English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Benimle gelmelisin

Benimle gelmelisin translate Portuguese

338 parallel translation
Hayır, Cebrail Vadisi'ne gitmeliyiz, benimle gelmelisin.
Não, temos é de ir a Gabriel Valley, tens de vir comigo.
Sen de benimle gelmelisin.
Teria de vir comigo.
Ben artık buradan ayrılıyorum. Sen de benimle gelmelisin.
Olha, eu estou a ir-me embora, e eu quero que venha comigo.
- Julie, benimle gelmelisin. Kanyonun girişinde kendini göstermezsen bir sürü insan ölecek.
Julie, vai ter que vir comigo... se não aparecer na entrada do desfiladeiro... muitos homens serão mortos.
Benimle gelmelisin. Yapamam.
Você tem de ir comigo.
- Benimle gelmelisin.
- Tem de vir comigo.
Sarah, benimle gelmelisin.
Sarah, tens de ir comigo.
Benimle gelmelisin.
Acho que deve vir comigo.
Şahsen kendim dayanamıyorum, ama tam ona göre. Her neyse, benimle gelmelisin.
É horrível, mas Daphne é boa pessoa.
Benimle gelmelisin dostum.
Devias ter vindo ter comigo.
Benimle gelmelisin.
Por favor, confie em mim. Tem que vir comigo!
Benimle gelmelisin!
Tem de ir comigo!
Benimle gelmelisin.
É melhor vir comigo.
Gitmeliyim ve sen de benimle gelmelisin.
Tenho de fugir e tu tens de vir comigo!
Big Boy sanırım hemen benimle gelmelisin.
Big Boy acho que é melhor vires comigo, rápido.
Sen de benimle gelmelisin.
Devias vir comigo.
Benimle gelmelisin, Xavier.
Tem de vir comigo Xavier.
Benimle gelmelisin.
- Precisa vir comigo.
Frankie, benimle gelmelisin.
Frankie tens de vir comigo.
Şimdi benimle gelmelisin
Preciso que venha comigo.
Benimle gelmelisin, John.
Tens de vir comigo.
Bu makinenin çalıştığını ispatlamak istiyorsan, benimle gelmelisin.
Se queres a prova que a tua máquina funciona, Brian, vem comigo.
Sen de benimle gelmelisin.
Julgo que devias vir comigo.
Benimle gelmelisin.
Devias ir comigo.
Benimle gelmelisin ve sorguya alınmalısın.
Tens de vir comigo e responder a umas perguntas.
Benimle gelmelisin. Ben sensiz yaşayamam.
Tenrás que vir comigo, eu não posso viver sem ti.
Kendi isteğinle benimle gelmelisin.
Tudo que tens que fazer é vir comigo de livre vontade.
Dinle, benimle gelmelisin.
Ouve, preciso que venhas comigo.
Sende benimle gelmelisin.
Você devia ir lá comigo.
Bence sen de benimle gelmelisin kuzen.
Acho que devias vir comigo, primo.
Benimle gelmelisin, lütfen.
Vive, como se cada momento, fosse o último.
Benimle gelmelisin.
É melhor vires comigo.
Benimle eve gelmelisin Molly.
Devias vir para casa comigo, Molly.
Benimle evimize gelmelisin şimdi.
Ela pediu para o senhor vir já, é importante.
- Benimle gelmelisin.
Você seguir-me-ia. Se pudesse mudar de corpo.
Bu yüzden bu gece benimle dansa gelmelisin.
É por isso que tens de ir ao baile esta noite.
Benimle birlikte içeri gelmelisin.
Tens de entrar comigo.
Oxford'a benimle birlikte gelmelisin.
Tens de vir comigo para Oxford.
Benimle gelmelisin.
Tens de vir comigo.
Bence benimle eve gelmelisin.
Devia vir para casa comigo.
- Mahkeme. Benimle mahkemeye gelmelisin.
Tens de ir comigo ao tribunal.
Buna gerçekten inanıyorsan Lucina benimle gelmelisin.
Temos que nos apoiar um ao outro, se queremos sobreviver.
Bir gün benimle oraya gelmelisin.
Tens de ir lá comigo um dia.
Sanırım benimle eve gelmelisin.
Acho que devias vir para casa comigo.
Sanırım sen de benimle revire gelmelisin, tamam mı?
Acho que devias vir comigo até à enfermaria, ok?
Benimle gelmelisin.
Devia vir comigo.
Benimle dışarı gelmelisin.
Mike, tens que vir comigo lá fora meu, porque nós...
Benimle gelmelisin.
- Sim. Tem de vir comigo!
Benimle şehre gelmelisin.
Devia vir para a cidade comigo.
Benimle gelmelisin.
- Tens de vir comigo.
Benimle gelmelisin.
Tem que retornar comigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]