Yaklaşma bana translate French
281 parallel translation
Yaklaşma bana... git!
"Ne viens pas plus près de moi... pars!"
Yaklaşma bana!
Ne m'approche pas!
Yaklaşma bana! Dokunursan elçiliğinize şikayet ederim.
Ne me touchez pas ou j'en réfère à votre ambassade.
Yaklaşma bana.
N'approchez pas.
- Yaklaşma bana! Yaklaşma bana!
Ne t'approche pas de moi!
- Yaklaşma bana. - Joey.
- Ne vous approchez pas de moi!
Yaklaşma bana.
- Ne m'approchez pas!
Yaklaşma bana, Hilda.
Ne t'approche pas, Hilda!
İçeri nasıl girdin? Yaklaşma bana.
Comment êtes-vous entrée ici?
Yaklaşma bana! Saçmalamayı kes!
Je t'ai déjà vu te satisfaire seul.
Canını bağışladım belke. ben bağışlamadım yaklaşma bana!
- Je t'épargne. - Attends! Moi, je n'ai pas envie de t'épargner.
Yaklaşma bana.
Arrière!
- Yaklaşma bana.
Laisse-moi!
Yaklaşma bana!
Restez-là.
Yaklaşma bana!
- Je te le balance dessus.
Yaklaşma bana.
N'approchez pas!
Yaklaşma bana.
Ne vous approchez pas.
Bana verdiğin sözü tut ve Canfield'ların yanına yaklaşma.
"Tiens ta promesse et ne t'approche pas des Canfield."
- Ne? Bana yaklaşma.
Ne vous approchez pas.
Bana yaklaşma!
Ne m'approche pas!
- Bana yaklaşma.
Pourquoi ça? Otaké!
Bana yaklaşma. Gözüne tükürürüm.
N'approche pas ou je te crache dessus!
- Bana yaklaşma! Lütfen.
Ne m'approche pas, je t'en prie.
Bana sakın yaklaşma veya benimle kokuşmuş planlarınla ilgili konuşma.
Ne viens plus jamais me parler de tes projets pourris!
Yaklaşma bana!
Laissez-moi tranquille!
Bana yaklaşma dedim sana!
Laissez-moi!
- İyi, bana yaklaşma o zaman.
- Ne marche pas sur les miens.
Bana çok yaklaşma. Yine terlemek istemiyorum.
Éloigne-toi, j'ai déjà assez chaud.
- Bana yaklaşma Bo.
- Ne me touchez pas!
Bana dokunma. Yanıma yaklaşma!
Ne me touche pas, n'essaye pas de m'approcher!
Yaklaşma bana!
N'approchez pas!
Bana yaklaşma!
Ne m'approchez pas.
Sakın bana yaklaşma. Hayır...
M'approche pas avec ce truc.
Ben söyleyene kadar bana yaklaşma.
Ne vous approchez pas de moi avant que je le dise.
Bana yaklaşma.
- Écoute... - Non! Ne m'approche pas, ne me touche pas!
Göze Görünen Gölge, bana ok atmayı ve ava yaklaşma oyununu öğretti.
Ombre m'apprit à tirer à l'arc et à traquer le gibier,
- Sakın bana yaklaşma!
- Ne vous approchez pas!
- Bana yaklaşma.
- N'approchez pas.
- Hey, elinde o şeyle bana yaklaşma.
- Ne m'énerves pas avec ça.
Lütfen bana yaklaşma Angel!
Ne m'approchez pas, Angel, je vous en prie.
O korkak pezevenk bıçağı etrafa savurup bana dedi ki " Yaklaşma.
Ce trouillard... Il a pointé son couteau vers moi en me disant : " T'approche pas.
Yaklaşma bana!
Arrière!
Oh! Lady, sakın bana böyle gizlice yaklaşma!
Madame, vous m'avez fait peur!
Bana yaklaşma!
N'approche pas!
Bana yaklaşma.
Ne t'approche pas de moi.
O elindekiyle bana yaklaşma, Sarah.
Ne t'approche pas de moi.
Sakın bana yaklaşma Şerif, seni uyardım.
Ne vous approchez pas de moi, shérif, je vous ai prévenu.
Bir daha bana böyle sinsice yaklaşma.
Vous avisez pas de me surprendre comme ça une autre fois.
Bana yaklaşma!
Ne m'approchez pas!
Bana yaklaşma Mike!
Ne m'approche pas, Mike!
Yaklaşma, koca adam. Yavrulara işler belki, fakat bana sökmez.
ça marche peut-être avec les nanas, mais pas avec moi!
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana bir bira ver 21
bana biraz su ver 19
bana bir bak 53
bana ver 290
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana bir bira ver 21
bana biraz su ver 19
bana bir bak 53
bana ver 290