Öyle mi yaptım translate French
298 parallel translation
- Bunu gururla söyledin. - Öyle mi yaptım?
- Vous dites cela avec fierté.
- Öyle mi yaptım?
- Ah, bon?
Öyle mi yaptım.
Oui, c'est vrai.
- Öyle mi yaptım?
- Tu crois?
Öyle mi? Yani, öyle mi yaptım?
Et je l'ai fait?
Öyle mi yaptım?
J'ai fait ça?
Öyle mi yaptım? Sen söyle.
Tu crois?
Öyle mi yaptım?
Tu crois?
Öyle mi yaptım?
Vous ai-je mal jugée?
Öyle mi yaptım?
Ah oui?
- Öyle, değil mi? Kendim yaptım.
Je l'ai fabriqué moi-même.
- Öyle mi yaptım?
Oui, Votre Honneur.
Belki, ama şöyle yapmadım... ve sonsuzdan sonra da - Ben öyle mi yaptım?
- J'ai fait ça?
Bu yaptığımız şeylerden pek etkilenmemiş gibisin Terry. Öyle mi?
J'ai l'impression que vous n'y croyez pas beaucoup.
Öyle mi yaptım?
Moi?
- Yaptım oldu, öyle mi?
- C'était de l'espagnol?
Öyle mi yaptım?
Ah bon?
- Öyle mi yaptım?
- Vraiment?
- Öyle mi? - Hiç denizde görev yaptınız mı?
- Avez-vous déjà servi en mer?
O kapıdan içeri girerken düşündüğün şey, seni erkeklerin evlendikleri gece yaptıkları gibi iğrenç bir biçimde mıncıklamamdı. öyle değil mi?
Tu croyais que dès que tu entrerais dans la chambre... je commencerais à te tripoter horriblement... comme les hommes sont censés le faire pendant leur nuit de noces.
- Öyle mi? - İkinci iş olarak "ucuz tüccarlık" yaptığımı bilmiyordun sanırım.
Vous ne le savez peut-être pas, je fais l'intermédiaire, parfois.
Dinle kaybettiğimiz sığırlar vardı ya? Belki de bir hata yaptım. - Öyle mi?
Ecoutez... à propos des bêtes égarées.
Diğer bütün maymunlardan daha akıllıyım. Hayatım boyunca bu işi yaptım. Öyle değil mi, Kraliçem?
Je l'ai fait depuis que j'ai quitté l'orphelinat.
- İstediğini yaptım, öyle değil mi?
- J'ai fait ce que tu voulais, non?
Öyle değil mi Chance? Evet... Söylemeye çalıştığı şey uzun süre senin işini yaptım.
Je me suis colleté un an avec ce mur, mais il n'est pas tombé.
Onu Gladstone odasına aldım. Öyle mi yaptın?
J'ai mis l'ambassadeur dans la chambre Gladstone.
Öyle mi yaptım.
Je me demandais même quand vous preniez le temps pour les écrire.
Eğer bu yaptığımın kötü bir şey olduğunu düşünmeseydim berbat bir polis olurdum, öyle değil mi?
Si je ne savais pas ça moi-même, j'aurais été un mauvais policier, non?
2 kişilik rezervasyon yaptırmak istiyorum. İsmim Armbruster. Öyle mi?
J'aimerais réserver une table pour deux au nom de M. Armbruster fils.
- Kendim yaptım. - Öyle mi?
C'est moi qui l'ai fait.
- Yani herşeyi boşuna mı yaptım? - Öyle görünüyor, değil mi?
- J'ai fait tout ça pour rien?
Aptal olabilirler ama senin gibi salak değiller. Beni çocuk yaptırayım diye buraya getirip bu salak makinaya bağlamak çok zekice öyle mi? Hadi ya?
Ils sont peut être bêtes mais pas sourds.
Öyle mi yaptım.
Vraiment?
- Şimdi mi sordun bunu ona? - Aynen öyle yaptım.
- C'est toi qui l'as fait venir?
Yapmam gerekeni yaptım öyle değil mi?
J'ai fait ce que je devais, non?
Öyle mi? Ben de yaptım.
Moi aussi.
Sen gözlerini açıp kapayana kadar bişeyler yaptım, öyle mi?
J'ai fait quelque chose qui t'as fait ouvrir les yeux, non?
- Evi baştan yaptım, bir servet tuttu. - Öyle mi? Evet.
Ça m'a couté une fortune!
Ve beni kısım şefi yaptılar, sizce öyle mi görünüyorum?
Ils m'ont fait chef de groupe. J'ai l'air d'un chef, moi?
- Ben yaptım bunu. - Öyle mi?
- Je l'ai déja fait une fois.
Benim yaptığım patates kızartmasını yemezsin ama Ruslarınkini yedin öyle mi?
Tu ne manges pas mes frites, mais tu manges celles des cocos?
Kei... Buradan taze balık alacağım, dostum! Onların yaptıklarını telafi edeceğim, öyle değil mi?
Kei... mon pote!
Para için yaptığımı düşünüyorsun, öyle mi, Tommy?
Tommy?
Öyle mi? Sadece numara yaptım, Yüzbaşı Hastings.
Ce n'était qu'une ruse, capitaine.
Öyle değil mi seni pislik nefret dolu orospu çocuğu? Elbette yaptım.
D'aprés toi j'ai éssayé de le tuer, fils de pute?
Bud Amca benim yaptığım her şey için suçlanabilirdi. Öyle değil mi?
Oncle Bud pourrait être accusé de presque tout ce que j'ai fait, n'est ce pas?
- Arabamı sen mi çaldın? - Evet, öyle yaptım.
- Avez-vous volé ma voiture?
- Öyle mi? Evet. Geçen yıl, Kaynak Geliştirme Sorumlusu için araştırma yaptım.
Je me suis occupé de leur collecte de fond.
Öyle mi yaptım?
- Ouais.
Bayan Ranford, şaka yaptığımı biliyorsunuz öyle değil mi?
Vous comprenez que tout ceci est une blague.
Marsellus'un Tony Rocky Horror'u sırf bana ayak masajı yaptığı için dört köşe bir pencereden attığını duydun ve sen de buna inandın, öyle mi?
On t'a dit que Marsellus avait balancé Tony du 4ème pour m'avoir massé les pieds? Et t'y as cru?
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle mi oldu 22
öyle mi söyledi 29
öyle miydim 20
oyle mi 19
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle mi oldu 22
öyle mi söyledi 29
öyle miydim 20
öyle miyim 118
öyle mi düşünüyorsunuz 64
öyle mi diyorsunuz 19
öyle mi sanıyorsun 46
öyle mi dedim 56
öyle miymiş 16
öyle miydi 82
öyle mi dersiniz 40
öyle midir 18
öyle mi sence 19
öyle mi düşünüyorsunuz 64
öyle mi diyorsunuz 19
öyle mi sanıyorsun 46
öyle mi dedim 56
öyle miymiş 16
öyle miydi 82
öyle mi dersiniz 40
öyle midir 18
öyle mi sence 19
öyle miyiz 25
öyle mi dedi 80
öyle mi yaptı 18
yaptım 350
yaptım bile 41
yaptım mı 24
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle mi dedi 80
öyle mi yaptı 18
yaptım 350
yaptım bile 41
yaptım mı 24
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65