Şaka bir yana translate French
151 parallel translation
Ama şaka bir yana, senden hoşlanıyorum.
Sans blague, tu me plais bien.
Şaka bir yana. Olaya bir de benim tarafımdan bakın.
Essayez donc un peu de voir les choses de mon point de vue.
Ama şaka bir yana, çok kilo vermişsin.
Sans blague, tu as maigri.
Şaka bir yana. Devi sevmediniz, çünkü o çok farklı.
Vous ne l'aimez pas car il diffère de vous.
Şaka bir yana Bick bu işten sizin de pay almanıza karşı değiliz.
Toute plaisanterie à part, Bick... Clinch et moi, on accepte une part des bénéfices pour ça.
Bunu sana gösterme nedenim yani şaka bir yana, bu kızı sana asıl gösterme nedenim...
Je voulais juste te la montrer. Et je voulais te la montrer parce que...
Şaka bir yana, aklımda iyi bir delikanlı var.
Sérieusement parlant, j'ai quelqu'un en vue.
Şaka bir yana, senin adına gerçekten mutluyum, Hirayama.
À ta santé et bonne chance!
Şaka bir yana yardım etmek isterim, özellikle de sana ama banka teminat olmadan 200,000 yen vermez.
Le problème... c'est que les banques ne prêtent pas d'argent sans garantie.
Şaka bir yana, Accattone kültürlü biri olduğumu bilirsin.
Plaisanterie à part, je suis un type instruit.
- Sana çok yakışmış evlat. - Gerçekten mi? Ama şaka bir yana dönmüş olmak harika.
Rien n'est perdu quand on apprend les règles du jeu.
Şaka bir yana, kitaplarımdan birinin adı bu.
Je plaisante. En vérité, j'ai publié, l'année dernière, un livre intitulé précisément Balzac et l'argent.
- Şaka bir yana, bir kedi bile yok!
- Pas un chat.
Yok, şaka bir yana, ne olacak senin halin?
Sois sérieux, que vas-tu donc devenir?
Ama şaka bir yana... ben kralı seviyorum O buradakilerin en güçlüsü değil mi?
Non, sérieusement, j'aime le Roi. C'est un des hommes les plus forts ici.
Şaka bir yana... demek istediğim şuydu... birbirimizi bu kadar sevdiğimize göre... ve artık kendimizi yetişkin olarak görmemiz gerektiği için...
Sérieusement, ce que je veux dire, c'est qu'on tient l'un à l'autre et qu'on peut maintenant se considérer comme des adultes, et je...
Şaka bir yana Bay Şans, burada ne yaptığınızı sorabilir miyim?
Blague à part, puis-je vous demander ce que vous faites ici?
Şaka bir yana, Maine'deyim.
Je suis dans le Maine.
Şaka bir yana, ortağımı seçme şansım olsaydı hiç tereddütsüz yine onu seçerdim.
- Plus sérieusement... Si je vais choper quelqu'un, je ne veux personne d'autre pour me seconder.
Kavra artık. Şaka bir yana, bu önemli.
Tu dois apprendre ça, je t'assure, c'est important.
Şaka bir yana Jeff, Kaç.
Sérieusement, Jeff, courez.
Al, şaka bir yana, kendin olmalısın.
Al, sérieusement, tu devrais rester toi-même!
Şaka bir yana, bir miktar para topladık. Bakalım onu Lourdes'a gönderebilecek miyiz?
On fait une collecte pour l'envoyer à Lourdes.
Şaka bir yana, sizlerin yardım ve tavsiyelerinizi istiyorum umarım, beni geri çevirmezsiniz.
Plaisanterie à part, je voudrais votre aide et votre avis, puis-je compter sur vous?
Şaka bir yana, yardım edeyim.
Je suis prêt à aider.
Şaka bir yana, kendisi eyaletimizi çok seven bir kadın.
Serieusement, c'est une femme qui aime passionnement notre Etat.
Şaka bir yana ben herkesin aşkı tanıması gerektiğine inanıyorum. Hayatında bir kez olsun bu duyguyu tatmalı.
Sérieusement, je crois que pour connaître l'amour, il faut fauter et se racheter.
Birisi benim chunni mi alsın Şaka bir yana, değil mi?
Que quelqu'un me trouve mon "chunni", vite!
Şaka bir yana, yayınlanınca bunu portföyüme koyabilecek miyim?
Monsieur, sans rigoler, je peux le mettre sur mon CV?
Şaka bir yana, sizlerden bazı kişilerin dışarıda kol gezen çok büyük bir kötülüğün buna sebep olduğunu mu düşünüyor?
Votre Groupe pense que c'est une force étrangère, non?
Şaka bir yana, ne çöplük ama...
Quelle poubelle, ici.
Şaka bir yana, bunların hepsi oryantasyon programında izah ediliyor.
Sérieusement, vous verrez tout cela lors votre orientation.
Şaka bir yana. Dinle... hâlâ kız avına çıkmak istiyor musun?
Tu veux toujours aller draguer ce soir?
"Şaka bir yana, bu zorlu bir yol."
"La ville des épopées sauvages".
Hey, bak, bak. Şaka bir yana Kimmy'yle kaybettiğiniz zamanı telafi etmeye çalışmak çok güzel bir şey ama yarınki iş?
Sérieusement, c'est super que tu essaies de rattraper le temps perdu avec Kimmy.
Şaka bir yana, geri kalan kısmımı derhal bulmam gerekiyor.
Trêve de plaisanterie, je dois récupérer mon reste et vite.
Şaka bir yana, bıraktıktan sonra o parayı özlemedin mi?
Sans rire, tout cet argent, ca vous a pas manque?
Şaka bir yana, ben bu yolculuğa düşünmek için çıktım. - Ben biyologum. - Biyolog mu?
Sans rire je voyage pour réfléchir.
[2. Kadın] Evet. Şaka bir yana, umarım onunla evleneceğini sanmıyordur.
- J'espère qu'elle ne croit pas qu'il va l'épouser.
Angel, şaka bir yana, bunu gerçekten hafife alma.
Je ne plaisante pas. Ne prends pas ça à la légère.
Şaka bir yana, Spike. Kendine bir an önce bir kız arkadaş bulmalısın.
Sans déconner, Spike, trouve-toi une nana.
Pekala, şaka bir yana bu çocukla ilgili garip bir şeyler seziyorum.
Sans plaisanter, ce gamin est bizarre...
" Şaka bir yana, hemen hemen aynı şekilde...
Je redeviens sérieux...
Ve şaka bir yana, bunda beraber çalıştığımızı görmek istiyorum.
Et trêve de plaisanterie, j'aimerais qu'on fasse un travail d'équipe.
Şaka bir yana, Harry.
Sérieusement, Harry.
Şaka bir yana, seni bir yıl boyunca araştırdığını unutmamalısın.
Je te rappelle qu'il a mené une enquête sur toi pendant un an, à ton insu.
Şaka bir yana...
Qui plaisante?
Şaka bir yana, üçüncü kişi sanırım daha güçlü bir ihtimal.
Plus sérieusement... je pencherai pour la troisième.
Şaka bir yana...
Blague à part...
Şaka bir yana.
Ça peut se commander?
Hayır. Şaka bir yana Paolo, seninle samimiyet kuramam.
Blague mise à part, Paolo, je ne peux pas me lier à vous.
yana kay 28
şaka yaptım 105
şaka yapıyorum 219
şaka yapıyorsun 566
şaka mı 93
şaka gibi 38
şaka değil 113
şaka yapma 40
şaka yapmıyorum 297
şaka yapıyordum 185
şaka yaptım 105
şaka yapıyorum 219
şaka yapıyorsun 566
şaka mı 93
şaka gibi 38
şaka değil 113
şaka yapma 40
şaka yapmıyorum 297
şaka yapıyordum 185