Yine de translate French
42,402 parallel translation
Ama yine de benim gibi olmanı istiyordum.
Mais je voulais quand même que tu sois comme moi.
Yine de hala o maskenin ardında kim olduğunu bilmek istiyorum.
Je veux toujours savoir qui est sous ce masque.
- Sen yine de Lena'nın cihazlarına sız.
- Hacke-la quand même. - Évidemment.
Memnun olurum. Yine de ona düzgün veda edemediğin için pişman olmanı da istemem.
Mais je ne veux pas que tu aies des regrets de ne pas lui avoir dit au revoir.
İki yıl boyunca canın ne isterse yaptın çünkü sen böyle yaparsın ve yine de karın için doğru şeyi yapamıyorsun.
Deux ans où tu as fait tout ce que tu voulais, car c'est ton truc, et tu ne peux toujours pas faire une bonne action pour ta femme. Tu dépasses les bornes.
Yine de bencil olmayı bırakamıyorsun.
Tu ne peux t'empêcher d'être égoïste.
Fakat yine de yapamazsak ve büyüye sahip olmamın bir bedeli olacaksa ödemeye hazırım
Mais si nous n'y arrivons pas et que ma magie a un prix, alors je le paierai.
Yine de üstlendiğin için teşekkürler.
Mais je te remercie de t'occuper de tout ça.
Ama yine de annemin pasaklı saçını, benim saçımı,..
Pourtant c'était un peu comme se frotter aux cheveux gris de ma mère, et aux miens,
Yasal olarak beni ömrüm boyunca kahyan yapıp yapamayacağından emin değilim ama yine de anlaşmayı imzaladım.
Je ne suis pas sûr que ce soit légal d'être ton majordome à vie, mais j'ai signé le contrat.
Evet, yine de polise dağıtalım.
Mais transmettons-la quand même aux forces de l'ordre locales.
J.J., yine de Memur Carson'ın adamlarına eşlik edip orayı ara.
JJ, accompagne les officiers de Carson fouiller les lieux, quand même.
Kylie Fleming olduğuna emin gibiyiz, yine de aileden DNA örneği bekliyoruz.
On est quasi sûr que c'est Kylie Fleming, mais on attend l'ADN de la famille.
- Yine de Vegas'a gidebilirsin.
Va quand même à Vegas.
Özür dilerim. Önemli değil, yine de geleceğim.
C'est bon, je viendrais quand même.
Yine de Marslı Marvin'den alıntı yapacak olursak...
Même si pour citer Marvin le Martien,
Ve yine de bir hayatın olabilir evlat!
Et tu pourras toujours avoir une vie.
Bunu her gün yüzlerce kere yaparsın ama yine de kafanda bir yerde içinden bir ses sana bunun delilik olduğunu söyler.
Puis, tu le fais une centaine de fois, et c'est un jour comme les autres au ranch. Mais même, au fond de toi, il y a cette petite voix qui te dit, que c'est fou.
Yine de yavaş yavaş alışıyor gibi.
Cependant, elle commence à s'en sortir.
Yine de bunun gibi bir olaydı.
C'était un peu comme maintenant, bien que.
Ama yine de başkalarına daha iyi gelecek verebilmek için savaşırız.
Mais nous allons combattre et mourir malgré tout, pour laisser à tous les autres une chance d'avoir un meilleur futur.
Doğru, ama yine de çok fiziksel ve tehlikeli bir iş.
Vrai, mais c'est toujours un travail très physique et dangereux.
Yine de yapmayacağını nereden biliyorsun?
Comment sais-tu qu'il ne le fera pas?
Yine de tanışmalarına müsade mi edeceğiz?
On le laissera les rencontrer?
Bunu yaparsak yine de para alir miyim ve bunu yapabilir miyiz?
Deux questions. Je serai quand même payé? C'est possible de faire ça?
"Derse gelmiyorum ama yine de oynayabilirim" havasındalar.
"Je viens pas en cours, mais je veux jouer."
Evet, yine de sabırsızlanıyorum.
Dâ accord?
Ve yine de biri ölmelerini istedi.
Pourtant, quelqu'un a souhaité leurs morts.
Yine de daha iyiye gidiyorsun.
Même si le plus dur est passé.
Söylemesi bile çılgınca ama yine de sen bunu yapıyorsun.
Cela paraît fou même de le dire, encore plus que tu le fasses.
Hayatı boyunca bugünün gelebileceğini biliyordu... fakat yine de bu- - Bu korkunç.
Il savait toute sa vie que ce jour viendrait, mais quand même... c'est terrifiant.
Sorun şu ; yanlış olanı seçersem yine de ölürsün yani çok dikkatlice seçmem gerek.
Le problème est, si je choisi le mauvais, tu meurs aussi. donc je dois choisir très attentivement.
Yine de kral sendin. Bir vazifen vardı.
Tu étais toujours roi, tu avais des devoirs.
Bana yine bağıracaksın.
- Tu as utilisé sa carte de crédit? Tu vas encore me crier dessus.
- Yine yalan.
Plus de mensonges.
Elbette. Ayrıca kırık dil kemiği açıkça elle boğulmayı gösteriyor ki yine Nightingale ile uyumlu ve ölüm sebebini de boğulma olarak tespit ettik zaten.
Et ici, l'os hyoïde cassé indique une strangulation manuelle, qui, là encore, indique le Rossignol qu'on a déterminé comme la cause de la mort.
Yine de yapamayacağım tek bir şey var.
Tu dois lui dire.
Han yine not bırakmış. Onunkilerin üstüne bizimkileri koymamamızı söylüyor.
Oh, Han a laissé un autre mot nous disant de ne pas mettre nos trucs sur ses trucs.
Earl, oradaki bebek demin konuştu mu yoksa gaipten gelen sesler yine bana öldürmemi mi söylüyor?
Cette poupée vient de parler où j'entends encore les voix qui me disent de tuer?
Yine ayakkabı bağı testini geçebilmen gerekir ki şüpheli geçemiyor.
Il faudrait encore réussir le test de laçage de chaussures, ce qu'est incapable ce suspect.
Eğer seni istiyorsa senin için yine gelecektir.
Et s'il vous veut, il ne va pas arrêter de vous poursuivre.
Ama hiçbiri bozulmanın sebebi konusunda emin değil ve yine hiçbiri örnek almaya veya sütunda çalışmaya razı olmadı çünkü çok kırılgan.
Mais aucun n'est sûr de ce qui a causé la décomposition et ils ne veulent pas prélever d'échantillon ou travailler sur la colonne puisqu'elle est fragile.
Tek önceliğim ekibimi korumak, ve aynı durumda yine aynısını yapardım.
Ma seule priorité est de protéger mon équipe, et dans la même situation, je referais la même chose.
Ve şimdi... şimdi yine yalnızım.
Et maintenant... maintenant je suis de nouveau seule.
Bir saniye, yine kamera bozucuyu kullanıyor.
Attends, elle utilise de nouveau le brouilleur.
En sonunda bunca yıldır asıl sorunun, kaynağının yine kendin olduğunu anlayacaksın.
De découvrir que la personne que vous avez toujours été est celle que vous êtes vraiment.
Pizzamdan daha fazla yiyip bitirdiği tek şey, kendime olan saygım oldu ve şimdi yine geri döndü.
La seule chose quâ € ™ elle a dévoré plus que la pizza était ma confiance, et elle est de retour.
- Biliyorum ama yine de...
Je sais, mais quand même...
- Beni dinle. Yine yıkıp yağmalayarak baskın yapmak zorunda değilsin.
Écoutez, ça n'a pas besoin de ressembler à vos bains de sang habituels.
Pekâlâ, Pat, yine ben Tandy.
C'est de nouveau moi... Tandy.
Ne de olsa kader bize ne getirirse getirsin muhakkak Valhalla'da yine buluşacağız.
Et puis, quoi que le destin nous réserve, nous nous retrouverons au Valhalla.
yine de teşekkür ederim 22
yine de sağol 30
yine de teşekkürler 107
yine de sağ ol 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
yine de sağol 30
yine de teşekkürler 107
yine de sağ ol 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189