English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yere koy

Yere koy translate French

1,034 parallel translation
Bavulunu yere koy, rahatına bak.
Pose la valise.
Homer, onu yere koy ve buradan defol.
Homer, pose-moi ça et fiche le camp.
Yere koy ve git.
Pose-le.
Güvenli bir yere koy onu. Nereye koyduğunu da unutma.
Tâchez de ne pas l'oublier.
Şuraya bir yere koy.
Pose-le là-bas. Voilà.
- Onları yere koy ve arkanı dön.
Posez-les et retournez-vous.
- Onları yere koy.
- Pose-les là.
Şu kovaları yere koy!
Pose tes seaux!
- Oh, arkaya bir yere koy işte.
- Oh, mets-les dans la réserve.
Sağlam bir yere koy.
Collier de perles... Vous enregistrez.
Kahrolası kamerayı kapat. Tazminat ödeyeceksin! Yere koy!
Éteignez cette putain de caméra!
Bunu Wilde'ın odasında görülecek bir yere koy.
Mettez-le chez Wilde. Bien en évidence.
Aldığın yere koy.
Remettez-le où il était.
Jimmy, Onu Bay Norris için yere koy. Evet, efendim.
Posez-le pour M. Norris.
O kartları yere koy!
Posez ces cartes!
Onu yere koy!
Posez ça!
Bunları kolayca erişeceğim bir yere koy.
Mettez ça là bas, cela pourrait être utile.
Tüfeğini yere koy.
Pose la carabine à sa place.
Başka yere koy. Paslanıyorlar. Sen işine bak.
Ils vont de rouiller, mets les ailleurs, ça rouille vite.
Bana bak iğrenç çakal! Benim malzemeleri başka yere koy! Dediğini yap.
Ecoute crapaud, tu vires mes affaires de là.
- Şunu donabileceği bir yere koy.
- Mets ça au congélateur.
- Onu yere koy!
- Pose-le!
Bulduğun yere koy onu.
Ne dis pas de bêtises!
- Bırak onu! Yere koy!
- Lâche ce putain de revolver!
Onu aldığın yere koy.
Remets ça à sa place.
Yere koy, yere koy.
Pose-nous.
Çıkarıp yere koy.
Enlevez-la, posez-la par terre.
Bunu güvenli bir yere koy
Cache cette liste.
Başka yere koy sen de.
Mettez la poêle ailleurs.
Bebeği yere koy.
Posez le petit par terre.
Yere koy onu.
- Etends-le par terre. Allez, Bullen.
Oraya bir yere koy yeter.
Posez ça là.
Bak ne diyeceğim, Cliff, baltayı yere koy.
Écoute, Cliff, pose la hache par terre.
- Koy işte bir yere.
- Mets-le quelque part.
- Yere koy.
- Pose-le!
Atı masaya koy, kızı da yere.
Mets le cheval sur la table, elle par terre.
Koy o köpeği yere.
Pose ce chien par terre.
Koy onu yere.
Pose-le par terre.
- Yere dik olarak koy. - Tamam.
- Mets-le droit.
- Oraya bir yere koy işte.
Mais il a dû entrer dans la maison!
Köy, bir yere kaçmıyor ya.
Le village ne va pas disparaître.
- Yere koy... hayali bir karenin her köşesine bir bardak koy.
Que dois-je faire de ces verres?
- Bahsini istediğin yere koy!
Faites vos jeux.
Koy bir yere gitsin.
Posez-le là, voulez-vous?
Onu yere koy.
Posez vos armes.
Yere kulağını koy.
Placez votre oreille sur le sol.
Geri çekil! Yere yat ve ellerini başının üzerine koy!
Assieds-toi par terre et pose les mains sur la tête!
Şimdi geri koy. Herhangi bir yere.
Remettez-la n'importe oû.
O sivri uçlu çizmelerle hiçbir yere gidemeyiz. Haydi, koy ayağını buraya.
On n'ira pas loin si tu portes ces talons.
- Herhangi bir yere gidebilir miyiz? Adını sen koy.
On peut aller n'importe où?
Bu kadar mı? Koy o kıçını bir yere.
Pose ton cul, terreux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]