Şuna bak translate French
19,642 parallel translation
Şuna bak.
Regarde ça,
- Freddie, şuna bak.
Regarde-ça.
Şuna bak, D Amca.
Regarde ça, Oncle D.
Şuna bak.
Regarde ça.
Şuna bak.
Regardez-moi ça.
Hey! Şuna bak.
Regarde ça.
Şuna bak.
Regarde.
Şuna bak, burada yüzüyor.
Regarde moi ça, il flotte là-dedans.
- Holtzmann, şuna bak.
Oh, Holtzmann, vérifie moi ça.
Şuna bak.
Regardez moi ça.
Şuna bak.
Regardez.
Hey, hey, şuna bak.
Regarde celui-là.
Şuna bak.
- Oh, c'est génial.
Tam zamanında geldi. Şuna bak.
- Oh, mon Dieu.
Şuna bak ya!
Oh, mon Dieu.
Şuna bak Max.
Max, regarde
- Tanrım, şuna bakın.
- Mon Dieu. Regardez-le.
- Şuna bak! - Hey, Bob...
- Regardez-moi ça.
Bir kitap yayınlamış ve şuna bak, uluslararası suikastçı olduğunu söylemiş.
Il a sorti un livre où il prétend être... un assassin international!
Şuna bakın bir.
Chanmé, hein?
Hey, hey, hey, şuna bakın.
Hey, hey, regarde ça.
"Önemli yakınlar partiye davetlidir." Şuna bak.
Les conjoints sont invités. Regarde.
Şuna bakın.
Hé, regardez ça!
Şuna bak.
Regarde. Regarde bien.
Şuna bak
T'as vu ça?
Peki şuna bak
Qu'est ce vous dites de ça?
Anlıyorum, ama şuna bakın, altyapı yok, değiştirilebilir varlıklar yok.. yani..
Votre dette est insoutenable, et vous nous apportez, un projet sans infrastructure, sans actif tangible.
Şuna bak
Regarde.
Şuna bak! Yüzünde yarak var.
Ça doit être ça qu'on appelle une tête-à-queue!
Şuna bak, süper bu.
Regarde-moi ça. Super.
Jake, şuna bak.
Jake, regarde.
Şuna bakın.
Oh, toi.
Şuna bakın şimdi, Sayın Hakim.
Regardez-le.
Bakın şuna, içine oturabiliyorum.
Regarde! Je peux m'asseoir!
Dawson, gel de şuna bir bak.
Regarde-ça.
Bak şuna. Susturdun.
Eh bien, tu l'as fait taire.
Şuna bir bakın şimdi.
et venez voir!
Hey, gelip şuna bir bakın.
Hé, il faut que vous voyez ça.
Şuna bir bak.
Va y faire un tour.
Şuna bir bak.
Mate ça.
Aman Tanrım, şuna bir bak.
Comme tu es mignonne!
Tamam. Şuna bi bakın.
Regardez ça.
Şuna da bakın.
Regarde par ici.
- Şuna bir bak.
- Regarde ça.
- Şuna da bakın hele.
- Regarde toi.
Şuna da bakın. Ne kadar üzücü. Korkmuş küçük bir çocuk şişman oğluna hislerini aktarıyor.
Regardez, un petit garçon triste et apeuré qui parle à son lardon de leurs sentiments mutuels.
Pekala, şuna bir bak.
Regarde ça, s'il te plaît.
Şuna bakın. Hazır gelmiş.
Tout prêt.
- Şuna bak.
Regarde ça.
Şuna bir bak.
{ \ 1cH00ffff } Regarde.
Şuna bayılacaksın bak.
Tu vas adorer ça.
suna bak 31
şuna bakın 929
şuna bak hele 19
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna bakar mısınız 18
şuna baksanıza 28
bakın 5588
bakin 38
şuna bakın 929
şuna bak hele 19
şuna baksana 211
şuna bakar mısın 65
şuna bakın hele 22
şuna bakar mısınız 18
şuna baksanıza 28
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
baktım 85
bakma 203
bak sen 266
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
baktım 85
bakma 203
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18