Yoksa ölür translate French
438 parallel translation
Bir vampir, Bay Harker, ölümünden sonra canlıların kanlarını içerek yaşayan bir yaratıktır. Kan bulması gerekir yoksa ölür.
Un vampire, M. Harker, est un être qui vit après la mort en s'abreuvant du sang des humains, sans quoi il meurt.
Ama, onu kurtaracaksak, tam zamanında yakalamalıyız, yoksa ölür.
Cependant, si nous devons le récupérer, il faudra l'attraper au cours de la prochaine interphase ou il mourra.
Olduğunuz yerde kalın, yoksa ölür!
Restez là ou je la bute!
Bırakın gideyim yoksa ölür!
Laissez-moi passer ou je le tue!
Anladınız mı? Yoksa ölür.
Ou alors il meurt.
Silahını bırak yoksa ölür!
Lâche ton flingue!
Yoksa ölür.
Ta nana va y passer.
- Kapıyı açın yoksa ölür.
- Ouvre ou il est mort.
Ellerinizi silahlardan uzak tutun... yoksa bu kasabanın cenaze masraflarını karşılayabileceğinden daha fazla adam ölür.
Ne touchez pas à vos armes sinon il y aura plus de morts ici... que cette ville peut décemment enterrer.
Yoksa bebek sizin yüzünüzden ölür.
Et ton filleul va mourir. Je mange.
Bunu hallet, yoksa herkes ölür, herkes.
C'était lui le patron de M. Carney, avant. Je sais.
Fidyeyi öde, yoksa çocuk ölür.
Payez 30 millions de yens. Ou il meurt. C'est tout.
Sakın bir şey denemeye kalkmayın, yoksa ikiside ölür.
Ne tentez rien, ou ils mourront tous les deux.
Kımıldama, yoksa o ölür!
Taka! Reste où tu es!
Yamane, kılıcını at, ve onu serbest bırak yoksa karın ölür!
Yamane! Jette ton sabre et éloigne-toi de lui! Sinon, je la tue!
Bırak onu yoksa karın ölür!
Sinon, je tue ta femme!
Masör... bir hamle yapma yoksa yaşlı kadın ölür.
Masseur... ne tentez rien ou la vieille femme mourra.
5 gün içinde liderimizi bırakın! Yoksa rehine ölür.
Libérez notre chef d'ici cinq jours ou nous tuerons l'otage.
Silahını at yoksa bu kadın ölür.
Jette ton arme, ou je tue cette femme.
Vanna halkı için elde edeceği bir şey yoksa, o zenit partisini teslim etmektense ölür.
Si Vanna n'a rien à gagner, elle préférera mourir plutôt que de nous rendre le zénite.
Kızı bırak, yoksa arkadaşınız ölür.
Lâchez-la ou je le bute.
Yoksa o ölür.
Ou je la tue.
Kimse kıpırdamasın yoksa o ölür!
Si quelqu'un bouge, je le fais voler en morceaux.
Onun takip edilmemesini sağlayacaksın yoksa hakim ölür.
Qu'il ne s'en mêle pas, ou le juge mourra.
- Olamaz. - Kan olmalı yoksa acılar içinde ölür. - Lütfen durun!
Elle doit avoir du sang, ou sinon elle meurt d'une mort agonisante.
Yoksa kan kaybından ölür!
Sinon, il se viderait de son sang.
Yoksa ölür.
Sinon, c'est un homme mort.
"Son uyarı aramayı kesin yoksa hepsi ölür. Beyin."
Cessez les recherches ou vous les condamnez toutes.
Konuyla alakalı tüm malzemeler, derhal, yoksa kız ölür.
Donnez-moi tous vos travaux relatifs à la composition de la formule, ou je la tue.
Yoksa kız ölür.
Ou je tue la fille.
Susun ve emirlerime uyun, yoksa kaptanınız ölür.
Silence et obéissez, ou je vais tuer votre capitaine.
Yalnız gel, yoksa buz dolabın ölür.
"Viens seul, ou ton frigo est mort."
Yoksa Ch'ing-ti adına ölür ve ruhlarınız yağlı ejderin cehennemine gitmek için onunkiyle yarışır.
Ou il mourra au nom de Ch'ing-ti et votre âme sera jetée dans l'enfer du dragon visqueux!
Ondan kurtulmaya bak yoksa kadının ölür.
Débarrasse-toi de lui ou la fille meurt.
Tamam. Eller yukarı! Yoksa bir hıyar ölür.
Lève les mains, sinon t'auras un Ducon mort.
Silahları atın, yoksa ölür
Baissez les armes ou elle meurt!
Bizi eve götürün ve ilacımızı bırakın, yoksa bu adam ölür.
Conduisez-nous sur notre planète avec notre médicament ou bien il meurt.
Pek ala, hemen şimdi aşağı in, yoksa kadın ölür. - Ne kahraman.
Mais ça explique ta blessure plus tard dans la scène.
Silahı bırak, yoksa kadın ölür.
Jetez cette arme ou la # Fräulein # meurt.
Sonunda yenilmelisin, Yoksa kardeşin yavaş yavaş ölür.
Tu dois durer jusqu'à la fin... ou ton frère mourra... très lentement.
Hemen, yoksa kadın ölür!
Tout de suite ou c'est elle qui prend.
Dediğimi yapın, yoksa aynasız ölür.
Faites ce que je dis ou le flic meurt.
yoksa kız ölür!
- C'est le moment.
- Yoksa ölür.
Ça le tuerait.
Kupayı istiyorsan... Bu akşam sekizde Johnson Lisesi'ne gel. Yalnız gel yoksa kupa ölür.
" Si vous voulez le trophée, venez au lycée Johnson à 20 h seul ou le trophée mourra.
Yoksa insanlar ölür.
Sinon, des hommes meurent.
Amcam, "yağ yoksa hamburger ölür" derdi.
Mais si on ôte le gras, on tue le burger.
- Paramı ver, yoksa kız ölür!
- Mon fric, sinon je la tue!
Silahı bırak, yoksa arkadaşın ölür.
Jette ton flingue ou ton ami y passe.
Beni bırak yoksa karın ölür.
Libérez-moi... sinon elle meurt.
"Ediyorum." de yoksa Robin ölür.
Dites, "je le veux" ou Robin mourra.
yoksa ölürsün 31
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
yoksa 930
yoksa sen 40
yoksa ben 17
yoksa ne olur 26
yoksa ne 75
yoksa seni öldürürüm 37
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
yoksa 930
yoksa sen 40
yoksa ben 17
yoksa ne olur 26
yoksa ne 75
yoksa seni öldürürüm 37