Biri gitti translate Portuguese
368 parallel translation
Bendekilerden biri gitti denilebilir.
É uma das minhas que fugiu.
Başarısızlığın biri gitti, öteki geldi.
Através de um falhanço a seguir ao outro.
Katillerinden biri gitti ama diğeri hâlâ kasabada.
Um de seus assassinos partiu, mas o outro ainda está na cidade.
Biri gitti.
Um a menos.
Hayır, değil. Biri gitti. Dokuz hakkınız kaldı.
Não, restam-lhe nove.
Siperlerden biri gitti.
Deve ter perdido um escudo.
Biri gitti, iki tane kaldı.
Um abatido, faltam dois.
Biri gitti.
Um foi-se embora?
Biri gitti, geriye dört kaldı.
Uma a menos. Faltam quatro.
Biri gitti, sırada daha çok var.
Um a menos... mas ainda faltam muitos!
Biri gitti!
Deixem passar!
Biri gitti, biri kaldı.
Um abatido, só falta um.
Biri gitti.
Um já está.
Biri gitti... kaldı iki.
Um a menos... Faltam dois.
- Biri gitti.
- Um a menos. - Derrotado.
Biri gitti, iki tane kaldı.
Um já foi. Faltam dois.
Biri gitti.
Um abatido!
Biri gitti, digeri de gece kalkacak.
Uma já partiu, a outra parte à noite.
Biri gitti, biri kaldı.
Um já está, falta o outro.
Biri gitti, üçü kaldı.
Um já está, faltam três.
Adamlarımızın üçte biri gitti ve programın yarısına geldik.
Um terço de nós já abandonaram. E nem estamos a meio do treino.
Biri gitti biri kaldı.
Um já foi. Falta só mais um.
Biri gitti Shakes.
Um já lá vai, Shakes... Um já lá vai.
"Biri gitti Shakes" dedi.
- Disse, "Um já lá vai, Shakes."
Biri gitti, biri gitti!
Um abatido! Um abatido!
Ne kadar çok fedakarlık yaptı. Şeker hastası biri için Piazza Vittoriana'ya kadar bile gitti.
Vamos, Sr. Spartaco, essa mulher já se sacrificou demais.
Ve insanı yeryüzünde yaşayan her şeyin hakimi kıldı ve iyi ile kötü arasında seçme iradesini verdi fakat her biri kendi yolunda gitti çünkü Tanrı buyruğunun nurundan habersizdi.
E ao homem foi concedido domínio sobre todas as coisas desta Terra, e o poder de escolha entre o bem e o mal. Mas fez cada um segundo sua vontade, pois desconhecia a luz da Lei de Deus.
Üyelerden biri lavaboya gitti.
Um de nós foi à casa de banho.
Üyelerden biri lavaboya gitti. Onu beklesek iyi olur.
Está um homem lá dentro e acho que devemos esperar por ele.
Beni terk edip gitti ama o kötü biri değil.
Deixou-me e foi-se embora... mas não estou de acordo que seja um malandro.
Biri ambulans çağırmaya gitti Memur Bey.
Alguém já foi chamar uma ambulância, Sr. agente.
Biri asıldığında, "Adam'Köşe'ye gitti" denir.
Em dia de enforcamento, dizem : "Ele foi pra'esquina"'.
Kasım ayında, geceyarısını birkaç dakika geçe... içlerinden biri "Köşe" ye gitti.
Poucos minutos depois da meia-noite, em novembro... um deles foi para a "esquina".
Biri daha aşağı gitti.
Mais um acaba de passar, para baixo.
Biri kuzeye, diğeri batıya gitti.
Um foi para o norte, o outro para o oeste.
Televizyonum gitti, kameram, bavullarımdan biri.
Roubaram o televisor e a máquina. E uma das minhas malas.
Tarif ettiğiniz adama benzer biri buraya gelirdi, ama şehir dışına gitti.
Parece um tipo que costumava vir cá, mas ele mudou-se da cidade.
Biri gitti, ikisi kaldı.
Já está um, faltam dois.
Biri, kasanızı boşalttı ve Sangre de Coeur kolyesini alıp gitti.
Alguem limpou o seu cofre e fugiu com o colar Sangre de Coeur.
Bu ödül avcısı hoşuma gitti. O da korkusuz ve yaratıcı biri.
Este caçador de prémios é escumalha que me agrada... destemido e inventivo.
Gitti. Çamur kaplı çocuğun biri senin bagajını çöplerle tıka basa doldururken salonu nasıl süsleyeceğini görmek isterdim.
Gostava de ver a tua alegria, se tivesses a mala cheia de porcaria.
Üçü gitti, biri kaldı.
Abatemos três, falta um.
Geçen yıl en iyi oyuncularımdan biri yüksek doz kokainden gitti.
O ano passado o melhor jogador morreu de overdose.
İçinizden biri gerçekten Eduard'la Kale'ye gitti mi?
Algum de vocês foi com o Edward ao Castelo? Foi?
S.T.A.R. laboratuvari patladiktan sonra Martin Stein'i gordum. Yanimdan geçip gitti. Stein, donusumle ozel biri haline gelmisti.
Se fizer algo para te interpor em meu caminho juro que irei à televisão e aos jornais da cidade e lhes direi quem é o misterioso homem que viu de vermelho!
Biri cinayete kurban gitti ve siz, cinayetle suçlanmak üzeresiniz.
Um homem foi morto e o senhor está prestes a ser acusado do crime.
Biri hastahaneye gitti.
Um foi para o hospital.
Bayan Lucas evlenip gitti. Benim kızlarımdan biri de evlendi!
Miss Lucas casou-se, bem como uma das minhas filhas.
Değişkenin biri Yıldız Filosu Ana Karargahına sızdı,... Amiralin kılığına girdi ve elini kolunu sallayarak kaçıp gitti.
Um metamorfo infiltrou-se no quartel-general da Frota, imitou o Almirante e evadiu-se.
Biri çok kızdı. Çünkü öldü ve cehenneme gitti... Merhaba yaratık, merhaba...
Alguém está zangado porque morreu e foi para o in verno da minha saudade, inverno de solidão...
Biri daha gitti.
Lá se vai mais um. Tal e qual como o Aquiles.
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittikçe kötüleşiyor 26