Gelmelisin translate Portuguese
1,771 parallel translation
Benim evime gelmelisin.
Devias vir para minha casa.
Bizimle Meksika'ya gelmelisin.
Devias vir connosco para o México! Vem connosco!
- Selam. Bu gece bizimle gelmelisin ve bizimle takılmalısın.
Devias passar a noite connosco.
Buraya gelmelisin. Hemen.
Tem que vir agora, agora.
Benimle havuza gelmelisin.
Tens que ir à piscina comigo.
Revire gelmelisin.
Preciso de ti na enfermaria.
Gelmelisin.
Bem, tens de vir.
Sorularının cevapları bende ama benimle birlikte gelmelisin ; şimdi.
Tenho respostas. - Mas tens de vir já comigo.
Geri gelmelisin.
Tens de regressar.
- Louis, buraya gelmelisin.
- Louis, é melhor vires até aqui.
Tamam baba, ama eve gelmelisin.
Está bem, pai, mas tens de voltar para casa.
Kendine gelmelisin!
tens que te acalmar!
Biliyorsun, gerçekten benimle gelmelisin.
- Devias mesmo vir comigo.
Gelmelisin.
Deverias de ir.
Sende bizimle gelmelisin.
Devias vir connosco.
- Lütfen benimle gelmelisin.
- Por favor, tens que vir comigo.
- Cadılar bayramında evine gelmelisin.
Tens de vir no Dia de Todos os Santos.
Gerçekten benimle gelmelisin.
Vem comigo.
Ve 10'dan önce eve gelmelisin. Ve şehir sınırını geçme iznin yok.
E não te será permitido chegares após as dez horas da noite, e também não tens autorização para ires além dos limites da cidade.
Bak, davranışın bir süreliğine hoş, ama kendine gelmelisin.
Essa atitude em tempos foi gira, mas... tens que ter calma.
Ed, benimle gelmelisin.
Ed, tens de vir comigo.
Portland'a beni ziyarete gelmelisin.
Devias vir visitar-me em Portland.
Gelmelisin, ahbap. Cidden.
Tens de vir, meu, a sério.
Bir saate kadar ayrılıyorum. Sen de benimle gelmelisin.
Vou partir dentro de uma hora, e tu deves vir comigo.
Josh, şova gelmelisin.
Josh, tens mesmo que vir a um concerto.
Yalnız da olsa gelmelisin, Lucy.
Então devia vir sozinha, Lucy.
Benimle gelmelisin.
Tem de vir comigo.
Bizimle gelmelisin.
- Devia ir conosco.
Gelmelisin.
Tens de vir cá.
- Beni zayarete gelmelisin.
- Devias vir ter comigo.
Sende gelmelisin.
Você deve vir.
Perşembe günü yapılacak seçmelere gelmelisin.
Tens de vir aos ensaios na terça feira.
Buraya gelmelisin adamım.
- Tens que vir aqui.
Tamam mı? Benimle birlikte gelmelisin.
Tens de ficar comigo nisto.
- Fakat sende bizle yemeğe gelmelisin.
Devias vir jantar connosco.
Eğer altını istiyorsan bizimle gelmelisin.
Se quer o ouro, terá de nos acompanhar.
Bir ara benim mekana da gelmelisin. Seveceğine eminim. Açık hava, ilginç insanlar...
Devias visitar-me um dia destes, irias gostar, céu aberto, pessoas interessantes.
Kristy sende bizimle gelmelisin.
Kristy, dessa forma podes vir também.
Bizimle gelmelisin.
Tens de vir connosco.
Grubumuzu dinlemeye gelmelisin.
- Vem ver-nos tocar.
Walt, buraya gelmelisin.
Tens de vir aqui, Walt.
Birşey keşfettik. Derhal buraya gelmelisin.
Eu encontrei uma coisa importante, e quero que venhas para cá.
Oh, mutlaka gelmelisin şeyy... lütfen hadi. gelin.
Oh, você tem que vir. Bem... Por favor?
- Üstesinden gelmelisin. O zaman saklanmamıza gerek kalmaz.
Fala logo com ele, e não precisaremos mais nos esconder.
Hafta sonu buraya gelmelisin, adamım.
Devias vir cá este fim-de-semana.
Uyanıp okula gelmelisin, tamam mı?
Vê se acordas, está bem?
Bir ara bizimle birlikte gelmelisin.
- Sim. Deverias ir connosco um dia.
- Beni dinle. Benimle gelmelisin.
Ouve-me, preciso que venhas comigo.
- SEN DE BENİMLE GELMELİSİN.
Devias vir comigo. Não.
SEN DE GELMELİSİN.
Preciso de ti connosco.
Daha çok gelmelisin buraya
Devias chegar atrasada mais vezes.
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20