleyin.
Vous, vous essuyez la cheminée.
Güverteyi temizleyin!
Dégagez le pont. Occupez-vous de la bôme.
Personelin dikkatine! Uçuş güvertesini kalkış için temizleyin!
Quittez le pont et démarrez vos moteurs.
- Pekala, üzerime yıktığınız suçları temizleyin. Eels'in cinayetini Joe'nun üzerine yık. Tabi.
- Sors-moi du guêpier, colle le meurtre de Eels sur le dos de Joe!
- Tamam, ortalığı temizleyin.
- Nettoyez-moi ça.
Söylenmek size yardımcı olmaz. Temizleyin şunları.
Personne n'agit sans raison.
Bu insanları buradan temizleyin. Karım nerede?
Que faites-vous ici?
Bu yıkıntıyı temizleyin!
Dégagez les débris!
Her şeyi temizleyin!
Evacuez les lieux.
Temizleyin, hepsini!
Il faut tous les exterminer!
Barikatı temizleyin ve uçağı indir.
Dégagez cette barrière et enlevez cet avion de là.
Temizlikçiler, süpürgeleri alıp gemiyi baştan sona temizleyin.
Balayeurs, ä vos balais! Frottez et que ça brille!
Güverte birimi, raspaları çıkarın ve o pası temizleyin.
Sortez les raclettes et grattez-moi cette rouille.
- Bayan Wilinski etrafı temizleyin.
- Mlle Wilinski, rangez-moi tout ça.
Su basan yerleri temizleyin.
Évacuez le compartiment.
Ortalığı temizleyin.
Rangez-le!
- Derhal. - Adayı temizleyin!
Et qu'on en finisse!
Onları temizleyin ama çabuk!
Donnez-leur un shampooing, vite!
Enkazı temizleyin. Çabuk!
Enlevez les débris, vite!
Kazaklar, alanı temizleyin.
Cosaques, dégagez la place!
Onları temizleyin.
Exterminez-les.
Hepsini temizleyin!
Exterminez-les tous!
Hemen şimdi. Onu götürüp bir güzel temizleyin.
Mme Pearce, allez la décrasser.
Merdivenleri temizleyin.
Évacuez l'escalier!
Ve bu pisliği biraz temizleyin.
Et nettoyez cette crasse.
Orayı temizleyin.
Fais de la place.
Siz ikiniz, ortalığı temizleyin!
Vous 2, la balayette!
Masayı temizleyin.
Débarrassez la table.
Boğazınızı okula gelirken temizleyin.
Tous les matins, c'est pareil. Toussez où vous voulez, mais pas ici.
Etrafınızdaki çöpleri azıcık temizleyin ve yanınızdakileri sevgiyle davranın yeter.
Aimez-vous, faites le ménage en repartant, et ça ira.
Temizleyin.
Vous allez me nettoyer tout ça.
Size doğru gelenleri temizleyin.
Tout ce qu'on peut faire c'est les diriger vers vous.
Hadi, temizleyin artık ortalığı!
Allez! Nettoyez-moi tout ça!
Her yeri çıkmadan iyice temizleyin.
Faites le ménage.
Sağa ayrılın, solu temizleyin. Birincide.
On va à droite et on ratisse à gauche.
Kazın! Kazın lan saksocular! Toprağı temizleyin oradan!
Cassez vous de là, tocards, enlevez moi cette merde.
Yemek pişerken fazlalık yağları tavanın üstü ve kenarından kaşık veya damlalıkla temizleyin.
Pendant la cuisson retirer l'excès de gras et avec une cuillère...
Jackie'nin Halası "Konağı Temizleyin" Dedi Long Island'daki Jacqueline Bouvier Kennedy Onassis'in halası ve kuzeni çöp dolu, pis, suları akmayan 28 odalı bir evde sekiz kedi, pireler ve örümcek ağlarıyla birlikte yaşıyorlar.
La tante et la cousine de Jackie Kennedy vivent au milieu des détritus et des chats, sans eau.
Yaraları temizleyin.
Civière dehors.
Yolu temizleyin!
Dégagez la voie!
Temizleyin!
Dégagez!
Temizleyin.
Laissez la voie libre!
- Masayı temizleyin.
Débarrasse-moi ça.
Çabuk, temizleyin! Tamam.
Nettoyez vite!
Ortalığı temizleyin.
Rangez tout ça.
Temizleyin!
Rangez!
temizlik 36
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temiz iş 20
temizlen 16
temizim 25
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
temiz hava 68
temiz mi 32
temizlikçi kadın 25
temiz iş 20
temizlen 16
temizim 25