Temizlikçi kadın translate French
198 parallel translation
- Bir temizlikçi kadın daha!
Une autre femme de ménage!
Oğlumun ölümünden sonra, temizlikçi kadın olarak işime geri döndüm.
Depuis la mort de mon fils, je me suis remise femme de ménage.
Kimsem yok. Dört duvar arasında, çatı, kitaplıklar, yatak, masa temizlikçi kadın, öğrenciler ve garsonlar!
Je n'ai personne... 4 murs, un toit, des étagères, un lit, un bureau, une femme de ménage, des élèves, une bonne.
İlk olarak olayı ihbar eden temizlikçi kadın gelsin.
Faites d'abord venir la femme de ménage.
Geçen hafta temizlikçi kadın gelmişti. Buradan büyük bir aceleyle ayrılmış olmalı.
Elle a dû être bien pressée de partir.
Ama sonra lanet olasıca temizlikçi kadın daima pencereler açık uyuyorum diye ifade verdiği için adli doktor intihar ettiğimi söyledi.
On a parlé de suicide... parce que d'habitude je dormais les fenêtres ouvertes.
Hey, temizlikçi kadın konusundaki şu haber...
L'article sur la femme de ménage, c'est assez bon.
Oh, sabahın 08 : 30'unda kalkıp, Stateville'e gitmem ve şu temizlikçi kadının oğlunu görmem gerek.
Je dois me lever à 8h30 pour aller à Stateville... voir le fils d'une bonne.
Temizlikçi kadın bunun sabahta çaldığını söyledi. Pek ipucu yok gibi.
Il jouait encore ce matin.
Bu müzik, temizlikçi kadının cesedi bulduğunda Prebble'nin gramofonunda çalan müzik.
Le disque que la domestique de Prebble a trouvé sur le phono!
Temizlikçi kadın tutarız.
- Nous aurons une femme de ménage.
Temizlikçi kadının sabah ne zaman geliyor?
A quelle heure arrive votre femme de ménage?
Şimdi, temizlikçi kadınlar gelene kadar şöminede saklanacaksın.
Dans la cheminee jusqu' l'arrivee de l'equipe de nettoyage.
Temizlikçi kadın Mrs. Podzimkova'yı emekliye ayırdığım gibi.
J'ai fait de même avec la femme de ménage.
Hayır canım, temizlikçi kadın geldi sandım.
Non. Je croyais que c'était la femme de ménage.
Temizlikçi kadın verdi biraz evvel.
La femme de ménage vient de me le donner.
Biliyorum! Bağlayıp ağzımı tıkayabilir ve temizlikçi kadın tarafından bulunmaya bırakabilirsin.
Vous pouvez toujours me ligoter... et me bâillonner pour que la femme de ménage me trouve lundi.
Bu Temizlikçi Kadın.
C'est Superbonne.
Evet, Temizlikçi Kadın.
Oui, Superbonne.
Temizlikçi Kadın bir kez daha göklere çıkarken bu ve daha fazlası bekliyor.
Oui, Superbonne fait tout ça, et bien plus encore.
- Temizlikçi kadını mı kovdun?
- T'as viré la femme de ménage?
Öneminin farkında olmayan, bir temizlikçi kadın tarafından bulunduğu için yetkililere hemen teslim edilmedi.
Il a été retrouvé par la femme de ménage qui n'en avait pas réalisé la valeur... et ne l'avait pas remis immédiatement aux autorités.
Korkarım yatakta biraz fazla kalsam temizlikçi kadın içeri girip beni de bantla sarıp sarmalayacak.
Je n'ose pas flâner au lit de peur de me retrouver, moi aussi, sous emballage.
Bekleme odasını süpürmesi için temizlikçi kadın tutuyor. O kadar pinti ki, elektrik süpürgesi bile almıyor.
Il a une femme de ménage, elle frotte sa salle d'attente, mais pas question d'aspirateur.
Temizlikçi kadın her yeri silip süpürüyor.
Et elle récure, elle frotte.
Evde olmazsam kahyaya ya da temizlikçi kadına not bırakın.
Si je ne suis pas là, laissez le message au majordome ou à la femme de ménage.
Temizlikçi kadın.
La femme de ménage!
Közlenmiş hindim vardı. Ama temizlikçi kadın yedi galiba.
J'avais de la dinde fumée, mais la femme de ménage l'a mangée.
Temizlikçi kadın.
La femme de ménage.
Temizlikçi kadın
- Reinemachefrau.
Temizlikçi kadın!
Femme de ménage!
Ve temizlikçi kadın.
Et la femme de ménage.
Yeni bir kova ve temizlikçi kadın.
Le nouveau seau et la femme de ménage.
Biraz isterik ama bütün gün çalışmak zorunda iki çocukla birlikte temizlikçi kadın olarak...
Elle est un peu hystérique mais c'est normal. Femme de ménage avec deux enfants.
Temizlikçi kadın, sana söylemeyi unuttum...
Rien, j'ai oublié de te le dire.
Temizlikçi kadın...
La bonne.
Gelecek hafta geldiğinde temizlikçi kadın halleder.
La femme de ménage nettoiera ça la semaine prochaine.
Temizlikçi kadın çaldı ve sonra onları bana sattı.
Ta femme de ménage le volait et me le vendait.
Temizlikçi kadın bulmuş.
La bonne l'a trouvée ce matin.
Temizlikçi kadın gününü değiştirdi.
La femme de ménage ne vient jamais les mêmes jours.
Temizlikçi kadın şarkı söylüyor.
- La femme de chambre chante.
Zépherin odasını öyle dağıtmış ki temizlikçi kadının süpürebileceği yalnızca 1 metrekare alan kalmış.
Je le surnomme Zéphirin. seul endroit que la femme de ménage pouvait balayer.
Sanırım temizlikçi kadın buraya çok sık gelmiyor. Biraz pis de...
Je suppose que la bonne ne vient pas souvent mettre de l'ordre alors...
Ben çalışırken, temizlikçi kadın oraya geldi.
J'étais assis quand la femme de ménage est entrée.
İyi ki temizlikçi kadın oradaymış
Une chance que la femme de ménage était là.
Bu temizlikçi kadın beni deliye çevirecek.
Cette femme de ménage m'étouffe.
Birisi bana çıtlattı da, sanki sen ve temizlikçi kadın senin masanın üstünde cinsel ilişkiye girmişsiniz.
Il semblerait que vous et la femme de ménage ayez eu des rapports sexuels sur votre bureau.
Pedro, Sana temizlikçi bir kadın buldum...
Pedro, je t'ai trouvé une femme de ménage.
Eskiden haftada bir temizlikçi kadın geliyordu ama kovdum. Teşekkürler.
Merci.
Ben sadece temizlikçi bir kadınım.
Je suis juste femme de ménage.
- Temizlikçi kadın.
- Elle.
kadın 780
kadınım 29
kadınlar 410
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadınım 29
kadınlar 410
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadın değil 18
kadın da 16
kadın nerede 26
kadınlar ve çocuklar 24
kadınlar mı 20
kadın kim 20
temizlik 36
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48
kadın da 16
kadın nerede 26
kadınlar ve çocuklar 24
kadınlar mı 20
kadın kim 20
temizlik 36
temiz 345
temizlikçi 22
temizle 48