English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yüzbaşı john

Yüzbaşı john translate French

84 parallel translation
Jeeter, Yüzbaşı John dönüyor.
Jeeter, Capitaine John est de retour.
- Yüzbaşı John öldü.
- Il est mort.
Tanrıya şükür, Yüzbaşı John geri dönüyor.
Loue le Seigneur, Capitaine John est de retour.
- Ben Yüzbaşı John öldü sanıyordum.
- Je le croyais mort. - Il est mort.
Yüzbaşı John, yerimde istediğim kadar kalabileceğimi söylemişti.
Capitaine John m'avait dit que je pourrais rester chez moi.
Siz ekin ekecekseniz niye ben ekmeyeyim Yüzbaşı John için yaptığım gibi?
Si vous comptez cultiver, pourquoi j'ai pas le droit de le faire?
Yüzbaşı John Pringle'a şahsen teslim etmem için verildi Berlin'de G2 Bölümü'nde bir yerde olacak.
J'ai promis de livrer ce colis en personne au capitaine John Pringle, posté quelque part à Berlin, section G2.
O'nun adı da John'du. Yüzbaşı John.
Il s'appelait John aussi... capitaine John.
- Yüzbaşı John savaşta yaralanmış.
- Le capitaine John est blessé de guerre.
"Yüzbaşı John."
Capitaine John.
Yüzbaşı John gelmişti.
Le capitaine John était là.
Neden gidip Yüzbaşı John'u eğlendirmiyorsun?
Occupez-vous du capitaine John.
- Yüzbaşı John, dans etmelisiniz.
- Capitaine John, vous devez danser.
Yüzbaşı John'un ilgisini çeken şey kendir değil şaşırtıcı babamdı.
Le jute n'intéressait pas le capitaine John... Cela étonna papa.
Yüzbaşı John, ne yapacağını bilemez bir halde... oradan oraya gezip durdu.
Le capitaine John, désœuvré allait sans but...
Ancak Yüzbaşı John'un huzursuz halini dini açıdan cevaplamak istersek... bu konu hakkında konuşmazdı.
Mais si le capitaine John songeait à la religion pour calmer son tourment... il n'en parlait pas.
Güzellik satın almak isteyen bir insanın bunu alabilecek olduğu yerin önünden Yüzbaşı John'un geçişi gözüme çarpmıştı. Gözler için siyah sürme... alnı süsleyen güzellik benekleri için kırmızı toz... küçük, şirin şişelerde parfümler ve yasemin çiçeği...
J'aperçus le capitaine John... devant la boutique de produits de beauté, le noir pour les yeux, la poudre rouge pour le front, les flacons de parfum, et le jasmin.
Valerie, Yüzbaşı John senden çok hoşlanıyor.
Valérie, Captain John te préfère.
Uçurtma ve Yüzbaşı John.
Le cerf-volant... capitaine John...
Bu şiiri Yüzbaşı John için yazmıştım.
J'avais écrit ce poème pour le capitaine John.
Yüzbaşı John'a... insanların fiziksel ve ruhsal olarak nehre nasıl bağlı olduklarını anlatmak istedim.
Je voulais montrer au capitaine John... comment ce peuple en vivait spirituellement et physiquement.
Yüzbaşı John'u etkileyebilmek için gerekli olan sözleri O'ndan istemiştim.
Je lui demandais de m'inspirer pour séduire le capitaine John.
"Yüzbaşı John'un yüzü Antony'nin yüzüne benziyor... Kleopatra'nın ölümüne sebep olan yüze."
"Le capitaine John ressemble à Antoine... qui fit mourir Cléopâtre."
Yüzbaşı John.
Le capitaine John.
Yüzbaşı John gidiyor.
Le capitaine John s'en va.
Âşıklar. Hepsi Yüzbaşı John'a tepeden tırnağa, sırılsıklam âşık.
Elles sont toutes folles amoureuses...
Yüzbaşı John olduğu için şansılar.
Que ce soit le capitaine John.
Yüzbaşı John, huysuz ve ruhi dengesi bozuk... bir biçimde şüphe girdaplarına dönüyordu.
Le capitaine John, irrité et perplexe... à nouveau dans le doute.
Yüzbaşı John, seni seviyorum.
Capitaine John, je vous aime.
Senin için önemli olan kim Yüzbaşı John?
Qui a de l'importance, pour vous?
- Yüzbaşı John'dan.
- Capitaine John!
- Yüzbaşı John'dan mı?
- Capitaine John.
Boston'dan bir kalp cerrahı, Kongre Üyesine oğlunu kurtaracak tek kişinin Yüzbaşı John McIntyre olduğunu söylemiş.
Un chirurgien réputé de Boston aurait dit au membre du Congrès que le seul à pouvoir sauver son fils était John McIntyre.
Tabii, iki tane Yüzbaşı John McIntyre olabilir.
Mais il y a peut-être deux capitaines John McIntyre.
Evet, bir de Yüzbaşı John var evlat.
Oh oui, et le Capitaine Johnson.
Yüzbaşı John Quin ve müstakbel eşine, uzun bir ömür sürsünler.
Au Capitaine et à Mme John Quin, longue vie!
İşte ben de şerefinize kadeh kaldırıyorum Yüzbaşı John Quin.
Voici le toast que je vous porte, Capitaine John Quin.
Yüzbaşı John Colby.
Capitaine Colby.
Yüzbaşı John Kreese A.B.D. ORDUSU 1970-72 KARATE ŞAMPİYONU
John Kreese, Armée Américaine, Champion de Karaté 1970-72 "
Yüzbaşı John H Miller.
Capitaine John H Miller.
Bu Yüzbaşı John Baines, maden mühendisi.
C'est le capitaine John Baines, ingénieur des mines.
Görev icabı yaptığı kahramanlığı sebebiyle düşman hattının arkasına başarıyla sızması kurnazlığı ve onuruyla, bağımsızca kazandığı zaferi sebebiyle Yüzbaşı John Boyd.
pour avoir infiltrer avec succès les rangs de l'ennemi... et fixant la victoire indépendamment... avec l'adresse et l'honneur... du Capitaine John Boyd.
Yüzbaşı John Boyd.
Capitaine John Boyd.
Yakışıklı, cesur, sevimli Yüzbaşı John Jameson.
Le séduisant, l'héroïque, le délicieux capitaine John Jameson.
Yüzbaşı John Fremont'un Ayı-sancaklı gönüllülerine katıldım.
Je me suis retrouvé avec le capitaine John Fremont et sa bande de volontaires.
- Peki Yüzbaşı. Elimi tut, John.
Prenez ma main, John.
Çocuklar, Yüzbaşı John çok cesurdu.
Il est brave.
Bilgisayar, Sir Arthur Conan Doyle'dan rastgele bir gizem seç. Ben Sherlock Holmes rolündeyim, ve Yüzbaşı La Forge da, Dr John Watson olacak.
Ordinateur, sélectionnez au hasard un roman de Sir Arthur Conan Doyle dans lequel je jouerai Sherlock Holmes et le Lt La Forge, Dr Watson.
Adı neydi, Yüzbaşı John...
Le lieutenant John...
John Smith, Yüzbaşı Tom Pickett'la tanış.
John Smith, je vous présente le capitaine Tom Pickett.
Yüzbaşı John Patrick Mason, Efendim,
"mon général"! Capitaine John Patrick Mason, mon général du S.A.S. de sa Majesté.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]