English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Ögrenciler

Ögrenciler translate French

1,549 parallel translation
Kamu araştırmasına göre öğrenciler arasındaki cinsel aktivite en yoğun raddesine çıkmış durumda.
Selon des études nationales, l'activité sexuelle des élèves est plus importante que jamais.
Öğrenciler?
Les écoliers?
Öğrenciler Taj'ın satışını protesto ediyor.
Les étudiants protestent la vente du Taj.
Öğrenciler savaşa daha erken dahil oldular.
Et ils étaient rapidement envoyés au front.
Öğrenciler hayatlarını vermeye hazır olduklarını söylediler.
Les cadets on dit qu'ils étaient prêts à donner leurs vies.
Dediğim gibi bir rehberle konuşmak isteyen öğrenciler danışmanlarıyla konuşmalı.
Comme je vous le disais, si vous avez besoin de soutien, adressez-vous à votre conseiller.
Öğrenciler tanışma dersinde...
Ils étudieront les caractéristiques de différents corps célestes.
Öğrenciler gelecek şimdi. Onlara yer kalmıyor.
Les élèves vont venir et il n'y aura pas de place pour eux.
In-woo veya Kang-tae'yi rahatsız eden öğrenciler var mıydı?
Est-ce que d'autres élèves harcelaient In-woo ou Kang-tae?
İyi öğrenciler tarafından hep küçük düşürülmüş.
Il était toujours dans l'ombre du meilleur élève.
Fakat o öğrenciler, onun gibi iyi bir çocuğa eziyet ettiler.
Mais ces étudiants ont écrasé un bon garçon comme lui.
Burası resmi olarak eğitim sahası 56 diye bilinir, ama öğrenciler'80'lerin ortalarında buraya "Özgürlük Köyü" demişler.
La ville était officiellement désignée comme le secteur d'entraînement 56b, mais des étudiants ont commencé à l'appeler Liberty Village dans le milieu des années 80.
Çindeki öğrenciler pürdikkatler ve bizim dört katımızlar.
Les étudiants en Chine sont attentifs, et ils sont quatre fois plus nombreux.
İşin halledilmesini istiyorum. Böylece öğrenciler neler olduğunu asla bilmezler.
J'aimerais qu'ils ne sachent rien de tout ça.
Öğrenciler bir dış eklem yumrusundaki çatlağın sebebini tanımlamak için yardım istiyorlar.
Les étudiants ont besoin d'aide pour identifier la cause d'une fracture de l'épicondyle latéral.
Öğrenciler mi?
Des étudiants?
Kardeşlik, öğrenciler için bir parti düzenliyor.
C'est le week-end d'intégration, la communauté organise une fête.
Kim onlar, öğrenciler mi?
C'est quoi, un truc d'étudiants?
- Neden öğrenciler olsun ki?
- Pourquoi des étudiants?
Dinle, sen ayrıldığından beri bu kızın peşindeyim ve şimdi onunlayım, yabancı öğrenciler için... açılan inglice sınıfındaydı.
- Salut. J'ai suivi cette fille dans un cours quand tu es parti, et il s'est avéré que c'était un cours d'Anglais langue étrangère.
Bugün nasılsınız bakalım öğrenciler?
Comment ça va aujourd'hui, les élèves?
Evet. Dünyanın her yerinden üstat Zee'nin ayağında çalışmak için öğrenciler gelir.
Le Maître enseigne même ses mouvements de pieds.
Benim sahamda öğrenciler öğretmenleri gözlerinde çok büyütür.
Les étudiants ont tendance à mettre leurs instructeurs sur un piédestal.
Palmiye ağaçları, mai tai'ler ve kız öğrenciler. Bütün hafta çaylak.
Palmiers, cocktails et étudiantes toute la semaine, le bleu.
Buraya öğrenciler sık sık gelir mi?
C'est un endroit populaire pour les étudiants?
Kız öğrenciler birayı altı saniyede fondip yapan olgun erkeklere bayıIır.
Les étudiantes adorent les types matures qui boivent une bière en moins de 6 sec.
Öğrenciler kendi bölümleri dışındaki profesörlere de danışırlar.
Les étudiants consultent souvent les professeurs d'autres départements.
Dr. Kim bana arada sırada kafası derslere çok iyi çalışan ama gerekli çabayı göstermeyen kız öğrenciler görüldüğünü söyledi.
Dr Kim m'a dit que, chaque année une étudiante Se révèle être, genre, douée scolairement, mais gaspille un peu tout ça.
Bir de muhtemel öğrenciler için yarın bir toplantı varmış.
Et regarde, ils ont ce truc demain, pour les futurs étudiants,
1955'te, Tree Hill Lisesi'ndeki öğrenciler
En 1955, les élèves du lycée Tree Hill ont créé une capsule témoin.
Ve diğer öğrenciler ağır aksanımdan ötürü bana gülüyorlardı.
Les étudiants riaient à cause de mon fort accent.
Bazı öğrenciler atletlere araba ödünç verme nezaketi gösterir diyelim.
Disons que quelques anciens prêtent des voitures aux athlètes.
Kendilerine yumurta verilen erkek öğrenciler -
L'œuf qui a été donné aux deux garçons...
Elemeye katılan öğrenciler, herkes sahaya!
Tous les élèves présents pour la sélection, au centre du terrain.
Baba, bunlar Sam ve Dean.Yeni öğrenciler.
Papa, voici Sam et Dean. Ils sont de nouveaux étudiants.
Gerçek öğrenciler mi?
Je suis une véritable élève
Gerçek öğrenciler mi?
Véritables élèves?
Hayvan Zulmüne Karşı Öğrenciler
Etudiants Contre les Violences Animales.
Son 4 yılın 3ünde öğrenciler kendisini aramızdaki en iyi öğretmen olarak seçtiler.
Le conseil d'élève l'a élu "meilleur professeur" trois années sur les quatre qu'il a passé avec nous.
Senin gibi öğrenciler için.
Vous êtes vraiment notre genre d'étudiant.
Affedersiniz ama gazetenin sadece öğrenciler için olduğunu sanıyordum.
Le magazine est pour les élèves.
Sonuçta bütün öğrenciler pes ediyor.
Au final, tous les étudiants abandonnent.
Geleneksel South Park İlkokulu Yetenek yarışmasına hoşgeldiniz öğrenciler ve veliler
Bienvenue aux élèves et aux parents, pour le concours de talents annuel de South Park!
Tatilciler, öğrenciler, iş adamları, vize sahipleri.
Touristes, étudiants, hommes d'affaires, détenteurs de visas.
Bir gün öğrenciler onları tuhaf bir ayinde yakalamış.
Un jour, les pensionnaires les surprirent en plein rituel.
Nereden başlayacağım? " İyi günler, öğrenciler ve fazlalık sınıfındaki herkese hoş geldiniz.
Bienvenue à vous qui êtes ici, et à vous qui m'écoutez dans l'autre classe.
Gördüğünüz gibi, Güney Harmon'da öğrenciler öğretmendir.
À South Harmon, les étudiants sont les profs.
Öğrenciler öğretmen değildirler ve de olamazlar.
- Les étudiants ne peuvent pas être profs.
Şef Skinner, öğrenciler sizindir.
Chef Skinner, ils sont à vous.
Öğrenciler bunu anladı mı?
La classe comprend?
Öğrenciler hazırlar.
- Bien. Éléves concentrés et prêts.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]