Benim de yok translate Portuguese
2,979 parallel translation
Benim de yok.
Eu também não.
- Benim de yok.
- Nem eu.
Onun arabası yokmuş benim de yok, seninle gelmiştim. O yüzden...
Ele não tem carro, eu não tenho carro, por que vim com vocês, então eu...
Benim yanımda rol yapmana gerek yok.
Não precisas de fingir para mim.
Benim size ihtiyacım yok.
Bem, eu não preciso de vocês.
Benim için önemi yok
Admiração por um curto período de tempo. Então, pense na economia.
Bayan Rossi, sizi bilmem ama benim Kansastaki dandik bir çiftliğe geri dönüyor olmamım imkanı yok.
Eu não sei quanto a si, Sra. Rossi, mas não há a menor oportunidade de eu voltar para alguma porcaria-fazenda no Kansas.
Benim sorunum falan yok.
Não há nada de errado comigo.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Não precisam de se preocupar comigo.
Benim için sorun yok sen de biliyorsun
Graças a mim não estás morto. Estavam por todo o lado.
Benim aleti dışarı çıkarmaktan daha fazla sevdiğim bir şey yok yine de.
Gosto de ter a minha cana de fora.
Benim için bu kadar endişelenmene gerek yok.
Não precisas de te preocupar sempre tanto comigo.
- Benim de bir yere gittiğim yok.
- E eu não vou a lado nenhum. - Está bem.
Arkadaşlarımdan biri daha yeni dokuz-haneli çarptırdı ve benim olaydan haberim bile yok.
Acabam de roubar um sócio em 9 dígitos e isso não costuma acontecer sem que eu saiba.
Benim uyum sorunum yok.
O meu problema não é o cumprimento de regras.
Benim ortağa ihtiyacım yok.
E não preciso de sócio.
- Benim sana ihtiyacım yok.
Eu não preciso de ti.
Benim Kancha'ya ulaşmak için Rauf Lala'ya ihtiyacım yok ve şimdi...
Eu não preciso de Rauf Lala para chegar ao Kancha.
Ama benim baktığım yerde hiçbir şey yok. Sırf sen varsın.
Mas de onde eu vejo não há nada além de você.
Ama benim babaya ihtiyacım yok.
Mas não preciso de um.
Yok, ama tren istasyonlarındaki benim.
Essa não, mas a das estações de comboios é minha.
Benim anksiyete problemim yok.
Não tenho problemas de ansiedade.
Benim uykusuzluğumun o uçağın parçalara ayrılmasıyla hiçbir ilgisi yok Margaret bu işi doğru yapmak istiyorum
A minha falta de sono não tem nada a ver com... o avião ter caído, Margaret.
Benim için zahmete gerek yok, Calvin, hallederim ben.
Não precisas de tratar tudo por mim, Calvin. Deixa estar.
Ve ayrıca benim adıma konuşmaya hakkın yok.
- E não tens o direito de falar em meu nome.
Benim de yapmama gerek yok.
Não tenho de o fazer também.
Benim hiçbir sorunum yok.
Não há nada de mal comigo.
- Benim hiçbir sorunum yok!
- Não há nada de mal comigo! Percebeste?
- Sorun yok. Sanırım o adamlar benim peşimde değildi.
Pelo que vi, eles não andavam atrás de mim.
O bencil şarlatanla herhangi bir iş yapmaya niyetim yok benim.
Não faço intenções de negociar com aquela charlatã.
Cumartesi günü bunları duyman için sabırsızlanıyorum. Ve artık benim için Humphrey ile bu maskaralığı sürdürmene gerek yok.
Mal posso esperar para que os ouças no sábado, e não tens de manter a charada com o Humphrey por mim por mais tempo.
Benim dünyamda senin etrafındaki dönen erkeklerden yok Grace.
O meu mundo não gira à volta de rapazes como o teu, Grace.
Üstelik, benim uçaktan korkma lüksüm yok. Çok sık seyahat ederim.
No entanto... não me permito sentir medo porque ando de avião a toda hora.
Bak, başın ne tür bir belada bilmiyorum ama benim kimseye tek kuruş borcum yok, tamam mı?
Olhe, não sei em que tipo de enrascada está... mas não devo nada a ninguém, está bem?
Benim hafızamda hiçbir sorun yok.
Não há nada de errado com a minha memória.
Dalalet suçlaması yapacak yetkim yok benim.
Não tenho autoridade para acusar alguém de heresia.
Benim için iki türlü de değişen bir şey yok.
Parece-me um plano tão bom como outro qualquer.
Zevk için bir kadına ihtiyacım yok. Benim sözlüm var.
Não preciso de mulher para prazer.
Her şey zaten yolunda. Çünkü benim bir sorunum yok.
Pois, está tudo normal... porque não há nada de errado comigo.
Benim hiçbir şeyi kanıtlamama gerek yok aşkım. Alfa erkek zaten benim.
Não tenho de provar nada, amor.
Benim hiçbir şeyi kanıtlamama gerek yok aşkım. Alfa erkek zaten benim.
Não tenho de provar nada, eu sou o macho-alfa.
Benim durumum için bir ilaç yok tatlım ve evet en iyi tahminim koca ağızlıların benim peşimde olduğuydu.
Não existe medicação para mim, rapazinho, por isso, sim, diria que os bocas grandes andam atrás de mim.
Benim EMF'de bir şey yok.
O meu medidor de FRM não dá nada.
Senln için anne babanın bir önemi yok diye benim için de öyle olması gerekmiyor.
Lá porque te estás a lixar para os teus pais, não quer dizer que me esteja a lixar para os meus.
Ayrıca sahnelememizde bir sorun yok. "Benim Güzel Meleğim" gibi yeddiemine devrolmadığı için.
E ela vem sem impedimentos, diferente de Minha Bela Dama, custodiada com meu divórcio.
Zaten benim de kulağım yok.
Porque eu não tenho ouvido.
Benim hiç bir fikrim yok Hangi yöne doğru yöneldigine dair.
Nós não fazemos ideia de qual o caminho que ele vai.
Bak, benim... Benim sana ihtiyacım yok.
Não preciso de ti.
Tabii ki de almadım hiç, benim Afganistan'a ayak basmışlığım yok!
Claro que não tive esse treino. Nunca pus um pé no Afeganistão!
Bunun benim daha güçlü olmam, senin de daha güçlü olman anlamına gelmesiyle bir alakası yok, değil mi?
Não tem nada a ver com o facto de que mais poder para mim significa mais para ti, não é?
Keşke benim olsaydı dediğim bir tane bile gömlek yok.
Não há uma única camisola que eu gostasse de ter.
benim de 449
benim de var 55
benim değil 350
benim de öyle 78
benim demek istediğim 24
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
benim de var 55
benim değil 350
benim de öyle 78
benim demek istediğim 24
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26