Bilmiyor muydun translate Portuguese
670 parallel translation
- Bilmiyor muydun?
- Não sabias? - Não.
- Rumba yaptigimi bilmiyor muydun?
- Näo sabia que eu dançava a rumba?
Bilmiyor muydun?
- Claro que sou, não sabia?
Bilmiyor muydun?
Dorian foi para Londres.
- Geleceğimi bilmiyor muydun? - Hayır.
- Não sabias que eu vinha?
Yoksa bilmiyor muydun?
Ou não sabias?
- Bilmiyor muydun?
- Não sabia?
Ama bilmiyor muydun...?
Mas não sabias...?
Bunu bilmiyor muydun?
- Não sabia?
Onun korkak olduğunu bilmiyor muydun?
Ou não sabias que ele era um cobarde?
Ne, bilmiyor muydun?
O quê, não sabia?
- Yani bunu bilmiyor muydun?
- Quer dizer que não sabia?
Tanrı'nın bizi senden ayırmaması için dua ettiğimizi bilmiyor muydun?
Não sabias o que a tua mãe e eu te dizíamos para que Deus não te afastasse de nós?
Bilmiyor muydun?
- Não sabias que tinha uma filha?
Oh, bilmiyor muydun?
Não sabias?
Yani bunu bilmiyor muydun?
Quer dizer que não sabia nada acerca disto?
Bunu bilmiyor muydun, ha?
Não sabia disso, pois não?
Bundan daha çirkin bir şey olamaz. Bunu bilmiyor muydun?
Não há nada mais feio, não sabe disso?
Yoksa bunu bilmiyor muydun?
Simone, o que queres dizer?
- Bilmiyor muydun?
- Não sabias disso antes?
- Bilmiyor muydun? - Bilmiyordum.
- Não me digas que não sabias.
Bilmiyor muydun?
Você não sabia?
Bilmiyor muydun?
Não sabias?
- Geleceğini bilmiyor muydun?
- Não sabias que vinha?
Zihninin derinliklerinde, bu gizemlerin gizemine gitmeden önce bilgeliğinin bir işe yaramayacağını, yoksa bilmiyor muydun...
Ou, no fundo, você sabia... que toda a sua sabedoria seria inútil, diante do mistério dos mistérios?
Levius'un Roma'ya geri... döndüğünü bilmiyor muydun yani?
Não sabia que Lívio estava a caminho de Roma?
Dördüncü bir olasılığın olduğunu bilmiyor muydun?
Não sabia que tinha uma quarta possibilidade?
- Evet, bilmiyor muydun?
Sim. Não sabias?
Yoksa bilmiyor muydun Christian?
Não sabias, Christian?
- Oh! Bilmiyor muydun? - Yo.
Não sabia?
- Bunu bilmiyor muydun JP?
- Não sabias, J.P.?
Bizzat Edison'la evlendiğini bilmiyor muydun?
- Não. Não sabia que e casou com um Edison?
Bir ödül olduğunu bilmiyor muydun?
Não sabia que oferecemos uma recompensa?
Jeffrey'den bir torunun olduğunu bilmiyor muydun?
Não sabias? Tens um neto do teu filho Jeffrey.
- Ben buralıyım, bilmiyor muydun?
- Não sabias que é a minha cidade natal?
- Kızın soyadını bilmiyor muydun?
- E não sabias o apelido?
Yozlaşmış demek bilmiyor muydun?
Um pervertido é um degenerado, não sabias?
Bunu bilmiyor muydun?
Não sabia?
- Bilmiyor muydun?
Não sabe?
- Döndüğünü bilmiyor muydun? - Aman Tanrım.
- Não sabias que ele tinha voltado?
Bunu bilmiyor muydun, Frank?
Não sabias isso, Frank?
Sosyal dönüşümün zorlu bir süreç olacağını bilmiyor muydun?
Na verdade esperava que a transformação social... não fosse um processo sanguinário?
- Bilmiyor muydun?
- Sim. Não sabias?
- Evet! Bilmiyor muydun?
- Não sabias isso?
Bilmiyor muydun yoksa?
Sim, não sabias?
- Bilmiyor muydun?
- Vamos já, Pippo.
Bilmiyor muydun?
Não sabia?
Burada kaçmak yasak değil, yakalanmak yasaktır bilmiyor muydun!
Tinha fugido há uma semana.
Bilmiyor muydun?
Você não sabia o que era?
Bilmiyor muydun?
- O terramoto.
Bilmiyor muydun?
- Não sabes?
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyor 92
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyor 92
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyorduk 25
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyorduk 25